Ekranlar kararıyor, vicdanlar alarm veriyor
Son günlerde Türkiye’de tuhaf, bir o kadar da düşündürücü gelişmelere tanıklık ediyoruz.
Adı konmamış ama hissedilen bir “temiz eller” süreci adım adım ilerliyor.
Sporla başladı…
Bahisle derinleşti…
İş dünyasına sıçradı…
Ve şimdi ne yazık ki medyanın tam ortasında.
En acı olanı da burada başlıyor.
Televizyon ekranlarında yıllardır ahlak dersi veren, uyuşturucuyla mücadele kampanyalarında boy gösteren, gençleri “temiz bir geleceğe” çağıran bazı isimlerin; bugün uyuşturucu, yasa dışı ilişkiler, çıkar ağları ve imtiyaz iddialarıyla anılıyor olmasıdır.
Bu bir çelişki değil, bu toplumsal bir travmadır.
Daha düne kadar “kamuoyunu bilgilendirmek” iddiasıyla ekranda olanlar, bugün çakarlı araçlarla, devlet protokolü edasıyla, dokunulmazlık zırhı kuşanmış gibi ortalıkta dolaşıyor.
Soruyorum:
Bu ayrıcalık size nereden geliyor?
Yetkiniz ne?
Sorumluluğunuz kime karşı?
Biz bu ülkede milletvekilliği yaptık.
Şimdi eski Vekil olarak hayatımıza devam ediyoruz.
Türkiye’nin her yerinde, İstanbul’da onlarca programa katılıyoruz.
Ne çakarlı araç kullanıyoruz,
Ne imtiyaz talep ediyoruz,
Ne de “bana ceza gelmez” rahatlığına sığındık.
Ceza geldiyse ödedik.
Çünkü hukuk herkes için vardı.
Bugün ise ekran yüzü olmuş bazı isimler, kendilerini hukukun, ahlakın ve hatta devletin üzerinde görür hale gelmiş durumda.
İnsanlar televizyonlardan soğuyor.
Güven eriyor.
İnandırıcılık bitiyor.
İş dünyasında dolaşan iddialar keza öyle…
Çirkin ilişkiler, kirli paralar, görünmeyen ortaklıklar artık fısıltı değil, aleni konuşulur hale geldi.
Bu tablo, üretmek isteyen, alın teriyle ayakta duran iş insanlarını da töhmet altında bırakıyor.
En büyük zararı da ülkenin itibarı görüyor.
Biz ne diyoruz?
“Temiz toplum, temiz gelecek.”
Özellikle çocuklarımızı ve gençlerimizi bu illetten koruyalım diyoruz.
Ama rol model olması gerekenleri izleyince insanın şoke olmaması mümkün değil.
Bu ülkenin temiz insanları var.
Bu ülkenin namuslu gazetecileri, dürüst iş insanları, onurlu spor adamları var.
Ama çürük elmalar ayıklanmazsa, sepetin tamamı ziyan olur.
Artık kimliğine, ekran gücüne, çevresine bakmadan;
Hukuk konuşmalı.
Ahlak konuşmalı.
Devlet ciddiyeti konuşmalı.
Aksi halde kararan sadece ekranlar olmaz,
geleceğimiz kararır.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
