Tam 64 yıl önce 6 Ağustos'ta, dünyada ilk defa, nükleer bir bombayla karşılaşan insanoğlunun bu dramı daima hatırlanıyor...

70 binden fazla Japon'un öldüğü ve binlercesinin yaralar, bereler içinde kaldığı, dünyanın en büyük katliamının yapıldığı Hiroşima'da hala nükleer bombanın etkileri görülüyor.
Evet, insanoğlu bunu unutmamalı, unutturmamalı.
Ve de unutmuyor.
Peki, ABD ''Hiroşima''yı hiç hatırlıyor mu?
Oysa her ABD'linin aklına bir ''ağrı'' gibi takılması,
''vicdan azabı'' çekmesi gereken bir kara leke bu...
Gerçi ABD, kendisini ilgilendiren tedhiş olayları karşısında ''şahin'', başkasını vuran teröre ''kuzu'' bir imparatorluk görümünden kurtulmaya çabalıyor.
Hiroşima 64 yıldır ağlıyor.
Kaybettiği evlatlarına ağlıyor.
Çocuklarını yitirenler, ana-babasız kalanlar, evleri başlarına çökenler hep ağlıyor.
Hiroşima 64 yıldır ağlıyor.

Aslında, zaman zaman ABD'yi yöneten çok dirayetli, barışsever, sağduyu sahibi yöneticiler de hatırlanıyor.

Bu nedenle Obama'ya umut bağlanıyor.Hiroşima'nın 64.yıldönümünde ABD'nin dünyadaki konumu hiç de iç açıcı bir görünüm arz etmiyor.
Hiroşima, ABD'nin böylesi tutum ve tavırlarıyla hiç belleklerden çıkmıyor.

Zaten, Irak istilası, İran'a yapılan ''nükleer'' tehdit, hafızaları hep tazeliyor.
İnsan, ister istemez 64 yıl gerilere ''endişe'' ile her an bakıyor ve acı acı düşünüyor.
...Ve bütün umut, ABD'nin yeni Başkanı Obama'nın omuzlarına yükleniyor.

 

 




CRA 16.Ağustos.2009 Pazar - 04:24:00