Başbakan olduktan sonra, daha ''oynak'' hareket alanı bulan Putin'in, Çarlık Rusyası ile Sovyetler Birliği karışımı bir imparatorluğun ''ham hayali'' içinde olduğu sanılıyor.

Hem ABD'nin Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi'ne karşılık vermek hem yeniden süper güç peşinde koşan Putin, Rusya'yı adeta dizayn ediyor.

Gürcistan'ın ''kendi'' işgali ile sinyaller veren Putin'in asıl amaçları arasında, dost ve kardeş Azerbaycan'ı ''toprak isteme'' dâhil sıkıştırmak istediği olduğu öne sürülüyor.

Bir Azerbaycan uzmanı olan arkadaşımız İrfan Ülkü'nün bu konudaki uyarıları gerçekten de ''ürküntü'' veriyor.

''Tıpkı bugün Gürcistan'da Osetler ve Abhazlar'a yapıldığı gibi. Merkezi Moskova'da bulunan Lezgi ayrılıkçı hareketi (Sadval) son üç aydır Azerbaycan â€'' Dağıstan sınırındaki Kusar Vilayeti üzerinde hak iddia ediyor. Bakü'deki Metro bombalanması benzeri bazı terör eylemlerine de karışan Sadval, tarihen Azeri â€'' Oğuz toprağı olan Derbent'e kadar büyük bir hareketlilik içinde.

Kafkasya'yı karıştıran parmağın hedefi ise Kusar'ı Güney Osetya'ya dönüştürmek. Üç ay önce Moskova'da toplanan ve Azerbaycan'dan da Lezgi kökenli tarihçilerin katıldığı Kafkas Albanyası konulu seminerde açıkça Azerbaycan'dan toprak istendi.''

Öte yandan, Başbakan Erdoğan'ın girişimine de, ayrıntılı ve değişik bir görüş getiriliyor.

''Başbakan Erdoğan'ın Bakü gezisi, Türkiye'nin Yeni Büyük Oyun'daki rolünün kaçınılmaz gereği sayılsa da, Gürcistan bunalımı üzerine gerçekleştirdiği Moskova ve Tiflis gezilerinin son durağı.

Cumhurbaşkanı Aliyev'e Kafkas Paktı konusundaki Medvedev, Putin ve Saakaşvili ile yaptığı görüşmeler konusunda bilgi verecek. Başbakan Erdoğan'ın Moskova'da ortaya attığı Kafkas Paktı gerçekte yeni bir proje değil.

Azerbaycan'ın merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev ölümünden önce, bu girişim konusunda zamanın Cumhurbaşkanı Demirel'i ikna etmişti. Görev süresinin dolmasına az süre kalan Demirel, Bakü ve Tiflis'de nabız yokladı.

Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan, arasında üçlü bağlaşıklık kurulmalı, bu üç ülke enerji hatları, askeri ve siyasi alanda tam bir pakt sistemi içinde işbirliği yapılmalıydı. Ne var ki, Gürcistan'ın o zamanki Cumhurbaşkanı Şevardnadze, Moskova korkusundan Demirel'e ''evet'' diyemedi. Demirel ikinci kez seçilemedi, Haydar Aliyev ise hastalanmıştı.

Bugünse, Başkbakan'ın önerisi, Rusya ve Ermenistan'ı da işin içine katıp Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan'ı da kapsayacak şekilde düzenlenmiş.

Moskova, böyle bir anlaşma gerçekleşirse bunu Kafkasya ve Ankara'nın Münih Paktı'na çevirecek kozları elde edebilir''

Gerçekten de, Rusya'nın Ortadoğu satrancındaki yeni hamlesi, lehte veya alehte ''mat''a kadar gidiyor.


 

kakin@ogunhaber.com
OGÜN/24-30.Ağustos.2008/Sayı:87/Sayfa:06



Gazete baskısı için tıklayınız.