Gerçekten de, iktidar, muhalefet, medya, asker hatta yargıyı uyaran Kılıç, her şeyden önce ''tarafsız'' olduğunu öne çıkarıyor.


Şimdiye kadar benzeri görülmeyen, bu ''tarihi'' konuşmasının satır aralarında, bir yanda Anayasa Mahkemesi'nin önemli işlevi dile getirilirken, öbür yanda da Kılıç'ın ''kişisel'' görüş ve tercihleri de okunuyor.

Özellikle Kılıç'ın ''laiklik'' ile ilgili değerlendirme ve yorumlarının uzun süre belleklerden silinmeyeceği ve tartışma konusu olacağı bekleniyor.

Bu arada, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın medya ilgili itham ve uyarıları da şimdiden yankı uyandırıyor.


''Yapılanları izliyor ve farkındayız. Haber vermekle yorum yapmayı birbirine karıştıran, bireyin değerlendirme hakkını elinden alarak hiçe sayan yayın anlayışının çağdaş dünyada bir örneği bulunmamaktadır'' diyerek medyaya yüklenen Kılıç'ın ''İktidar yozlaştırır, mutlak iktidar mutlaka yozlaştırır'' sözü de ağırlık taşıyor.

Anayasa Mahkemesi'ne uluslararası baskının varlığından da yakınan Kılıç'ın ''çok sert'' diye değerlendirilen çıkışlarının yanı sıra ''Siyasal, etnik ve dinsel terimler arasında güven bunalımı var'' gibi ''hassas'' tespitleri de bulunuyor.

Gerçekten de, Kılıç'ın konuşmasının daha çok tartışılacağı anlaşılıyor.
   

 

kakin@ogungazetesi.com.tr

 


25.Nisan.2008 Cuma - 16:43