Tekstilin Yaramaz Çocukları Ve Mol
2008 yılının ilk aylarında Merter Markalar Birliği (MMB) Genel Koordinatörü ve Wenice Kids Ceo'su Oktay Özdemir ile görüştüğümde, MMB'nin kuruluş amacı ile MOL konsept mağazaları projesinin detaylarını anlatması karşısında tamamen şoke olmuştum.
Yıllardır Merter piyasasında duyarsız tekstil sektörü temsilcilerinin aksine, tekstil sektörü mensuplarının Çin tehdidine kurban edilmesine seyirci kalmak yerine, tehditlere karşı avantajların değerlendirilmesi için seferberlik ilan ettiklerini belirtmesi beni gerçekten heyecanlandırmıştı.
Oktay Özdemir'in, Ferhat bey! Ferhat bey! Çinliler geliyor, çok çalışmalıyız diyerek, haykırması hala dün gibi hafızamda şekilleniyor.
Atlantis alışveriş merkezinde uygulanan projelerini, 2008 yılı içerisinde Merter'e yakın olması sebebiyle, Kale Center alışveriş merkezinde açmak için girişimlerde bulunacaklarını anlatmıştı.
Eline aldığı beyaz dosya kâğıdına şu anki projenin detaylarını çizen Özdemir ile görüşmeden ayrıldıktan sonra gazeteye giderek, bu görüşmemi habere çevirmiş ve gazetemizin birinci sayfasına manşet haber olarak girmiştik. Lakin Kale Center yöneticileri ne yapılacağını anlamadan bu projeyi ellerinden kaçırdılar.
Geçen gün 65.000 vatandaşın katılımıyla gerçekleşen MOL konsept mağazasının açılış görüntülerinin ülkemiz ve dünya basınında geniş yer almasından dolayı birçok AVM'nin, MOL mağazasının kendi bünyelerinde açılması için sıraya girdikleri gözlemleniyor.
Bir AVM yöneticisi, MOL yetkililerine gelerek, ''lütfen bizler sizlerle beraber belirleyeceğimiz tarihe kadar kira v.s talep etmeyerek, sizi Alışveriş merkezimizde görmek istiyoruz'' teklifi getirmeleri, Türk tekstil mensuplarının birleşerek, krizi avantaja dönüştürmesinin göstergesi değildir de nedir sizce?
Ben gazeteci olarak MMB ile MOL mağazalarının, bir yıldır birçok haberini yaptığımda bu oluşumu eleştiren birçok güçlü işadamını şu anda MOL çatısı altında görmemi Türk tekstilinin şahlanışı olarak nitelendiriyorum.
Hatırlayacağınız gibi bir zamanların hamalları bugünün fabrikatörleri olmuştur şeklinde bir söz vardır ve tekstil sektörü zamanında böyle fırsatlar yakalanmasına vesile olmuştur.
Kriz söylemlerine alışık olan Türk Tekstili, bu güne kadar hiçbir zaman dünya tekstil piyasasına karşı hiç bu kadar avantajlı olmamıştı.
Hep kriz söylemleri bizde yaşanır dünya karşısında hep ezilen bizler olurduk.
Şimdi ise dünya kriz yaşıyor ve biz Oktay Özdemir'in söylediği gibi DÜNYA'ya karşı avantajlıyız ve AVRUPA'ya ucuz mal satmak için yelken açıyoruz.
Evet, artık Türk tekstilcisinin, yurt içi ve yurt dışında açacağı, MOL Mağazaları projesiyle krizi fırsata çevirme çalışmalarının birilerini rahatsız ettiği apaçık ortadadır.
Yabancı sermaye ülkemize gelerek, sözde indirimli ürünlerle halkımızla dalga geçtiği şatafatlı açılışlardan rahatsız olmayanlar, tamamen %100 Türk malı olan tekstil ürünlerinde özde indirimlerle yapılan açılışları eleştiriyorlar ve binlerce vatandaşın izdihama yol açtığı açılışta bir vatandaşın bile burnunun kanamamasını takdir etmiyorlar.
Evet, ben yaşanan süreci en iyi bilen gazetecilerden olarak MMB ile MOL serüveni kısaca ifade etmek istiyorum.
Merter Markalar Birliği ile ortak verimlilik ve sosyal sorumluluk projeleriyle yola çıkan ve MOL konsept mağazası ile dünya gündemine oturarak, Çin tekstil ürünlerinin fiyatlarından daha avantajlı ürün satan Oktay Özdemir ile arkadaşları kriz söylemlerinden para kazananları rahatsız ederek, tekstilin yaramaz çocukları ünvanını aldılar ve iddia ediyorum; yakında doktora tezleri ile tekstilin doktoralı yaramaz çocukları olacaklardır.
Özdemir, tekstilciler olarak işbirliği yaparak, sözde krizin içinden Türkiye'yi ciddi markalaştırarak çıkarmanın mümkün olduğunu kaydederek, Merter, Osmanbey ve Laleli isimlerinin baş harflerinden meydana gelen MOL'un yeni bir Türkiye markası haline dönüşeceğini iddia etmişti.
Bu iddiasına inanmayanlar, MOL'un bir günde nasıl marka olduğunu şaşkın biçimde izleyerek şoke oldular.
Tekstilde bir model oluşuyor ve bu modelle tekstilciler birleşerek, ülke ekonomimizin lokomotifi olan tekstil sektörünü şahlandıracağa benziyor. İnşallah yanılmayız!!!!
fyildirim@ogunhaber.com
CRA - 24 Ocak 2009 Cumartesi - 04:08:00
Gazete baskısı için tıklayınız.
Yıllardır Merter piyasasında duyarsız tekstil sektörü temsilcilerinin aksine, tekstil sektörü mensuplarının Çin tehdidine kurban edilmesine seyirci kalmak yerine, tehditlere karşı avantajların değerlendirilmesi için seferberlik ilan ettiklerini belirtmesi beni gerçekten heyecanlandırmıştı.
Oktay Özdemir'in, Ferhat bey! Ferhat bey! Çinliler geliyor, çok çalışmalıyız diyerek, haykırması hala dün gibi hafızamda şekilleniyor.
Atlantis alışveriş merkezinde uygulanan projelerini, 2008 yılı içerisinde Merter'e yakın olması sebebiyle, Kale Center alışveriş merkezinde açmak için girişimlerde bulunacaklarını anlatmıştı.
Eline aldığı beyaz dosya kâğıdına şu anki projenin detaylarını çizen Özdemir ile görüşmeden ayrıldıktan sonra gazeteye giderek, bu görüşmemi habere çevirmiş ve gazetemizin birinci sayfasına manşet haber olarak girmiştik. Lakin Kale Center yöneticileri ne yapılacağını anlamadan bu projeyi ellerinden kaçırdılar.
Geçen gün 65.000 vatandaşın katılımıyla gerçekleşen MOL konsept mağazasının açılış görüntülerinin ülkemiz ve dünya basınında geniş yer almasından dolayı birçok AVM'nin, MOL mağazasının kendi bünyelerinde açılması için sıraya girdikleri gözlemleniyor.
Bir AVM yöneticisi, MOL yetkililerine gelerek, ''lütfen bizler sizlerle beraber belirleyeceğimiz tarihe kadar kira v.s talep etmeyerek, sizi Alışveriş merkezimizde görmek istiyoruz'' teklifi getirmeleri, Türk tekstil mensuplarının birleşerek, krizi avantaja dönüştürmesinin göstergesi değildir de nedir sizce?
Ben gazeteci olarak MMB ile MOL mağazalarının, bir yıldır birçok haberini yaptığımda bu oluşumu eleştiren birçok güçlü işadamını şu anda MOL çatısı altında görmemi Türk tekstilinin şahlanışı olarak nitelendiriyorum.
Hatırlayacağınız gibi bir zamanların hamalları bugünün fabrikatörleri olmuştur şeklinde bir söz vardır ve tekstil sektörü zamanında böyle fırsatlar yakalanmasına vesile olmuştur.
Kriz söylemlerine alışık olan Türk Tekstili, bu güne kadar hiçbir zaman dünya tekstil piyasasına karşı hiç bu kadar avantajlı olmamıştı.
Hep kriz söylemleri bizde yaşanır dünya karşısında hep ezilen bizler olurduk.
Şimdi ise dünya kriz yaşıyor ve biz Oktay Özdemir'in söylediği gibi DÜNYA'ya karşı avantajlıyız ve AVRUPA'ya ucuz mal satmak için yelken açıyoruz.
Evet, artık Türk tekstilcisinin, yurt içi ve yurt dışında açacağı, MOL Mağazaları projesiyle krizi fırsata çevirme çalışmalarının birilerini rahatsız ettiği apaçık ortadadır.
Yabancı sermaye ülkemize gelerek, sözde indirimli ürünlerle halkımızla dalga geçtiği şatafatlı açılışlardan rahatsız olmayanlar, tamamen %100 Türk malı olan tekstil ürünlerinde özde indirimlerle yapılan açılışları eleştiriyorlar ve binlerce vatandaşın izdihama yol açtığı açılışta bir vatandaşın bile burnunun kanamamasını takdir etmiyorlar.
Evet, ben yaşanan süreci en iyi bilen gazetecilerden olarak MMB ile MOL serüveni kısaca ifade etmek istiyorum.
Merter Markalar Birliği ile ortak verimlilik ve sosyal sorumluluk projeleriyle yola çıkan ve MOL konsept mağazası ile dünya gündemine oturarak, Çin tekstil ürünlerinin fiyatlarından daha avantajlı ürün satan Oktay Özdemir ile arkadaşları kriz söylemlerinden para kazananları rahatsız ederek, tekstilin yaramaz çocukları ünvanını aldılar ve iddia ediyorum; yakında doktora tezleri ile tekstilin doktoralı yaramaz çocukları olacaklardır.
Özdemir, tekstilciler olarak işbirliği yaparak, sözde krizin içinden Türkiye'yi ciddi markalaştırarak çıkarmanın mümkün olduğunu kaydederek, Merter, Osmanbey ve Laleli isimlerinin baş harflerinden meydana gelen MOL'un yeni bir Türkiye markası haline dönüşeceğini iddia etmişti.
Bu iddiasına inanmayanlar, MOL'un bir günde nasıl marka olduğunu şaşkın biçimde izleyerek şoke oldular.
Tekstilde bir model oluşuyor ve bu modelle tekstilciler birleşerek, ülke ekonomimizin lokomotifi olan tekstil sektörünü şahlandıracağa benziyor. İnşallah yanılmayız!!!!
fyildirim@ogunhaber.com
CRA - 24 Ocak 2009 Cumartesi - 04:08:00
Gazete baskısı için tıklayınız.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.