Sanki 300 Spartalı…

301 delikanlı…
Şimdi tutuklular…
Sanırsın ki… Alamut’tan gönderilmiş 300 fedai…
Veya iktidarı yok etmeye yeminli Tapınak Şövalyeleri…
Sanki 300 Spartalı…
Halbûki…
Senin-Benim-Onun evladı… Kendi halinde ve kıt kanaat geçinen anne-babaların çocukları…
Ak Partili… CHP’li… DEM Partili… İYİ Partili ve hatta MHP’li ailelerin çocukları…
Bu gençler,
Öyle derin dürtülerle… Sofistike gayelerle… Ezoterik amaçlarla harekete geçmiş kamikazeler değil…
Gizli gündemleri… Ajandaları… Anarşistik hayalleri falan da yok…
Nedenleri çok basit… Zaten sorunca söylüyorlar:
Umutsuzluk… Geçim derdi… Kısıtlanan özgürlük… Ve ötekileştirme…
İki Anne…
Rikkatime dokunan… Bu yazıyı yazdıran iki anne…
Otobüs üstünde… Ellerinde mikrofon…
Mahcup ve kederli bir yüz, titreyen bir ses…
Evlatlarının maruz kaldığı muameleden dolayı acı içindeler…
Boğazları düğümleniyor… Dizginlemeye çalışılan gözyaşları istemsizce akıyor…
“Haber alamıyoruz… Ne haldeler bilmiyoruz… Görüşemiyoruz…
Dövmüşler… Tekme atmışlar… Burnu kırık… Kafasına dikiş atılmış… Kolunu-bacağını incitmişler…”
Sezgin Tanrıkulu… Milletvekili…
Meclis kürsüsünde…
Konu aynı… Tutuklu çocuklar…
Metanetini korumaya… Ağlamamaya çalışarak konuşuyor:
“O tabloyu görünce…
Bir milletvekili olarak… Bir insan hakları savunucusu olarak ağladım…
Birçok avukat arkadaş da orada gördüklerine ağladı…"
Daha da dayanamıyor:
“Olağanüstü halde de, sıkıyönetimde de kapısını çaldığımız Savcılar vardı...
Şimdiyse savcının kâtibiyle bile görüşemiyorsunuz…
Biraz vicdan ya… Biraz vicdan!.."
Fırlatıyor elindeki tutanakları...
“Lanet olsun ya!.. Lanet olsun!.. İşkenceye de… İzin verene de…”
Ya sorumluluk makamındakiler…
“Dicle'nin kenarında kurdun kaptığı bir koyun bile benim mesuliyetim altındadır.” diyenler…
Ne diyorlar?
“İşkence yoktur! Var diyenler hainlik yapıyor”…
Hele bir Adalet Bakanı var… İlginç ötesi birisi…
Hemen her konuşmasında… Ne sorulursa sorulsun…
Söylediği tek ezber: “Yargı tarafsız ve bağımsızdır”…
Yahu Muhterem…
Tarım Bakanı’na… Turizm Bakanı’na sorulsa… Onlar bu vurguyu yapsa, hadi neyse…
Sen Adalet Bakanısın… Hayırdır; yoksa, sen bile inanmadığın için mi… Sürekli “Yargı tarafsız ve bağımsızdır” deme ihtiyacı hissediyorsun?
Ya feryat eden anneleri… Ve haykıran milletvekilini dinleyenler…
Ne tepki vermekteler?
“He yav he he… Atma Tanrıkulu din kardeşi bile değiliz…” dercesine yabancıl bakışlar…
Sanki bir tuluat izler gibi… Taş kesilmişçesine… Duygusuz ve ruhsuz…
Sanki… Olsaydı, ne güzel çekirdek çitlerdik havasındalar…
Utanmasalar; “Bakın işte… Kafasına dikiş bile atılmış… Bir de şikâyet ediyorsunuz…” diyecekler…
Ve akabinde… Katalog cümleler:
“Biz sizin cemaziyel evvelinizi biliriz… Önce kendi geçmişinize bakın… CHP’nin geçmişi acı ve işkence dolu…”
Ama…
Tutuklu gençler Ak Parti devri çocukları… 2002’de; ya daha doğmamışlardı… Ya da 10 yaşına bile basmamışlardı…
Buna ne demeli Muhteremler!..
Yoksa…
Sezen Aksu’nun deyişiyle:
“Kan davası mı?
Bu nasıl öfke?..”
Yoksa…
Dedenin yediği koruktan torunların dişini mi kamaştırmak istiyorsunuz?..
Gerçi bunları neden söylüyorsam…
Sanki içinden çıktığım muhafazakâr mahallenin refleksini bilmiyor gibi… Benimki de laf işte…
Dejavu… Flashback durumu…
Ama
Olanlar… Yaşatılanlar… Ve bigâne kalanlar…
Halil Cibran’ı getirdi aklıma…
Şöyle diyordu:
“Sana yapılmadıkça işkenceye karşı çıkmazsın.
Senin bedenine dokunmadıkça hiçbir acıyı duymazsın.
Korkarsın kendinden olmayan herkesten.
Ve sen kendinden bile korkarsın…
Kadınların siyah giyer, kederle solar tenleri ama onları görmezsin.
Her kuytulukta bir çocuğun vurulur… Aldırmazsın…
Merhamet dilenir, şefkat dilenir, para dilenirsin… Ve nefret edersin dilencilerden…
Utancı bilir ama utanmazsın…
Tanrıya inanır ama Firavunlara taparsın…
Sen ki peygamberlerini bile dinlemedin beni hiç dinlemezsin…”
Son Söz…
Yine Sezen Aksu’dan bir uyarlama:
Perişan haldeler mutlu musunuz?
Başınız yastıkta rahat mısınız?
Ne yaptılar size bu kadar nihayet?
Siz de bir anadan doğmadınız mı?
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Gülnihal
egemen