Patron duymak istemiyorsa…
Bitti değil mi…
Bitti,
Nehirler durdu, mavilikler soldu ve deniz kurumaya yüz tuttu…
Körleşiyordu gözler,
Bakıyor görmüyordu.
Bakıp görebilense,
Göstermekten korkuyordu.
Söylemek isteyen,
Yanlış var, yangın var, deniz kuruyor diyense;
Kapı önüne koyuluyor, kovuluyordu!
Neden?
Patron, duymak istemiyordu…
Konuşması gerekenler susuyor,
Susturuluyor,
Söz önemsizleşiyordu.
Çakallar çoğalıyor,
Kaplan rolü kesiyordu.
Akîl aşağılanıyor,
Yalakalık kol geziyordu.
Bataklık oluşuyor, sinekler üşüşüyor,
"Tam bizlik ortam" diye, salyalar akıyordu…
Kimdi bunlar?
Taklacılar; günebakan çiçekleri yılışıklar…
Onlara kızılmaz bile,
Onlar alışmışlar,
Rengi karışmışlar,
Bukalemunlaşıklar,
Sırnaşıklar, bulaşıklar,
Yılışarak yutmaya alışıklar!
Akın akın doluştular,
Patrona koştular,
Ne duymak istiyorsa;
Onu konuştular,
Zan'dılar ve sandırdılar.
Bu hal nahoştu,
Ama Patron'a hoştu.
Maneviyat soslu haramzade doluştu…
Tam bir kopuştu.
Fakir fukaradan,
Garip gurebadan,
Mağdurdan, mazlumdan,
Kısaca,
Haktan ve halktan kopuştu,
Tecrit oluştu!
Şimdi soruyorum Patron;
Menfaati için "Sensin" diyene,
Yav.akça el-etek öpene,
Sömürdükçe semirene,
Milletin sırtındaki vampire,
Ne istedilerse verdin.
Onlar yetinmedi,
Yine ve daha büyük verdin.
Kendi elinle, cellatları semirttin,
Haklının hakkını payimâl ettin.
Sorarım ve sorarlar sana;
Neden verdikçe verdin?
Olanı verdin; yetmedi,
Olmayanı da verdin; istikbali yedirdin.
Ne geçti eline,
Zulüm olmadı mı garibe,
Bir an olsun; vicdan gözüyle dön bak;
Hiç paye verilir mi zalime…
Şairin dediği gibi;
Artık öyle bir yerdesin ki,
"Yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe…"
Nereden nereye Patron,
Ne idik ne olduk,
Nereden başlamıştık; şimdi nerelere savrulduk,
Başlarken kim idik; nerede kaldı başladığımız kimlik,
Asla olmayız demiştik; haramzade sofrasına bir meze olduk!
Kızgınsın değil mi?
Hem de çok kızgın…
Sözüne vuruyor sinirin,
Dilinden dökülüyor biriken kinin,
Aslında farkındasın her şeyin,
Farkındasın; yanlışın, haksızlığın ve kibrin…
Haktan-hakikatten uzaklaşıldığının,
Yangında olduğunun,
Suda yandığının,
Ağustos'ta balta kesmez buz kestiğinin…
Farkındasın…
Yakın olan firakın,
Zevalin farkındasın,
Ama maalesef, inkıraza yakınsın!
Bu yüzden kızgınsın,
Duymaktan uzaktasın,
Uzaktan bakmaktasın,
Baktığını sanmaktasın!
Patron,
Ne yazık ki; iniştesin, kayıptasın,
Ama hala hırstasın,
Hala hırs atındasın,
Kusura bakma ama;
Bugünlerin sebebisin,
Malum sona çok yakınsın!
Patron,
Hiç düşündün mü?
Dostlarım nerede, nereye kayboldular,
Ben mi yoldan çıktım, yoksa onlar mı şaştılar?
Yola çıktıklarım, yol arkadaşlarım, kadim dostlarım niçin uzaklaştı,
Yolda bulduklarım neden yakınlaştı? diye…
Hiç sordun mu kendine,
Yapıyor musun muhasebe?
Neden hep aldandım, aldatıldım,
Kandım, kandırıldım,
Doğruyu söyleyeni dokuzuncu köyden de kovdum,
Uzaklaştırdım…
Ve, neden uzak kaldım diye, hiç düşündün mü!
Halbuki,
Şeyh Edebali ile başlayıp; insanı yaşat ki devlet yaşasın dedin,
Patron olmaya değil, hizmetkâr olmaya taliptin,
Eba Müslim Horasani'den ders aldığını söyledin,
Sultan Mehmet'ten ilhamla; hep, "adalet"ten söz ettin,
Sonra?
Galiba tüm bunları unutuverdin,
"Kral Çıplak" diyenleri, yavanlara av ettin,
Yasaklara karşıyken; yasakları kuşandın,
Yoksulluğu yok ettin ama sen yoksul ettin,
Yolsuzluk illet derken, yolsuzlara yol verdin,
Döndün sonra bir anda, Abdülhamit Han dedin,
Ne hikmetse…
Burada kilitlendin!
Ahhh ah; sen ne ettin Patron,
Kanunu yücelttin, adaleti feshettin,
Adalet isteyeni kanunlara çiğnettin.
Yapma, etme diyenleri,
Yanlışı göstereni,
Zulmü söyleyeni,
Hadsizlikle recm ettin,
Haydutlara yem ettin!
Heyhat Patron, Heyhat…
Artık vakit tamam,
Geçtesin, sonsuz karanlıkta, kesif bir gecedesin,
Biliyorum; derin düşüncelerde,
İnce bir çizgidesin.
Pusatsız ve buraksız,
Sırat köprüsündesin…
Ve sen de farkındasın ki;
Kaybetmektesin ve kaybedeceksin.
Artık çok geç,
Düşünsen de nafile,
Kim, ne edebilir ki, ne…
Ve, şimdi de;
Aldatıldım desen yine,
Şakşakçılar olsa bile,
Üzgünüm Patron;
Vakit tamam, terkedileceksin!..
Bitti,
Nehirler durdu, mavilikler soldu ve deniz kurumaya yüz tuttu…
Körleşiyordu gözler,
Bakıyor görmüyordu.
Bakıp görebilense,
Göstermekten korkuyordu.
Söylemek isteyen,
Yanlış var, yangın var, deniz kuruyor diyense;
Kapı önüne koyuluyor, kovuluyordu!
Neden?
Patron, duymak istemiyordu…
Konuşması gerekenler susuyor,
Susturuluyor,
Söz önemsizleşiyordu.
Çakallar çoğalıyor,
Kaplan rolü kesiyordu.
Akîl aşağılanıyor,
Yalakalık kol geziyordu.
Bataklık oluşuyor, sinekler üşüşüyor,
"Tam bizlik ortam" diye, salyalar akıyordu…
Kimdi bunlar?
Taklacılar; günebakan çiçekleri yılışıklar…
Onlara kızılmaz bile,
Onlar alışmışlar,
Rengi karışmışlar,
Bukalemunlaşıklar,
Sırnaşıklar, bulaşıklar,
Yılışarak yutmaya alışıklar!
Akın akın doluştular,
Patrona koştular,
Ne duymak istiyorsa;
Onu konuştular,
Zan'dılar ve sandırdılar.
Bu hal nahoştu,
Ama Patron'a hoştu.
Maneviyat soslu haramzade doluştu…
Tam bir kopuştu.
Fakir fukaradan,
Garip gurebadan,
Mağdurdan, mazlumdan,
Kısaca,
Haktan ve halktan kopuştu,
Tecrit oluştu!
Şimdi soruyorum Patron;
Menfaati için "Sensin" diyene,
Yav.akça el-etek öpene,
Sömürdükçe semirene,
Milletin sırtındaki vampire,
Ne istedilerse verdin.
Onlar yetinmedi,
Yine ve daha büyük verdin.
Kendi elinle, cellatları semirttin,
Haklının hakkını payimâl ettin.
Sorarım ve sorarlar sana;
Neden verdikçe verdin?
Olanı verdin; yetmedi,
Olmayanı da verdin; istikbali yedirdin.
Ne geçti eline,
Zulüm olmadı mı garibe,
Bir an olsun; vicdan gözüyle dön bak;
Hiç paye verilir mi zalime…
Şairin dediği gibi;
Artık öyle bir yerdesin ki,
"Yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe…"
Nereden nereye Patron,
Ne idik ne olduk,
Nereden başlamıştık; şimdi nerelere savrulduk,
Başlarken kim idik; nerede kaldı başladığımız kimlik,
Asla olmayız demiştik; haramzade sofrasına bir meze olduk!
Kızgınsın değil mi?
Hem de çok kızgın…
Sözüne vuruyor sinirin,
Dilinden dökülüyor biriken kinin,
Aslında farkındasın her şeyin,
Farkındasın; yanlışın, haksızlığın ve kibrin…
Haktan-hakikatten uzaklaşıldığının,
Yangında olduğunun,
Suda yandığının,
Ağustos'ta balta kesmez buz kestiğinin…
Farkındasın…
Yakın olan firakın,
Zevalin farkındasın,
Ama maalesef, inkıraza yakınsın!
Bu yüzden kızgınsın,
Duymaktan uzaktasın,
Uzaktan bakmaktasın,
Baktığını sanmaktasın!
Patron,
Ne yazık ki; iniştesin, kayıptasın,
Ama hala hırstasın,
Hala hırs atındasın,
Kusura bakma ama;
Bugünlerin sebebisin,
Malum sona çok yakınsın!
Patron,
Hiç düşündün mü?
Dostlarım nerede, nereye kayboldular,
Ben mi yoldan çıktım, yoksa onlar mı şaştılar?
Yola çıktıklarım, yol arkadaşlarım, kadim dostlarım niçin uzaklaştı,
Yolda bulduklarım neden yakınlaştı? diye…
Hiç sordun mu kendine,
Yapıyor musun muhasebe?
Neden hep aldandım, aldatıldım,
Kandım, kandırıldım,
Doğruyu söyleyeni dokuzuncu köyden de kovdum,
Uzaklaştırdım…
Ve, neden uzak kaldım diye, hiç düşündün mü!
Halbuki,
Şeyh Edebali ile başlayıp; insanı yaşat ki devlet yaşasın dedin,
Patron olmaya değil, hizmetkâr olmaya taliptin,
Eba Müslim Horasani'den ders aldığını söyledin,
Sultan Mehmet'ten ilhamla; hep, "adalet"ten söz ettin,
Sonra?
Galiba tüm bunları unutuverdin,
"Kral Çıplak" diyenleri, yavanlara av ettin,
Yasaklara karşıyken; yasakları kuşandın,
Yoksulluğu yok ettin ama sen yoksul ettin,
Yolsuzluk illet derken, yolsuzlara yol verdin,
Döndün sonra bir anda, Abdülhamit Han dedin,
Ne hikmetse…
Burada kilitlendin!
Ahhh ah; sen ne ettin Patron,
Kanunu yücelttin, adaleti feshettin,
Adalet isteyeni kanunlara çiğnettin.
Yapma, etme diyenleri,
Yanlışı göstereni,
Zulmü söyleyeni,
Hadsizlikle recm ettin,
Haydutlara yem ettin!
Heyhat Patron, Heyhat…
Artık vakit tamam,
Geçtesin, sonsuz karanlıkta, kesif bir gecedesin,
Biliyorum; derin düşüncelerde,
İnce bir çizgidesin.
Pusatsız ve buraksız,
Sırat köprüsündesin…
Ve sen de farkındasın ki;
Kaybetmektesin ve kaybedeceksin.
Artık çok geç,
Düşünsen de nafile,
Kim, ne edebilir ki, ne…
Ve, şimdi de;
Aldatıldım desen yine,
Şakşakçılar olsa bile,
Üzgünüm Patron;
Vakit tamam, terkedileceksin!..
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Hakan Demirci
Necip UYSAL