Hayır diyebilmek
Peki hayır demek bazılarımız için neden bu kadar zor?
Hayır diyemediğimiz şeyler yüzünden kendimizden ödün verdiğimizi biliyor muyuz?
Hayır demekten çekindiğimiz şeylerin, bir süre sonra insanlar tarafından bizim sorumluluklarımız şeklinde düşünüldüğünün farkında mıyız?
İnsanlar arası ilişkilerde bir süre sonra en zor şey haline gelen ve kişinin kendi kafasını kurcalayan en önemli şeylerden biri hayır diyememek.
Bize sunulan bir teklifi, yapılan daveti, istenilen bir yardımı ya da yapmamızı istedikleri herhangi bir eylemi reddetmek bazen çok zor geliyor.
Yapmak istemiyoruz fakat yapma zorunluluğumuz varmış gibi kabul ediyoruz.
Neden?
Ayıp olmasın.
Kime göre? Neye göre ayıp?
Ayıp olmasın diye reddetmediğimiz durum karşısında kendimize ayıp etmiş olmuyor muyuz?
Bizim düşüncelerimiz, bizim fikirlerimiz, bizim kararlarımız neden başkalarının tekliflerinden ya da onların ayıp oldu düşüncelerinden daha sonra gelsin ki?
Mesela gitmek istemediğimiz bir yere gittik.
İstemeden gittiğimiz bir yerde enerjimiz ne kadar yüksek olabilir ya da insanlara ne kadar verimli olabiliriz?
Ayıp olmasın diye kabul ettiğimiz ve yaptığımız bir durumun bize ne getirisi olabilir?
Hayır dediğimizde ne olur?
İçsel huzurumuz olur.
Hayır dediğimizde kendimizi dinlemiş, kendimize saygımızı yitirmemiş oluruz.
Kimse kimseye karşı bir şey yapmak zorunda değil bu hayatta herkes tek başına bir birey.
İstemediğimiz şeyler karşısında bunu söyleyebilmekse kendimize duyduğumuz saygıdır.
Kendi düşüncelerimizi önemsemeyi bilirsek eğer başkalarının düşüncelerini önemseyebiliriz.
Kimse, hiçbir şart ve koşulda istemediği bir şeyi yapmak, yaşamak zorunda değil.
Sen hayır dediğin için sana kırılan insanlar olacak.
Olsun.
Varsın senin kendine olan saygın kalsın, o insan sana kırgın olsun.
Bu hayattan bir şey öğrendiysem o da kimse için kendi hayatından, kendi doğrularından vazgeçmemen gerektiğidir.
Çünkü insanoğlu öyle ki bugün senden fedakârlık bekler, yarın yapmasaydın der.
Düşünce özgürlüğü diye diye kendimizi duyurmaya çalıştığımız bu çağ da hayır diyememek sizin kendinizi kısıtlamanız anlamına gelmiyor mu?
Hani düşünce özgürlüğü?
Önce kendi düşüncelerinizi özgür bırakın. Sonra başkalarından sizin düşüncelerinize saygı duymasını bekleyin.
Her şeyden önce kendi düşüncelerinize saygınız olsun.
Öncelikle kendinizi sevin, düşüncelerinizi sevin, bunları paylaşırken kim ne diyecek ne düşünecek hakkımda diye düşünmeyin.
Bu insanı yıpratmaktan başka bir işe yaramaz.
Hayır dediğinde bir şey kaybetmezsin.
Hayır dediğinde kendine saygını kazanırsın.
Hayır dediğinde kendi doğrularını görürsün.
Hayır dediğinde içsel huzurunu yaşarsın.
Hayır dediğinde özgür olursun.
Unutmayın ki her şeyden önce sizsiniz.
Eğer siz iyiyseniz çevreniz iyi.
Düşüncelerinizi, isteklerinizi önce kendinize kabul ettirin daha sonra insanlar sizi olduğunuz gibi kabul etmek durumunda kalacaktır.
Ha etmiyorlar mı?
Değiştirmeye mi çalışıyorlar?
Israrcı mı oluyorlar?
E bi zahmet kendi düşüncesi karşısında, sizin düşüncelerinize saygısı olmayan insanları da yanınıza fazla yanaştırmayın. Onlar bize bir şey katmaktan çok bizden bir şeyler alacaktır. Hiçbir şey alamasa kendi saygınlığını kabul ettirdiği noktada sizin kendinize olan saygınızı yitirmenize sebep olacaktır.
Hayır diyemediğimiz şeyler yüzünden kendimizden ödün verdiğimizi biliyor muyuz?
Hayır demekten çekindiğimiz şeylerin, bir süre sonra insanlar tarafından bizim sorumluluklarımız şeklinde düşünüldüğünün farkında mıyız?
İnsanlar arası ilişkilerde bir süre sonra en zor şey haline gelen ve kişinin kendi kafasını kurcalayan en önemli şeylerden biri hayır diyememek.
Bize sunulan bir teklifi, yapılan daveti, istenilen bir yardımı ya da yapmamızı istedikleri herhangi bir eylemi reddetmek bazen çok zor geliyor.
Yapmak istemiyoruz fakat yapma zorunluluğumuz varmış gibi kabul ediyoruz.
Neden?
Ayıp olmasın.
Kime göre? Neye göre ayıp?
Ayıp olmasın diye reddetmediğimiz durum karşısında kendimize ayıp etmiş olmuyor muyuz?
Bizim düşüncelerimiz, bizim fikirlerimiz, bizim kararlarımız neden başkalarının tekliflerinden ya da onların ayıp oldu düşüncelerinden daha sonra gelsin ki?
Mesela gitmek istemediğimiz bir yere gittik.
İstemeden gittiğimiz bir yerde enerjimiz ne kadar yüksek olabilir ya da insanlara ne kadar verimli olabiliriz?
Ayıp olmasın diye kabul ettiğimiz ve yaptığımız bir durumun bize ne getirisi olabilir?
Hayır dediğimizde ne olur?
İçsel huzurumuz olur.
Hayır dediğimizde kendimizi dinlemiş, kendimize saygımızı yitirmemiş oluruz.
Kimse kimseye karşı bir şey yapmak zorunda değil bu hayatta herkes tek başına bir birey.
İstemediğimiz şeyler karşısında bunu söyleyebilmekse kendimize duyduğumuz saygıdır.
Kendi düşüncelerimizi önemsemeyi bilirsek eğer başkalarının düşüncelerini önemseyebiliriz.
Kimse, hiçbir şart ve koşulda istemediği bir şeyi yapmak, yaşamak zorunda değil.
Sen hayır dediğin için sana kırılan insanlar olacak.
Olsun.
Varsın senin kendine olan saygın kalsın, o insan sana kırgın olsun.
Bu hayattan bir şey öğrendiysem o da kimse için kendi hayatından, kendi doğrularından vazgeçmemen gerektiğidir.
Çünkü insanoğlu öyle ki bugün senden fedakârlık bekler, yarın yapmasaydın der.
Düşünce özgürlüğü diye diye kendimizi duyurmaya çalıştığımız bu çağ da hayır diyememek sizin kendinizi kısıtlamanız anlamına gelmiyor mu?
Hani düşünce özgürlüğü?
Önce kendi düşüncelerinizi özgür bırakın. Sonra başkalarından sizin düşüncelerinize saygı duymasını bekleyin.
Her şeyden önce kendi düşüncelerinize saygınız olsun.
Öncelikle kendinizi sevin, düşüncelerinizi sevin, bunları paylaşırken kim ne diyecek ne düşünecek hakkımda diye düşünmeyin.
Bu insanı yıpratmaktan başka bir işe yaramaz.
Hayır dediğinde bir şey kaybetmezsin.
Hayır dediğinde kendine saygını kazanırsın.
Hayır dediğinde kendi doğrularını görürsün.
Hayır dediğinde içsel huzurunu yaşarsın.
Hayır dediğinde özgür olursun.
Unutmayın ki her şeyden önce sizsiniz.
Eğer siz iyiyseniz çevreniz iyi.
Düşüncelerinizi, isteklerinizi önce kendinize kabul ettirin daha sonra insanlar sizi olduğunuz gibi kabul etmek durumunda kalacaktır.
Ha etmiyorlar mı?
Değiştirmeye mi çalışıyorlar?
Israrcı mı oluyorlar?
E bi zahmet kendi düşüncesi karşısında, sizin düşüncelerinize saygısı olmayan insanları da yanınıza fazla yanaştırmayın. Onlar bize bir şey katmaktan çok bizden bir şeyler alacaktır. Hiçbir şey alamasa kendi saygınlığını kabul ettirdiği noktada sizin kendinize olan saygınızı yitirmenize sebep olacaktır.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Meryem
Tuba Büyükarslan
Serpil Deniz
Yüksel Kara
Kubilay