Tavşantepe mi Şeytantepe mi?
Minnacık bir köy,
Ama ne köymüş be arkadaş!
Adeta şeytanın kör dediği bir köy!
Narin isimli bir çocuk, bu köyde canice katledildi.
İki ayı aşkın bir zaman geçti,
Olay hep gündemde ama bir türlü sonuç yok!..
Anlı şanlı uzmanlar gündüz-gece televizyonlarda ahkamın dibine vuruyor,
Allame-i cinayet kesiliyor,
Her şey konuşuluyor ama katil bir türlü bulunamıyor!
Tavşantepe değil de Şeytantepe sanki…
Sanki tam zamanlı “Katil kim?” dizisi çekiliyor!
Jandarma koşturuyor,
Savcı araştırıyor,
Hakim haykırıyor,
Ama yok; olayın üzerine sanki şeytanî bir karabasan çökmüş gibi katil bulunamıyor!
Dilim varmıyor ama insanın, “Müge Anlı bile bu kadar zamanda çözerdi” diyesi geliyor.
Ve o kadar hızlı gündem değişikliği oluyor ki; beyin yakan bir dozda…
Gündemlerden gündem beğen!
Ama gel gelelim, ısrarla gündemde tutulan konu Şeytantepe Cinayeti…
ASAL Araştırma Şirketi “En büyük sorununuz nedir?” diye sormuş.
Sonuç şu:
Birinci sırada %60.2 ile Ekonomi,
Adaletsizlik, %9.5 ile ikinci sırada…
Manidar olan ise,
Terör diyenlerin oranı yüzde 2,
Kürt Sorunu’nun ise yüzde 1,3 olmasıdır!
Siyaset kurumu kendi yazıp kendi oynasa da,
Gündemlerden gündem sunsa da,
Gündem karartmaya çalışsa da,
Görüyoruz ki halkın gündemi aynı ve değişmiyor;
Ekonomik sıkıntılar…
Çünkü en büyük kriz “yeme-içme” krizidir,
Ve unutulmasın ki günde iki defa yaşanır!
**********
Mansur Yavaş ve Konser
Haber ve iddia şu idi:
“Ankara Büyükşehir Belediyesi Ebru Gündeş Konseri için 69 milyon lira verdi…”
Vakti zamanında,
Özal devrinde,
Haşim Kılıç AYM üyeliğine atanmıştı.
Gazetelerde manşet:
“Evinde televizyon bile yok!”
Güya anti laik birisi…
Gazeteciler Özal’a soruyor.
Verdiği cevap son derece basit:
—Kendisine sordum,
Varmış varmış; evinde televizyon varmış!
Mansur Yavaş’ı duyunca bu anekdot aklıma geldi.
“Sordum soruşturdum,
Araştırdım,
İncelettim…
İddia edilen rakamda bir ödeme yapmadık.
Ebru Gündeş ve ekibine 13 milyon 500 bin TL civarı bir ödeme yaptık”
Ve ilave ediyor:
Yine de eksiğimiz varsa Ankaralılardan özür dileriz,
Bundan sonra daha dikkatli olacağız…”
Demek ki,
Şarlatanlık yapmadan,
Gargaraya ve laf salatasına başvurmadan,
Radikal doğrulukla,
Olanı olduğu gibi ortaya koyarak ve yeri geldiğinde “özür” bile dileyerek siyaset yapılabiliyormuş!
************
CHP ve Müzmin Kurultaycılık
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı…
Kurultay konuşulduğu için oy kaybedilmemekte,
Oy kaybedildiği için Kurultay konuşulmaktadır” demiş.
“Kurultay bir lütuf değildir,
Her Genel Başkanımız son derece saygındır ama Padişah da değildir!” filan gibi laflar etmiş.
Güya, Özgür Özel üzerinden İmamoğlu’na çakacak…
8 ay önce yapılan Yerel Seçim kazanılmışken,
47 yıl sonra CHP birinci parti olmuşken,
Tüzük Kurultayının üzerinden iki ay bile geçmemişken,
Bu muhteremin,
Ve Kılıçdaroğlu şürekasının Kurultay çığırtkanlığının nedeni ne ola ki?
Acaba şu mudur:
“Yarın çok geç olabilir,
Atı alan İmamoğlu Ankara’ya varabilir.
Onun için, şimdi değilse ne zaman?”
Aslında duymazdan ve görmezden gelinebilirdi.
Ama yine de Özgür Özel’in cevabını beğendim.
Tıpkı Rahmetli Demirel’in “Bulun 226’yı düşürün hükümeti!” dediği gibi,
Şöyle demiş:
“Muhatap bile almıyorum,
Benim gündemimde Kurultay yok.
Varsa gücünüz; toplayın imzayı, getirin Kurultayı, indirin beni!..”
***********
Özlem Zengin ve İzmir’deki Yangın Faciası
Hepinizin malumu,
İzmir’de, bir evde çıkan yangın sonrası beş çocuk dramatik şekilde can verdi.
Meclis’te bu konu konuşuluyor…
Muhalefet sözcüleri yaşanan yoksulluğu,
Kimsesizliği,
Ve beş çocuğun ölümünü anlatıyor.
AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin…
O da düşüncesini dile getiriyor,
Sahip olduğu bilgileri paylaşıyor…
Zengin’in siyaset yapış şeklini sevmem.
Sıklıkla eleştirdiğim,
Ve hatta ağır sözler ettiğim birisi…
Ama hak deyince akan su durur.
Kadın bir sürü şey söylüyor ama ne hikmetse sadece “Her şeyi paraya bağlamayın!” söylemi öne çıkartılıyor!
Sadece muhalefet siyasetçileri değil; muhalif medya da aynını yapıyor ve tu kaka Zengin’i linç etmeye çalışıyor.
Özlem, zengin ama vicdanı fakir falan filan tarzı cümlelerle ironi katmayı da ihmal etmiyorlar!
Efendiler!
Bu tarz ve yaklaşımınızla,
Eleştirdiğiniz iktidar siyasetçileri ve medyasından ne farkınız kaldı ki?
Onlar da aynısını yapıyorlar!
Cımbızla çeker gibi bir cümleyi alarak,
Diğer söylenen önemli ve hayati mesajları yok saymak insaf ehline yakışır mı!
Eminim, o meşum olay karşısında Özlem Zengin’in üzüntüsü de en az sizinkiler kadardır!
Kimse kalkıp da kendini şefkat abidesi, Zengin’i merhamet fakiri gibi lanse etmeye çalışmasın!
Böyle muhalefet olmaz.
Böyle yaparak seçmeni ikna ettiğinizi sanıyorsanız; kesinlikle yanılıyorsunuz!
Bunun adı siyaset-miyaset de değil,
Olsa olsa linçtir,
Ve siyasal tarafgirliğin doğurduğu derin politizanlık ve radikal kirliliktir!
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
E.yıldız