İşe alırken yıla dikkat!
Bir firmada işe alım görevlisi olarak çalışıyorsunuz ve departman müdürlerinden biri sizden bir uzman işe almanızı istedi.
Karşılıklı görüştünüz, 3-4 yıl bu alanda deneyim kazanmış birinin bu iş için uygun olabileceği konusunda hem fikirsiniz.
İlanınızı da oluşturdunuz, farklı tecrübelere sahip bir sürü kişi başvurmaya başladı bile!
Bir pozisyon için, belirlenen kriterlere bağlı kalmak yerine biraz esneterek arama yapmak her zaman en doğrusudur.
Neden?
Çünkü kişilerin özgeçmiş üzerinde belirttiği yıl rakamları aynı olsa da, deneyim kısmı kişiden kişiye fark edebiliyor.
Yani her 3 yıl x alanında çalışmış kişi aynı tecrübeyi edinemiyor ve aynı fırsatları yakalayamayabiliyor.
Bu noktada işe alım görevlilerinin kılıfa göre değil (cv), biraz daha içeriğe bakması gerekiyor.
Kişileri görüşmeye çağırdınız. Sırayla belirlenen kriter olan 3-4 yıl civarı tecrübeye sahip kişilerle mülakat yapıyorsunuz.
Adayların hepsi çok istekli. Hepsi de pozisyondan beklenileni karşılayabilecek kişiler.
İşte geldik “uyum” hatasına.
Bence işe alımda en en en önemli şey “person-job fit” (kişi-iş uyumu)’dur.
Kişi-iş uyumu, kişinin işe ne kadar uyum sağlayabileceği, bu iş için yeterli olup olmadığıyla alakalı bir kavramdır.
Burada aklımıza ilk kişinin deneyiminin yetersizliği olacak.
Ancak bilinçsizce yapılan hatalar genelde kişinin yetersizliğinden değil, fazla yeterli olmasından kaynaklanıyor.
Görüşmelere katılan müdürler genellikle ekiplerine katacakları kişilerin fazlasıyla donanımlı olmalarını isterler. Böylece ihtiyaçları olan kısmı hızlıca tamamlayabilecek, arta kalan zamanlarda da yeni işler oluşturabileceklerdir.
Ancak mevcut deneyiminden daha düşük bir pozisyonda işe başlayan kişi bir süre sonra mutsuz olur ve beklentileri karşılanamadığı için ya işten ayrılır ya da etrafındakileri de mutsuz etmeye başlar.
Bu durumda, bu yanlış sonuçlanan işe alım süreci; yeni bir işe alım sürecini doğurur.
Bu süreci doğru yönetmek çoğunlukla işe alım görevlisi ve ilgili müdürün görevidir. Çünkü iş arayan kişiler, özellikle mevcutta bir işte çalışmıyorlarsa bir an önce işe başlayabilecekleri bir işyeri ararlar.
Doğru bir işe alım sürecinde, işe alım görevlisi ve ilgili müdürün, görüşmeye gelen adayın heyecanına yenik düşmek yerine onu doğru değerlendirerek, doğru yönlendirmeleri gerekir.
“Zaten iş arıyor”, “kendisi başvurmuş” gibi bakış açılarıyla 6-7 yıl deneyimli birini 2-3 yıl deneyim aranan bir pozisyona yerleştirmek işinizi geliştirmez, geriletir.
Tabii, burada dikkat etmemiz gereken şey yazının başında bahsettiğim gibi yıldan çok tecrübeye bakmak.
Tecrübeye bakmak?
Çalışılan şirket, iş tanımı ve kişinin yetkinliği gibi unsurlara göre kişilerin tecrübeleri kişiden kişiye fark edebiliyor.
Örneğin x muhasebe firmasında 4 yıl çalışıp, excel kullanarak, müşterileri olan 2 firmanın muhasebesinden sorumlu Ayşe ile, y firmasında 4 yıl çalışıp, bir muhasebe programı kullanarak, müşterileri olan 2’si holding, toplam 10 firmanın muhasebesinden sorumlu ve ekibinde 3 kişi çalışan Melis’in deneyimleri aynı olmayacaktır.
Burada dikkat edilmesi gereken kişiden ne isteneceğidir.
Eğer ki işe alım yapılacak firmanın toplamda 6 firması varsa ve işe alacağı kişi bunların 3’üne bakacaksa, firmada olmasa bile birkaç muhasebe programı bilsin ve müşterileri olmasa da nolur ne olmaz fazladan 2 dili olsun, ah bir de bulmuşken tam olsun diye çok tecrübeli birisi arıyorlarsa,…Süreç burada bir yerde olması gereken noktadan büyük olasılıkla sapacaktır.
Aranılan yetkinlikler sonucu ikna edilerek işe alınan Melis, daha önceki firmalarına kıyasla burada aradığını muhtemelen bulamayacak, daha çabuk sıkılacak ve mutsuzluğunu çalışma arkadaşlarıyla paylaştığında toplu bir mutsuzluğa sebep olacaktır.
Çünkü bu iş için fazla yetkindir.
Burada kişi-iş uyumu yoktur. Bu kişi bu iş için doğru kişi değildir.
Yani, işe alımlarda kişilerin yapılacak işler konusunda deneyimli olmalarını beklerken fazla deneyimli olmamalarına da dikkat etmeliyiz.
Aksi takdirde ilk 1-2 ay kişi hızlı adapte olup, işleri hızlıca yürütmeye başlasa da aynı hızla işten soğuyacak ve yeni Bir işe alım ihtiyacı oluşturacaktır.
Herhangi bir sorunuz ve tavsiyeniz olursa bana her zaman ulaşabilirsiniz.
Sevgiyle kalın...
Karşılıklı görüştünüz, 3-4 yıl bu alanda deneyim kazanmış birinin bu iş için uygun olabileceği konusunda hem fikirsiniz.
İlanınızı da oluşturdunuz, farklı tecrübelere sahip bir sürü kişi başvurmaya başladı bile!
Bir pozisyon için, belirlenen kriterlere bağlı kalmak yerine biraz esneterek arama yapmak her zaman en doğrusudur.
Neden?
Çünkü kişilerin özgeçmiş üzerinde belirttiği yıl rakamları aynı olsa da, deneyim kısmı kişiden kişiye fark edebiliyor.
Yani her 3 yıl x alanında çalışmış kişi aynı tecrübeyi edinemiyor ve aynı fırsatları yakalayamayabiliyor.
Bu noktada işe alım görevlilerinin kılıfa göre değil (cv), biraz daha içeriğe bakması gerekiyor.
Kişileri görüşmeye çağırdınız. Sırayla belirlenen kriter olan 3-4 yıl civarı tecrübeye sahip kişilerle mülakat yapıyorsunuz.
Adayların hepsi çok istekli. Hepsi de pozisyondan beklenileni karşılayabilecek kişiler.
İşte geldik “uyum” hatasına.
Bence işe alımda en en en önemli şey “person-job fit” (kişi-iş uyumu)’dur.
Kişi-iş uyumu, kişinin işe ne kadar uyum sağlayabileceği, bu iş için yeterli olup olmadığıyla alakalı bir kavramdır.
Burada aklımıza ilk kişinin deneyiminin yetersizliği olacak.
Ancak bilinçsizce yapılan hatalar genelde kişinin yetersizliğinden değil, fazla yeterli olmasından kaynaklanıyor.
Görüşmelere katılan müdürler genellikle ekiplerine katacakları kişilerin fazlasıyla donanımlı olmalarını isterler. Böylece ihtiyaçları olan kısmı hızlıca tamamlayabilecek, arta kalan zamanlarda da yeni işler oluşturabileceklerdir.
Ancak mevcut deneyiminden daha düşük bir pozisyonda işe başlayan kişi bir süre sonra mutsuz olur ve beklentileri karşılanamadığı için ya işten ayrılır ya da etrafındakileri de mutsuz etmeye başlar.
Bu durumda, bu yanlış sonuçlanan işe alım süreci; yeni bir işe alım sürecini doğurur.
Bu süreci doğru yönetmek çoğunlukla işe alım görevlisi ve ilgili müdürün görevidir. Çünkü iş arayan kişiler, özellikle mevcutta bir işte çalışmıyorlarsa bir an önce işe başlayabilecekleri bir işyeri ararlar.
Doğru bir işe alım sürecinde, işe alım görevlisi ve ilgili müdürün, görüşmeye gelen adayın heyecanına yenik düşmek yerine onu doğru değerlendirerek, doğru yönlendirmeleri gerekir.
“Zaten iş arıyor”, “kendisi başvurmuş” gibi bakış açılarıyla 6-7 yıl deneyimli birini 2-3 yıl deneyim aranan bir pozisyona yerleştirmek işinizi geliştirmez, geriletir.
Tabii, burada dikkat etmemiz gereken şey yazının başında bahsettiğim gibi yıldan çok tecrübeye bakmak.
Tecrübeye bakmak?
Çalışılan şirket, iş tanımı ve kişinin yetkinliği gibi unsurlara göre kişilerin tecrübeleri kişiden kişiye fark edebiliyor.
Örneğin x muhasebe firmasında 4 yıl çalışıp, excel kullanarak, müşterileri olan 2 firmanın muhasebesinden sorumlu Ayşe ile, y firmasında 4 yıl çalışıp, bir muhasebe programı kullanarak, müşterileri olan 2’si holding, toplam 10 firmanın muhasebesinden sorumlu ve ekibinde 3 kişi çalışan Melis’in deneyimleri aynı olmayacaktır.
Burada dikkat edilmesi gereken kişiden ne isteneceğidir.
Eğer ki işe alım yapılacak firmanın toplamda 6 firması varsa ve işe alacağı kişi bunların 3’üne bakacaksa, firmada olmasa bile birkaç muhasebe programı bilsin ve müşterileri olmasa da nolur ne olmaz fazladan 2 dili olsun, ah bir de bulmuşken tam olsun diye çok tecrübeli birisi arıyorlarsa,…Süreç burada bir yerde olması gereken noktadan büyük olasılıkla sapacaktır.
Aranılan yetkinlikler sonucu ikna edilerek işe alınan Melis, daha önceki firmalarına kıyasla burada aradığını muhtemelen bulamayacak, daha çabuk sıkılacak ve mutsuzluğunu çalışma arkadaşlarıyla paylaştığında toplu bir mutsuzluğa sebep olacaktır.
Çünkü bu iş için fazla yetkindir.
Burada kişi-iş uyumu yoktur. Bu kişi bu iş için doğru kişi değildir.
Yani, işe alımlarda kişilerin yapılacak işler konusunda deneyimli olmalarını beklerken fazla deneyimli olmamalarına da dikkat etmeliyiz.
Aksi takdirde ilk 1-2 ay kişi hızlı adapte olup, işleri hızlıca yürütmeye başlasa da aynı hızla işten soğuyacak ve yeni Bir işe alım ihtiyacı oluşturacaktır.
Herhangi bir sorunuz ve tavsiyeniz olursa bana her zaman ulaşabilirsiniz.
Sevgiyle kalın...
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.