Uçanda Kuşlara Malum Olsun, Ben Dadımı Özledim..
Merhaba Sevgili Ogün gazetesi okurları,yeni bir haftada daha sizlerleyiz.Bu hafta sizlere pırıl pırıl bir genç bayan kardeşim Gözde Saruhan’ın kaleminden “Dadılar “ ile ilgili bir yazarın yazısına karşı isyan edip,kalemi eline alıp ona verdiği cevabı vereceğiz Portremizde.Kısaca bu hafta Bir Portre’de konuk yazarımız var yine ve ben sözü daha fazla uzatmadan Gözde Saruhan kardeşime devrediyorum satırlarımızı…
UÇANDA KUŞLARA MALUM OLSUN BEN DADIMI ÖZLEDİM…
Baktım ki bir dadı muhabbetidir gidiyor. Merak ettim nedir ne değildir araştırdım. Herkes Sibel Arna’nın Dadısıyla ilgili yazdığı yazıdan bahsediyor. Sibel Hanım’ın dadıları aşağılayarak onların haklarını hiçe sayarak yazmış olduğu yazı herkeste büyük yankı uyandırmış twitter aleminde. Yazı gerçekten de incitici bir çok kelime barındırıyor. Ben konuyu sadece dadılar açısından değil tüm işveren-çalışanlar açısından ele almak istedim ve zihnimde böyle yorumladım.
Günümüz kapitalizm’inde maalesef ‘çalışmak’ artık bildiğimiz ‘çalışmak’ olmaktan çıktı. Reklam mecraları, pazarlama sektörü, internet derken kendimizi inanılmaz bir rekabetin içinde bulur olduk. Bu rekabete istinaden İşverenlerde çalışanın artık etinden, sütünden,yününden yararlanır oldu. Buna ister sömürme diyelim,ister iş gücünden tasarruf, neresinden bakarsak bakalım insan hakları insan hakları diye gelişmeye çalışan bizlerin her geçen gün ticari kaygılar nedeniyle insanlığımızı ne kadar unuttuğumuzun göstergesi değimlidir?
İşimizi kolaylaştırsın, zamandan kazanalım diye geliştirdiğimiz teknoloji sizce de bizi daha çok çalışmaya,bir bakıma teknolojinin ve pazarlamanın kölesi olmaya itmedi mi sizce de? Artık öyle işim bitti eve geleyim çocuklarımla ilgileneyim ya da kendime vakit ayırayım devirleri çoktan geçti…Teknoloji sayesin de o kadar makineleştik ki etrafımızdakilerin insani hallerini unutur olduk, Onları bir bilgisayar gibi görüp en ufak arıza verdiğinde format atmaya kalkışır hale geldik. Sibel Hanım’ın yazısında da bunu çok net görebiliyoruz. Kendisi eminim ki kötü niyetle yazmamıştır. Hepimiz artık o kadar tahammülsüzüz ki, her şey o kadar teknolojiye kurban gitti ki ilişkilerimize bile makine gözüyle bakıyoruz…
Özetle demek istediğim şu ki ; hepimiz çalışıyoruz. Zorundayız, kimi keyif alarak çalışıyor, kimimiz mecburiyetten. Eğer birbirimizi bu şekilde anlayamayacaksak, rütbe sınıf ayrımı yapacaksak, ne anlamı kaldı teknoloji çağının, bu kadar okumanın, bu kadar insan haklarını konuşmanın. Dönelim Orta Çağ Avrupa’sına kimimiz asil olsun kimimiz burjuva, kimimiz köylü. Kandırmayalım birbirimizi süslü kelimelerle HEPİMİZ EŞİTİZ diye..!!!!
Gözde Saruhan
Eline sağlık Sevgili Gözde çok anlamlı ve güzel bir yazı kaleme almışsın,umarım Bir Portre’de başladığın bu yazarlık serüveni daim olur ve okurlarımız senin sürekli yazılarını okur. Ogün gazetesi,Ogün Haber ve Bir Portre okurlarının da bu güzel yazıyı beğendiğini düşünüyorum.Haftaya yeni Bir Portre’de buluşmak ümidi ile sağlıcakla kalın sevgili okurlarım.
UÇANDA KUŞLARA MALUM OLSUN BEN DADIMI ÖZLEDİM…
Baktım ki bir dadı muhabbetidir gidiyor. Merak ettim nedir ne değildir araştırdım. Herkes Sibel Arna’nın Dadısıyla ilgili yazdığı yazıdan bahsediyor. Sibel Hanım’ın dadıları aşağılayarak onların haklarını hiçe sayarak yazmış olduğu yazı herkeste büyük yankı uyandırmış twitter aleminde. Yazı gerçekten de incitici bir çok kelime barındırıyor. Ben konuyu sadece dadılar açısından değil tüm işveren-çalışanlar açısından ele almak istedim ve zihnimde böyle yorumladım.
Günümüz kapitalizm’inde maalesef ‘çalışmak’ artık bildiğimiz ‘çalışmak’ olmaktan çıktı. Reklam mecraları, pazarlama sektörü, internet derken kendimizi inanılmaz bir rekabetin içinde bulur olduk. Bu rekabete istinaden İşverenlerde çalışanın artık etinden, sütünden,yününden yararlanır oldu. Buna ister sömürme diyelim,ister iş gücünden tasarruf, neresinden bakarsak bakalım insan hakları insan hakları diye gelişmeye çalışan bizlerin her geçen gün ticari kaygılar nedeniyle insanlığımızı ne kadar unuttuğumuzun göstergesi değimlidir?
İşimizi kolaylaştırsın, zamandan kazanalım diye geliştirdiğimiz teknoloji sizce de bizi daha çok çalışmaya,bir bakıma teknolojinin ve pazarlamanın kölesi olmaya itmedi mi sizce de? Artık öyle işim bitti eve geleyim çocuklarımla ilgileneyim ya da kendime vakit ayırayım devirleri çoktan geçti…Teknoloji sayesin de o kadar makineleştik ki etrafımızdakilerin insani hallerini unutur olduk, Onları bir bilgisayar gibi görüp en ufak arıza verdiğinde format atmaya kalkışır hale geldik. Sibel Hanım’ın yazısında da bunu çok net görebiliyoruz. Kendisi eminim ki kötü niyetle yazmamıştır. Hepimiz artık o kadar tahammülsüzüz ki, her şey o kadar teknolojiye kurban gitti ki ilişkilerimize bile makine gözüyle bakıyoruz…
Özetle demek istediğim şu ki ; hepimiz çalışıyoruz. Zorundayız, kimi keyif alarak çalışıyor, kimimiz mecburiyetten. Eğer birbirimizi bu şekilde anlayamayacaksak, rütbe sınıf ayrımı yapacaksak, ne anlamı kaldı teknoloji çağının, bu kadar okumanın, bu kadar insan haklarını konuşmanın. Dönelim Orta Çağ Avrupa’sına kimimiz asil olsun kimimiz burjuva, kimimiz köylü. Kandırmayalım birbirimizi süslü kelimelerle HEPİMİZ EŞİTİZ diye..!!!!
Gözde Saruhan
Eline sağlık Sevgili Gözde çok anlamlı ve güzel bir yazı kaleme almışsın,umarım Bir Portre’de başladığın bu yazarlık serüveni daim olur ve okurlarımız senin sürekli yazılarını okur. Ogün gazetesi,Ogün Haber ve Bir Portre okurlarının da bu güzel yazıyı beğendiğini düşünüyorum.Haftaya yeni Bir Portre’de buluşmak ümidi ile sağlıcakla kalın sevgili okurlarım.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.