TMSF ve diğer ekonomik kurumlarda neler oluyor?
Sadece FETÖ nedeniyle devralınan varlıkların değeri en az 50 milyar TL civarı…
Dini, imanı, insanlığı paraya ve ekonomik değere dönüşmüş FETÖ’nün en dikkat ettiği kurumların başında geliyor.
Ciddi istihbarat alıyoruz, "FETÖ’cüler el koyulan mallarını almak için, her türlü ayak oyununu irtikap ediyorlar" diye,
"FETÖ ile hiç alakası olmayan insanlara gayrı resmi yollarla para transferleri yaparak bu kurumdan şirketlerini ve varlıklarını alma peşindeler" diye…
Peki TMSF ne durumda?
Şu ana dek durumu hiç de iç açıcı değil,
FETÖ ile mücadelede birincil önem arzeden kurumda henüz tam temizlik yapılmış değil,
Toplamda 10 kişiyi geçmeyen bir ihraç söz konusu,
FETÖ’nün canı sayılan mallarının devredildiği bu kurumu boş bırakması sizce mümkün mü…
Asla değil.
Hatta Bank Asya’ya el konulma süreçleri ile ilgili söylenenler, bilinenler cidden mide bulandırıcı.
FETÖ’nün ekonomik ayağının çökertilmesi için birincil görevli bu kurumun yaptığı, gerçekten mücadele mi, yoksa FETÖ’ye çanak tutan, imkan sağlayan sinsi ve devleti aldatıcı işlemler mi…
Atanan kayyumlardan, şirketlerin mal varlıklarının satışına kadar bir sürü kuşku bulutu dolaşıyor,
Hatta kuşkudan ziyade somut verilerle FETÖ’yü koruma kollama faaliyetleri olduğu bile söyleniyor.
Hal böyleyken; TMSF üzerinden FETÖ şirketleriyle ilgili zihinleri karıştıracak iddialar ortada dolaşırken; imzasız bir dilekçe ile pek çok firmanın ekonomik hayatı karartılabiliyor. 17-25 Aralık sonrası FETÖ ile hiçbir irtibatı kalmayan firmalar bile müttehem duruma sokularak ticari faaliyetlerini yürütmekten aciz hale getiriliyor. Hatta mahkemesi bitmiş, bu lanet örgütle hiçbir irtibatı olmadığı tescillenmiş olanların listeden düşümü bile aylar alabiliyor.
Bu durum ise, sadece o firmalara değil, ülke ekonomisine balta vuruyor.
Muhittin Gülal,
Yeni TMSF Başkanı,
Vatansever, milli-yerli bürokrat ve güzel bir insan,
Birikimi, kapasitesi, deneyimi ile öne çıkan, liyakat ve ehliyet sahibi birisi.
Çok çetin ve zorlu bir zamanda göreve geldi.
İşi çok ama çok zor,
An itibariyle tek başına birisi,
İvedilikle devletin başka mercilerince desteklenerek, orada kendi gibi kişi ve kişiliklerden oluşan mücadeleci bir kadro kurması şart,
Aksi takdirde böylesi güzel bir bürokrat heba olur gider.
TMSF’nin yeni başkanla birlikte tepeden tırnağa revize edilip yenilenmesi kaçınılmaz,
Yeni Başkan’a başarılar diliyorum,
Allah yar ve yardımcısı olsun…
TMSF ile başladım ama sadece burası mı?
Özelleştirme idaresi,
ÖİB’de, sembolik temizlik yapan kurumlardan,
Önemli mi bu kurum?
Evet çok önemli,
Çünkü gayrımenkul satışı, kiralanması, değerlendirilmesi konusunda ayrıcalıklı kurumlardan birisi.
Maliye Bürokrasisi; Milli emlak, Gelir İdaresi Vergi Denetleme Başkanlığı…
Maliye’yi daha önce de yazdım,
Gönül koyanlar oldu,
Ama maalesef yine yazmak zorunda kaldım,
Duyduklarım, bildiklerim beni şaşırtıyor,
Yazmak zorunda kalıyorum..
Her türlü ekonomik ceza uygulamasıyla haraç toplayan FETÖ örgütünün en vazgeçilmezleri Maliye teftiş heyeti idi,
Yargının nerdeyse beşte biri ihraç edilmişken; FETÖ’nün ekonomik can damarı mesabesindeki Maliye denetim kurumundan kaç kişinin ihraç edildiğini gerçekten merak ediyorum.
Hazine arazilerini parselleyen, boş beleş şekilde, hilelerle edinen FETÖ’nün at oynattığı Milli Emlak’da neler yapıldı bilmiyoruz,
Devlet Malzeme Ofisi ne kadar temizlendi belli değil,
Maliye’de maalesef hala FETÖ ağırlığı ve etkisi sürmektedir.
Hazine Müsteşarlığı, Gümrük Teftiş, BDDK, EPDK gibi esasa taalluk eden özerk kurumlar hala göstermelik temizlik hikayeleriyle günü kurtarma kaygısındalar.
Kısaca, Ekonomi bürokrasisi maalesef hala FETÖ’nün etkinliğini sürdürdüğü, bilinen veya kripto elemanlarıyla at oynattığı kurumlar.
Dışişleri Büyükelçi atamaları ne kadar isabetli?
Açıkcası bu konuda huzurlu değilim,
Atamaların çok da isabetli olduğunu düşünmüyorum,
2019 arefesinde, % 50 oy alınması gereken bir seçim sürecine girilmişken, diplomatik bürokraside yelpaze genişletmeden ziyade daralmaya gidilmesi üzücü geliyor.
Devlete sadakati esas tutan bir refleksle, ehliyet ve liyakat sahibi, milli-yerli kişileri tercih ederken daha sınırlı alanda hareket ediyoruz.
Bu ise bizim elimizi zayıflatmaktadır.
“Merkez Sağ” denilen kitlenin hepsinden oy almaya mecbur olduğumuz bir süreçte, daraltılmış ve genel-geçerliği olmayan tercihler sıkıntı yaratacaktır. Bu konuda en büyük ümidim; Külliye bünyesinde oluşturulan ve oluşturulacak olan bürokratik ve siyasi denetim, koordinasyon ve ıslahat birimleridir.
“Balık baştan kokar” sözüne tersinden bakarak değerlendirirsek;
Külliye’de başlayan bu yenilenme ve yapılanmanın aşağıya doğru genişleyerek süreceği düşüncesi tek ve en önemli umudumdur.
Bu bağlamda; bürokrasinin yeniden yapılandırılması, bürokratik oligarşinin kırılması, siyasi yapılanmanın canlandırılması süreci başlayacağı inancındayım. Bu inançta ve ümitte olmak istiyorum. Aksi takdirde bugün yapılan ve yapılmayanlara bakınca demoralize olmamak elde bile değildir.
Herşeyin farkında olduğunu bildiğim ve inandığım Sayın Cumhurbaşkanı’nın Külliye merkezli oluşumlarla siyasetin ve bürokrasinin kılcallarına kadar nüfuz edecek grup ve koordinasyon birimlerini önümüzdeki günlerde aktive edip eyleme geçireceğini biliyorum.
FETÖ mücadele işini ve/veya bürokratik/siyasi deformasyonun izalesini, ilgili kurum ve birimlere bırakmak telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet verecektir.
Tabir caiz ise; hasta olan bir doktora hasta tedavi ettirilmeyeceği gerçeği devlet bünyesinde de fazlasıyla aşikarelik arz etmektdir.
Bu yüzden de; sağlıklı, dinamik, melali olan, ıstırap çeken kişi ve kişiliklerce başlanacak Külliye odaklı çalışmalar devletin yeniden yapılanmasına ve hayırlı ıslahatlara vesile olacaktır.
Allah devletimizin, milletimizin, vatanı ve milleti için taşın altına gövdesini koyan ve koymaya hazır olanların yar ve yardımcısı olsun.
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlarım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Dini, imanı, insanlığı paraya ve ekonomik değere dönüşmüş FETÖ’nün en dikkat ettiği kurumların başında geliyor.
Ciddi istihbarat alıyoruz, "FETÖ’cüler el koyulan mallarını almak için, her türlü ayak oyununu irtikap ediyorlar" diye,
"FETÖ ile hiç alakası olmayan insanlara gayrı resmi yollarla para transferleri yaparak bu kurumdan şirketlerini ve varlıklarını alma peşindeler" diye…
Peki TMSF ne durumda?
Şu ana dek durumu hiç de iç açıcı değil,
FETÖ ile mücadelede birincil önem arzeden kurumda henüz tam temizlik yapılmış değil,
Toplamda 10 kişiyi geçmeyen bir ihraç söz konusu,
FETÖ’nün canı sayılan mallarının devredildiği bu kurumu boş bırakması sizce mümkün mü…
Asla değil.
Hatta Bank Asya’ya el konulma süreçleri ile ilgili söylenenler, bilinenler cidden mide bulandırıcı.
FETÖ’nün ekonomik ayağının çökertilmesi için birincil görevli bu kurumun yaptığı, gerçekten mücadele mi, yoksa FETÖ’ye çanak tutan, imkan sağlayan sinsi ve devleti aldatıcı işlemler mi…
Atanan kayyumlardan, şirketlerin mal varlıklarının satışına kadar bir sürü kuşku bulutu dolaşıyor,
Hatta kuşkudan ziyade somut verilerle FETÖ’yü koruma kollama faaliyetleri olduğu bile söyleniyor.
Hal böyleyken; TMSF üzerinden FETÖ şirketleriyle ilgili zihinleri karıştıracak iddialar ortada dolaşırken; imzasız bir dilekçe ile pek çok firmanın ekonomik hayatı karartılabiliyor. 17-25 Aralık sonrası FETÖ ile hiçbir irtibatı kalmayan firmalar bile müttehem duruma sokularak ticari faaliyetlerini yürütmekten aciz hale getiriliyor. Hatta mahkemesi bitmiş, bu lanet örgütle hiçbir irtibatı olmadığı tescillenmiş olanların listeden düşümü bile aylar alabiliyor.
Bu durum ise, sadece o firmalara değil, ülke ekonomisine balta vuruyor.
Muhittin Gülal,
Yeni TMSF Başkanı,
Vatansever, milli-yerli bürokrat ve güzel bir insan,
Birikimi, kapasitesi, deneyimi ile öne çıkan, liyakat ve ehliyet sahibi birisi.
Çok çetin ve zorlu bir zamanda göreve geldi.
İşi çok ama çok zor,
An itibariyle tek başına birisi,
İvedilikle devletin başka mercilerince desteklenerek, orada kendi gibi kişi ve kişiliklerden oluşan mücadeleci bir kadro kurması şart,
Aksi takdirde böylesi güzel bir bürokrat heba olur gider.
TMSF’nin yeni başkanla birlikte tepeden tırnağa revize edilip yenilenmesi kaçınılmaz,
Yeni Başkan’a başarılar diliyorum,
Allah yar ve yardımcısı olsun…
TMSF ile başladım ama sadece burası mı?
Özelleştirme idaresi,
ÖİB’de, sembolik temizlik yapan kurumlardan,
Önemli mi bu kurum?
Evet çok önemli,
Çünkü gayrımenkul satışı, kiralanması, değerlendirilmesi konusunda ayrıcalıklı kurumlardan birisi.
Maliye Bürokrasisi; Milli emlak, Gelir İdaresi Vergi Denetleme Başkanlığı…
Maliye’yi daha önce de yazdım,
Gönül koyanlar oldu,
Ama maalesef yine yazmak zorunda kaldım,
Duyduklarım, bildiklerim beni şaşırtıyor,
Yazmak zorunda kalıyorum..
Her türlü ekonomik ceza uygulamasıyla haraç toplayan FETÖ örgütünün en vazgeçilmezleri Maliye teftiş heyeti idi,
Yargının nerdeyse beşte biri ihraç edilmişken; FETÖ’nün ekonomik can damarı mesabesindeki Maliye denetim kurumundan kaç kişinin ihraç edildiğini gerçekten merak ediyorum.
Hazine arazilerini parselleyen, boş beleş şekilde, hilelerle edinen FETÖ’nün at oynattığı Milli Emlak’da neler yapıldı bilmiyoruz,
Devlet Malzeme Ofisi ne kadar temizlendi belli değil,
Maliye’de maalesef hala FETÖ ağırlığı ve etkisi sürmektedir.
Hazine Müsteşarlığı, Gümrük Teftiş, BDDK, EPDK gibi esasa taalluk eden özerk kurumlar hala göstermelik temizlik hikayeleriyle günü kurtarma kaygısındalar.
Kısaca, Ekonomi bürokrasisi maalesef hala FETÖ’nün etkinliğini sürdürdüğü, bilinen veya kripto elemanlarıyla at oynattığı kurumlar.
Dışişleri Büyükelçi atamaları ne kadar isabetli?
Açıkcası bu konuda huzurlu değilim,
Atamaların çok da isabetli olduğunu düşünmüyorum,
2019 arefesinde, % 50 oy alınması gereken bir seçim sürecine girilmişken, diplomatik bürokraside yelpaze genişletmeden ziyade daralmaya gidilmesi üzücü geliyor.
Devlete sadakati esas tutan bir refleksle, ehliyet ve liyakat sahibi, milli-yerli kişileri tercih ederken daha sınırlı alanda hareket ediyoruz.
Bu ise bizim elimizi zayıflatmaktadır.
“Merkez Sağ” denilen kitlenin hepsinden oy almaya mecbur olduğumuz bir süreçte, daraltılmış ve genel-geçerliği olmayan tercihler sıkıntı yaratacaktır. Bu konuda en büyük ümidim; Külliye bünyesinde oluşturulan ve oluşturulacak olan bürokratik ve siyasi denetim, koordinasyon ve ıslahat birimleridir.
“Balık baştan kokar” sözüne tersinden bakarak değerlendirirsek;
Külliye’de başlayan bu yenilenme ve yapılanmanın aşağıya doğru genişleyerek süreceği düşüncesi tek ve en önemli umudumdur.
Bu bağlamda; bürokrasinin yeniden yapılandırılması, bürokratik oligarşinin kırılması, siyasi yapılanmanın canlandırılması süreci başlayacağı inancındayım. Bu inançta ve ümitte olmak istiyorum. Aksi takdirde bugün yapılan ve yapılmayanlara bakınca demoralize olmamak elde bile değildir.
Herşeyin farkında olduğunu bildiğim ve inandığım Sayın Cumhurbaşkanı’nın Külliye merkezli oluşumlarla siyasetin ve bürokrasinin kılcallarına kadar nüfuz edecek grup ve koordinasyon birimlerini önümüzdeki günlerde aktive edip eyleme geçireceğini biliyorum.
FETÖ mücadele işini ve/veya bürokratik/siyasi deformasyonun izalesini, ilgili kurum ve birimlere bırakmak telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet verecektir.
Tabir caiz ise; hasta olan bir doktora hasta tedavi ettirilmeyeceği gerçeği devlet bünyesinde de fazlasıyla aşikarelik arz etmektdir.
Bu yüzden de; sağlıklı, dinamik, melali olan, ıstırap çeken kişi ve kişiliklerce başlanacak Külliye odaklı çalışmalar devletin yeniden yapılanmasına ve hayırlı ıslahatlara vesile olacaktır.
Allah devletimizin, milletimizin, vatanı ve milleti için taşın altına gövdesini koyan ve koymaya hazır olanların yar ve yardımcısı olsun.
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlarım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.