Tarihi tekerrür; 'Siyaseti Dizayn' oyunu başladı..
Evet, kazan şimdiden kaynamaya başladı.
CHP üzerinden koparılan fırtınaya dikkat edin…
Size hiç normal geliyor mu, acaba.?
31 Mart Yerel Seçimlerinden, düşündüğünün ötesinde iyi sonuçlar almış bir parti.
Ama kaynamaya/kaynatılmaya başladı.
Hele başında da siyasi basireti zayıf, öngörü sezgisi eksik ve liderlik edebilirliği nakıs bir başkan olunca; siyasi operasyon tıpkı 2010’da Baykal kumpasında olduğu gibi CHP'de başladı.
Ama bu defa durum farklı.
Diğer siyasi parti ve partililer sakın sevinmesinler.
Çünkü bu manipülasyon ve mühendisliğin hedefinde tüm siyasiler ve siyasi partiler var.
Uzun zamandır geliyorum diyen dip dalga, yüzeye vurmaya başladı.
İlk denemesi yine CHP üzerinden.
Çünkü kendi içindeki ihtilaf ve karışıklığı çokseslilik diye demokratik bir algıyla izaha çalışan CHP, algı ve mühendislik operatörleri için mümbit zemin.
Son olayı takip ediyorum, gözlemliyorum ve çok da doğru noktalara bakılmadığını farkediyorum.
Birileri cambaza bak cambaza diyor…
Kimin işine yararmış, kim zarar görürmüş ve kim ne için yapıyormuş…
Tıkandı, tıkandı..
Siyaset kurumu kısır döngüye girdi ve bumerang gibi kendini vurmaya başladı.
Kişisel hesaplar, kayıkçı kavgaları ve parti için hakimiyet güdüleri büyük resmi görmeye engel olmaya başladı.
Hal böyleyken de zemin; siyaset kurtlarının, toplum ve politika mühendislerinin ve Türk siyasetini yeniden yapılandırma istekli dışsalların dişine göre oluştu.
Emin olun İYİ Parti de hedeftir, MHP'de, AK Parti de ve hatta HDP de…
Kimse ve hiçbir parti kumpas ve oyun içeren kirli yeniden yapılandırmanın dışında kalamayacaktır.
Bel altı vuruşlar, tuzak kuruşlar, at çamuru izi kalsınlar peşpeşe devam edecektir.
Çünkü birileri karar vermiştir ve 2023’e farklı bir siyasi iklimle gidilecektir.
Mevcut siyasi aktörler basiret ve ferasetle hareket etmezlerse –ki buna dair bir işaret de yok maalesef- 2020 yılı öyle hareketli ve umulmadık siyasi olaylarla geçecektir ki…
Önceki birkaç yazımda da dediğim gibi; siyasi inişler, çıkışlar, ölüşler, oluşlar, bitişler, çöküşlere çokça şahit olacağız gibi…
Aldığım duyumlar, gördüğüm tablo, deneyimlerim ve siyasi okumalarım çerçevesinde bunu görüyor, hissediyor ve gözlüyorum.
Bu operasyonun CHP’de başlaması işin en tehlikeli boyutudur.
Çünkü CHP sadece bir parti değildir.
Düşünün; Muharrem İnce bir yandan, Ekrem İmamoğlu diğer yanda ve bir de Kemal Kılıçdaroğlu öte yanda…
Hepsi ayrı bir CHP gibi..
Ve İmamoğlu'nun son bir aydır görüşme, istişare, seyahat ve tavrına iyi dikkat edin.
Nisan-2020’de Kurultaya en rahat gidebilecekleri bir pozisyondayken, nasıl bir bulanıklaşmanın başladığına iyi bakın.
Bunlar tesadüfi ve sıradan durumlar değildir.
Yaşanan fiili durum, bir gazetecinin basiretsizliğinden dolayı değildir ve "hata ettim" sözüyle geçiştirilecek basitlikte hiç değildir.
Bu olayda Kılıçdaroğlu da kullanılmıştır, Muharrem İnce de.
Bu arada CHP'in Nisan kongresinde Kılıçdaroğlu; "aday değilim, yerime filanca belediye başkanımız adayımız" derse kimse şaşırmasın.
Oyunun kurucuları için hepsi birer figürandır ve birinin diğerinden pek de bir farkı yoktur.
Olayın bu noktaya geleceğini emin olun ki, Kılıçdaroğlu da bilmiyordu ve şuanda açığa düşmüş olmanın hayıflanması içindedir, kesin…
Hani vardı ya; 28 Şubat Sürecine giderken başbakanlık konutunda iftar yemeğine tarikat şeyhleri davet edilmişti ya. Ve Erbakan da iftar anına kadar İslam ülkeleri büyükelçileri iftarı olacağını sanıyordu ya… Ve daha sonra bu iftar yemeği darbenin ana gerekçelerinden birisi olmuştu ya…
Aynı onun gibi…
Ve bu Külliyeyi ziyaret eden CHP'li olayıyla hedeflenen ne sadece İnce'dir, ne Kılıçdaroğlu ne de Erdoğan.
Hedef; komple yeniden yapılandırılmak, dizayn etmek ve yeni aktörleri sahaya sürmek istedikleri Türk Siyasetidir.
Olay, olası muhtemellerin işaret fişeğidir ve maalesef ki maalesef bu noktada kalmayacaktır.
Keşke hiç olmasa…
Ama üzgünüm ki; devamı çok daha dramatik, kirli ve bulanık boyutlarda gelecek gibi görünüyor.
Not: 18 yıldır iktidar olan AK Parti, Erdoğan'ın deneyimi, liderliği ve atlattığı pek çok siyasi kriz ve kumpas deneyimleri nedeniyle sanıyorum ki bu süreci en az hasarla atlatabilen olacaktır. Asla etkilenmez demiyorum ama Erdoğan, iyi siyaset okuması ile bu tehlikenin farkındadır ve eminim önlemlerini de cebine koymuştur.
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
NİHAT GÜNEŞ