Sevgililer Günü..
Merhaba sevgili Ogün gazetesi okurları, yeni bir haftada daha sizlerle beraberiz. Bu hafta sizlere yazımı yazarken günlerden 14.Şubat Pazar sevgililer günü olunca içimden Bir Portre tarzının dışına çıkarak günün anlamına uygun farklı bir yazı yazmaya karar verdim.
Kısaca bu hafta Portremizin konusu da “Sevgililer Günü “
Hepimizin hayatında nice aşklar, gelip geçmiştir. Tabii ki en büyük aşk bana göre yaratana duyulan aşktır, daha sonra anneye, babaya duyulan büyük sevgi zaman zaman aşk adını alır, buna aile fertlerini sıra ile eklemek mümkündür, hatta çok sevdiğiniz bir arkadaşınıza bile aşka yakın sevgi duyabilirsiniz. Ancak bugünün konusu olan AŞK sevgiliye, eşe duyulan aşk olduğuna göre o ulvi aşkları bir kenara bırakalım ve günümüzde ticari anlayışa dönüşen AŞK tan söz edelim. Ticari anlayış diyorum zira sevgililer günü bence bu yüzyılda piyasaları canlandırmak için oluşturulmuş bir meta gibi duruyor önümüzde, ancak ne ve nasıl olursa olsun özellikle erkeklerin ceplerini biraz tırtıklasa da yinede böyle günlerin var olmasına asla karşı değilim.
Zira devamlı hatırlayıp yaşadığımız o çok sevdiğimizi, böyle bir günle tekrar hatırlayıp, ona “seni seviyorum” demek çok güzel bir duygu. Bu günler bir kuru gülle de hatırlanıp esprisi yerine gelir diyen birçok bayanı da duyar gibiyim. Doğrudur sevgiliden gelen bir kuru gülde bu günün anlamını yerine getirirse de tabi özellikle bayanlar bu gülün yanında hani hiç olmazsa birde yemek yeriz düşüncesinden de kendilerini alamazlar. Bence bunda da şayet eşlerinin durumu baş başa bir akşam yemeğine müsaitse sorun yoktur. Hemen bir bayan arkadaşım atılır der ki efendim yemekte şart değil, baş başa geçirilecek bir zaman gerekirse bir kahvede yeter. Eh bayanların bu kadar anlayışlıları kesinlikle sevilmeye fazlası ile layıktır zaten. Efendim şimdi diyeceksiniz ki erkekler her halta para bulur da senede bir gün için mi sıkışacak, eh bu da çok doğru, tabii sıralayacak olursak hani yaş günü, evlilik yıldönümü, tanışma günü v.s, yok dostlar bu tarafı yazımın tamamen latife idi zaten bu günleri kesinlikle her daim hatırlamalı ve imkânlar çerçevesinde anmalıyız kesinlikle. Hayat öyle çabuk bir kuş misali uçuyor ki elimizden bir gün vay be demeden yaşanabilecek tüm güzellikleri yaşamak gerekiyor.
Bendeniz bu yıl sevgililer gününü sevgili ailem ve dostlarımın tebrikleri ile geçirmek zorunda kaldım. Zira ilk kez bir sevgililer gününde yalnızım. Eh kiminize göre karlıda olsam (zira dün çok sevdiğim bir kardeşim ağabey bu yıl benim sevgilim yok oh nerden baksan 400 TL kardayım demişti de) yine de dostlar asla sevgisiz, sevgilisiz yaşanmıyor inanın. Ben de bu düşüncelerle hemen bir sevgiliye kucak açacağım önümüzdeki günlerde. Sevgi gerçekten çok büyük bir kavram sevmek ve sevilmek çok yüce bir duygu, tabii bunu gerçekten başarabiliyorsak. Yoksa günümüz sevgilerinden bu yücelikte nerede ise bahsetmek hayal oluyor gibime geliyor, zira her şeyin artık maddeye bağımlı hal almaya başladığını düşünüyorum.
Şimdi bana diyeceksiniz ki sevgililer gününden bahsedip bizlere seven ve sevilenlerden bu güzel günün anlam ve duygularından bahsetmek yerine başladın yok madde, yok masraf v.s ayıp değil mi? Kesinlikle haklısınız çok ayıp, sanırım bu yıl yalnızlık olduğum için biraz fevri düşünüyorum, yoksa bunları ben hiç düşünen biri değilim dostlarım, aslında son derece duygusal biriyim ve bendeniz hiç sevgisiz ve aşksız yaşayamam ama bu yıl böyle oldu ne yapalım. İçinizden biraz gülümseme ile Aşk’ı yaşamayan nasıl sevgililer gününle ilgili yazı yazar demeyin, ben aşkı her zaman dolu dolu ve delicesine yaşadım, onun tadını, zevkini, neşesini çok iyi bilirim bugün yalnızsam onun kabahati de bendenizin, seveni kırdım sevmeyeni sevdim karıştı her şey sanırım. Ama bence kimse sevgisiz yaşayamaz ve sevenleri hiç üzmemek gerekir bu durumda elime bir çiçek alıp kapısına dayansam mı acaba? Bunu ben yaparım ya da yapmam ancak siz mutlaka yapın asla sevenleri kırmayın, sevdiğinize ve sevginize sahip çıkın ve alın bir çiçek dayanın kapısına ona tek kelime edin “ Seni seviyorum “ deyin, hala sizi seviyorsa kapısını açıp tatlı bir gülümseme ile gel diyecektir, sevmiyorsa eh o zaman yeni bir aşk için yelken açın enginlere.
Sevgiyi dolu dolu yaşayanlar aman dikkat edin sakın kaçırmayın elinizden bu sevgiyi, sıkı sıkı sarılın ona, çünkü her şeyi satın alabilirsiniz ama sevgiyi asla. Tüm sevgililerin bu güzel gününü kutluyorum ve Allah sevenleri hiç ayırmasın dedikten sonra, sevdiğim bir sanatçı kardeşimin yazdığı aşka dair bir dizeyi sizlerle paylaştıktan sonra yazıma son veriyorum umarım bu dizeleri hepiniz çok beğeneceksiniz. Haftaya yeni bir portrede buluşmak üzere sağlıcakla kalın sevgili okurlar.
ASLOLAN AŞKTIR…
Ne bir açıklaması vardır ne sorgusu ne de suali. Âşıktır aslında herkes farkında olmasa da. . . Biraz kendine, biraz annesine, biraz babasına varsa kardeşine biraz da . . .
Ama daha kötüsü de vardır. Başka biri, bir yabancı. . .
Geçmişini belki de hiç bilmediğin belki hiç bir zaman öğrenemeyeceğin yada onun istediği kadar öğrenebileceğin bir yabancı . . .
Kaçar kovalarsın, peşine düşer sen kaçarsın . . .
Oyundur aslında biraz aşk, içinde biraz neşe, biraz sevgi ve çoğu zaman hüzün geçen koca bir oyundur.
Aşk tek taraflıdır biraz da herkes kendi kafasında ki ilişkiyi yaşamak ister. Yıllar, yollar başka başka engellerin bir önemi bir değeri yoktur. Her kelimesi daha güç, her kelimesi daha kolay, her kelimesi daha karmaşıktır. Anlam yükleyemezsin, anlamsızdır. Kafa yoramazsın, aptallıktır. Asla bilemezsin sonunun ne olacağını. Bir ömür dersin 1 günde biter, 1 gece dersin 1 ömür sürer. Bu kadar karmaşık olmasıdır aslında aşkın cezbedici tarafı.
Ve herkes aşıktır aslında . . .
Ve ASLOLAN AŞKTIR . . .
Kısaca bu hafta Portremizin konusu da “Sevgililer Günü “
Hepimizin hayatında nice aşklar, gelip geçmiştir. Tabii ki en büyük aşk bana göre yaratana duyulan aşktır, daha sonra anneye, babaya duyulan büyük sevgi zaman zaman aşk adını alır, buna aile fertlerini sıra ile eklemek mümkündür, hatta çok sevdiğiniz bir arkadaşınıza bile aşka yakın sevgi duyabilirsiniz. Ancak bugünün konusu olan AŞK sevgiliye, eşe duyulan aşk olduğuna göre o ulvi aşkları bir kenara bırakalım ve günümüzde ticari anlayışa dönüşen AŞK tan söz edelim. Ticari anlayış diyorum zira sevgililer günü bence bu yüzyılda piyasaları canlandırmak için oluşturulmuş bir meta gibi duruyor önümüzde, ancak ne ve nasıl olursa olsun özellikle erkeklerin ceplerini biraz tırtıklasa da yinede böyle günlerin var olmasına asla karşı değilim.
Zira devamlı hatırlayıp yaşadığımız o çok sevdiğimizi, böyle bir günle tekrar hatırlayıp, ona “seni seviyorum” demek çok güzel bir duygu. Bu günler bir kuru gülle de hatırlanıp esprisi yerine gelir diyen birçok bayanı da duyar gibiyim. Doğrudur sevgiliden gelen bir kuru gülde bu günün anlamını yerine getirirse de tabi özellikle bayanlar bu gülün yanında hani hiç olmazsa birde yemek yeriz düşüncesinden de kendilerini alamazlar. Bence bunda da şayet eşlerinin durumu baş başa bir akşam yemeğine müsaitse sorun yoktur. Hemen bir bayan arkadaşım atılır der ki efendim yemekte şart değil, baş başa geçirilecek bir zaman gerekirse bir kahvede yeter. Eh bayanların bu kadar anlayışlıları kesinlikle sevilmeye fazlası ile layıktır zaten. Efendim şimdi diyeceksiniz ki erkekler her halta para bulur da senede bir gün için mi sıkışacak, eh bu da çok doğru, tabii sıralayacak olursak hani yaş günü, evlilik yıldönümü, tanışma günü v.s, yok dostlar bu tarafı yazımın tamamen latife idi zaten bu günleri kesinlikle her daim hatırlamalı ve imkânlar çerçevesinde anmalıyız kesinlikle. Hayat öyle çabuk bir kuş misali uçuyor ki elimizden bir gün vay be demeden yaşanabilecek tüm güzellikleri yaşamak gerekiyor.
Bendeniz bu yıl sevgililer gününü sevgili ailem ve dostlarımın tebrikleri ile geçirmek zorunda kaldım. Zira ilk kez bir sevgililer gününde yalnızım. Eh kiminize göre karlıda olsam (zira dün çok sevdiğim bir kardeşim ağabey bu yıl benim sevgilim yok oh nerden baksan 400 TL kardayım demişti de) yine de dostlar asla sevgisiz, sevgilisiz yaşanmıyor inanın. Ben de bu düşüncelerle hemen bir sevgiliye kucak açacağım önümüzdeki günlerde. Sevgi gerçekten çok büyük bir kavram sevmek ve sevilmek çok yüce bir duygu, tabii bunu gerçekten başarabiliyorsak. Yoksa günümüz sevgilerinden bu yücelikte nerede ise bahsetmek hayal oluyor gibime geliyor, zira her şeyin artık maddeye bağımlı hal almaya başladığını düşünüyorum.
Şimdi bana diyeceksiniz ki sevgililer gününden bahsedip bizlere seven ve sevilenlerden bu güzel günün anlam ve duygularından bahsetmek yerine başladın yok madde, yok masraf v.s ayıp değil mi? Kesinlikle haklısınız çok ayıp, sanırım bu yıl yalnızlık olduğum için biraz fevri düşünüyorum, yoksa bunları ben hiç düşünen biri değilim dostlarım, aslında son derece duygusal biriyim ve bendeniz hiç sevgisiz ve aşksız yaşayamam ama bu yıl böyle oldu ne yapalım. İçinizden biraz gülümseme ile Aşk’ı yaşamayan nasıl sevgililer gününle ilgili yazı yazar demeyin, ben aşkı her zaman dolu dolu ve delicesine yaşadım, onun tadını, zevkini, neşesini çok iyi bilirim bugün yalnızsam onun kabahati de bendenizin, seveni kırdım sevmeyeni sevdim karıştı her şey sanırım. Ama bence kimse sevgisiz yaşayamaz ve sevenleri hiç üzmemek gerekir bu durumda elime bir çiçek alıp kapısına dayansam mı acaba? Bunu ben yaparım ya da yapmam ancak siz mutlaka yapın asla sevenleri kırmayın, sevdiğinize ve sevginize sahip çıkın ve alın bir çiçek dayanın kapısına ona tek kelime edin “ Seni seviyorum “ deyin, hala sizi seviyorsa kapısını açıp tatlı bir gülümseme ile gel diyecektir, sevmiyorsa eh o zaman yeni bir aşk için yelken açın enginlere.
Sevgiyi dolu dolu yaşayanlar aman dikkat edin sakın kaçırmayın elinizden bu sevgiyi, sıkı sıkı sarılın ona, çünkü her şeyi satın alabilirsiniz ama sevgiyi asla. Tüm sevgililerin bu güzel gününü kutluyorum ve Allah sevenleri hiç ayırmasın dedikten sonra, sevdiğim bir sanatçı kardeşimin yazdığı aşka dair bir dizeyi sizlerle paylaştıktan sonra yazıma son veriyorum umarım bu dizeleri hepiniz çok beğeneceksiniz. Haftaya yeni bir portrede buluşmak üzere sağlıcakla kalın sevgili okurlar.
ASLOLAN AŞKTIR…
Ne bir açıklaması vardır ne sorgusu ne de suali. Âşıktır aslında herkes farkında olmasa da. . . Biraz kendine, biraz annesine, biraz babasına varsa kardeşine biraz da . . .
Ama daha kötüsü de vardır. Başka biri, bir yabancı. . .
Geçmişini belki de hiç bilmediğin belki hiç bir zaman öğrenemeyeceğin yada onun istediği kadar öğrenebileceğin bir yabancı . . .
Kaçar kovalarsın, peşine düşer sen kaçarsın . . .
Oyundur aslında biraz aşk, içinde biraz neşe, biraz sevgi ve çoğu zaman hüzün geçen koca bir oyundur.
Aşk tek taraflıdır biraz da herkes kendi kafasında ki ilişkiyi yaşamak ister. Yıllar, yollar başka başka engellerin bir önemi bir değeri yoktur. Her kelimesi daha güç, her kelimesi daha kolay, her kelimesi daha karmaşıktır. Anlam yükleyemezsin, anlamsızdır. Kafa yoramazsın, aptallıktır. Asla bilemezsin sonunun ne olacağını. Bir ömür dersin 1 günde biter, 1 gece dersin 1 ömür sürer. Bu kadar karmaşık olmasıdır aslında aşkın cezbedici tarafı.
Ve herkes aşıktır aslında . . .
Ve ASLOLAN AŞKTIR . . .
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.