Kripto zincirde felaket başladı!..
Konuya dair ilk yazımı "Küresel Saadet Zinciri; 'BiTCOiN'" başlığıyla 19 Aralık 2017'de yazdım.
O dönemde Bitcoin'in değeri 10 bin dolar civarındaydı.
"Saadet zinciri misali, bu "ölümcül finansal kasırganın" ülkemizde de etkisini göstermeye başladığını ve herkesin diline dolandığını gözlüyor ve görüyorum. Bu yazımı, bu yüzden bu konuya ayırdım." diye yazıya başlamış ve şöyle bitirmiştim;
"Yakın zamanda Bitcoin'in değerinin astronomik boyutlara ulaşacağını görebiliriz.
Birileri kalkıp, "ben çok büyük paralar kazandım" diyebilir.
Ama, bu Bitcoin denen sihirli şey; FED tarafından planlanmış, sinsice kurgulanmış ve piyasayı kontrol etmeye yönelik adımdan başka bir şey değildir.
Çok büyük iflaslar, vurgunlar, batışlar, yıkılan yuvalar yaşanabilir.
İnsanların tez zamanda, kolay yoldan ve hemen zengin olma heva ve heveslerine yönelik ciddi bir algı operasyonudur.
Olmayan taşla, olmayan kuşun vurulması hayalidir.
Bir nevi "Saadet zinciri" olayının küresel ölçekli ve daha profesyonelce uygulamasından başka bir şey değildir.
.
.
.
Son 40 yıldır finansal analiz ve pratikleri bir nebze olsun bilen birisi olarak; tarihe not düşmek için bile olsa; bu konuda düşünce, duyum ve bildiklerimi paylaşmak istedim.
Demedi demeyin.
Uyarıyorum…
Hem de şiddetle uyarıyorum.
Sakın bu rüzgara kapılmayın.
Sonu hüsran, felaket ve sefalet olur.
Gerisinde takdir sizlerindir…"
Bu tarihten sonra ve özellikle 2020 ve 2021'de konu ve yaklaşan tehlikeye parmak basmak için 10'a yakın makale yazdım.
Şubat ayındaki iki yazımın konusu yine Kripto Para idi.
3 Şubat 2021 tarihli ve "Vahşi cazibe; Kripto Para/Bitcoin!.." başlıklı yazımda;
"Afili, cezbedici ve uçuk kazanç vaatleri yapan ilanlara/reklamlara kanmayın.
Ezilen çim olmayın.
Kaybedince muhatap bulamazsınız/bulamayacaksınız.
Haaa… Yoksa Merkez Bankasına mı, Mali suçlar Ofisine mi, Bankacılık Üst Kuruluna mı şikâyet edeceksiniz…
Yoksa, olmayan muhatabı mahkemeye verip "sanal davalı" mı oluşturacaksınız.
Yok işte, yok.
Otoritesi yok, Merkez Bankası yok, denetimi yok, kontrolü yok, üretimi yok, karşılığı yok.
Para alıp, algı satılıyor…" demiştim.
Çok eleştiri aldım.
Hatta "sorumlu bir vatandaş ve bu konulara dair biraz olsun bilgi ve öngörüsü olan birisi olarak diyeceğimi dedim, artık bu konuya dair yazmayacağım" demiştim.
Ama öyle şeyler yaşanıyor/oluyor/olmayan şeyler gösteriliyor/anlatılıyordu ki; duramadım ve dayanamadım; 20 Şubat'ta yine yazdım.
Yazımın başlığı; "Kripto para zenginlik mi yoksa batak mı!.." idi.
Ve şu uyarıyla bitirmiştim;
"Çünkü son tahlilde, kazanan kasa olur/olmuştur hep...
Kripto Para'da da, emin olun kazanan "kasa" yine kazanacak ve bu piyasa, birilerinin kayıt dışı parasının/kara parasının el değiştirmesini, paraların bir yerlerde toplanmasını, kimi ülke kasalarının/vatandaş ceplerinin boşalmasını sağlayacak ve sonra; ya demode olacak veya farklı bir formata bürünüp, farklı bir fonksiyon icra etmeye başlayacaktır.
Kaybeden ise yine üç-beş dolarını yatıran "ortalama insanlar" olacaktır.
Son bir kez daha söylemiş ve uyarmış olmak için yazdım…"
Birisi, belki de birileri 2 milyar dolarla kaçtı, diyor.
Başka birisi beş milyar götürdü,
Bir başkası, daha bilmem ne diyor…
Eski yazılarımdan alıntıları "ben demiştim/söylemiştim" gibi laflar etmek için yazmadım.
Şu sıralar herkesin dilinde olan bu vurgun, daha ne ki!..
Bu, aysbergin henüz görünen kısmı…
Sadece bizim ülkemize münhasır değil.
Önümüzdeki günlerde 3. Dünya'da ve özellikle gelişmekte olan ülke ve ekonomilerde "Kripto Facia"lar göreceksiniz.
Geçmişe atıfta bulunmam/hatırlatma yapmam/hafızaları tazelemem, önümüzdeki günlerdeki olacaklardan dolayıdır.
Bu delikanlı ve Thodex şirketi maalesef ve ne yazık ki; bir başlangıçtır.
Bitcoin'in firmayı yetkilendirmiş olduğu söyleniyor.
Doğrudur diyelim…
O halde hadi buyurun ve Bitcoin'e; "biz sana güvendik/otoritene ve adaletine inandık/biz seni Merkez Bankası kadar muteber gördük. Şimdi bu aforizmatik gencin zarar/ziyanını telafi et…" deyin bakalım; karşılık ne olacak…
Veya karşılık veren/muhatap olan olacak mı…
Yok, "kırmızı bültenle aranıyormuş"
Yok efendim, "savcılıklara dava açılsınmış"…
Eeeee…
Muhatap beyler, muhatap…
Kim muhatap!..
T.C. Merkez Bankası mı,
Hazine-Maliye Bakanlığı mı,
Avrupa Merkez Bankası mı,
Yoksa ABD Merkez Bankası mı?..
Geçeceksiniz/geçiniz ve uçuk kazanç şehvetine kapılıp, uyarılara kulak tıkayarak geçtiniz zaten…
Anadolu'da bir deyiş var;
"Yerden göğe küp dizseler,
Birbirine bend etseler…
Aradan birin çekseler,
Seyreyle sen gümbürtüyü..."
Evet, bu genç adam, nam-ı diğer Kripto Tosuncuk aradan bir küpü çekiverdi…
Gerisi, gerisinde…
Son olarak şunu söyleyeyim;
Kripto Para veya bilmem ne coin denen bu furya öyle bir kasırgaya dönüşecek ki;
Gelişmekte olan ülkelerde yönetim krizlerine/siyaset değişimlerine ve kimi coğrafyalarda maalesef sokak hareketlerine bile sebebiyet verebilir.
ABD/İngiltere/Almanya/Fransa/Çin vb. gibi ülkeler Kripto'nun rantını yer/keyfini sürer ve krizini yaşayan ülkelere bakıp kıs kıs gülerler, sadece…
Ne diyeyim ki!..
Sadece üzülüyorum, artık…
Çünkü, Kripto zincirde felaket başladı!..
Bakalım/görelim/yaşayalım…
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
O dönemde Bitcoin'in değeri 10 bin dolar civarındaydı.
"Saadet zinciri misali, bu "ölümcül finansal kasırganın" ülkemizde de etkisini göstermeye başladığını ve herkesin diline dolandığını gözlüyor ve görüyorum. Bu yazımı, bu yüzden bu konuya ayırdım." diye yazıya başlamış ve şöyle bitirmiştim;
"Yakın zamanda Bitcoin'in değerinin astronomik boyutlara ulaşacağını görebiliriz.
Birileri kalkıp, "ben çok büyük paralar kazandım" diyebilir.
Ama, bu Bitcoin denen sihirli şey; FED tarafından planlanmış, sinsice kurgulanmış ve piyasayı kontrol etmeye yönelik adımdan başka bir şey değildir.
Çok büyük iflaslar, vurgunlar, batışlar, yıkılan yuvalar yaşanabilir.
İnsanların tez zamanda, kolay yoldan ve hemen zengin olma heva ve heveslerine yönelik ciddi bir algı operasyonudur.
Olmayan taşla, olmayan kuşun vurulması hayalidir.
Bir nevi "Saadet zinciri" olayının küresel ölçekli ve daha profesyonelce uygulamasından başka bir şey değildir.
.
.
.
Son 40 yıldır finansal analiz ve pratikleri bir nebze olsun bilen birisi olarak; tarihe not düşmek için bile olsa; bu konuda düşünce, duyum ve bildiklerimi paylaşmak istedim.
Demedi demeyin.
Uyarıyorum…
Hem de şiddetle uyarıyorum.
Sakın bu rüzgara kapılmayın.
Sonu hüsran, felaket ve sefalet olur.
Gerisinde takdir sizlerindir…"
Bu tarihten sonra ve özellikle 2020 ve 2021'de konu ve yaklaşan tehlikeye parmak basmak için 10'a yakın makale yazdım.
Şubat ayındaki iki yazımın konusu yine Kripto Para idi.
3 Şubat 2021 tarihli ve "Vahşi cazibe; Kripto Para/Bitcoin!.." başlıklı yazımda;
"Afili, cezbedici ve uçuk kazanç vaatleri yapan ilanlara/reklamlara kanmayın.
Ezilen çim olmayın.
Kaybedince muhatap bulamazsınız/bulamayacaksınız.
Haaa… Yoksa Merkez Bankasına mı, Mali suçlar Ofisine mi, Bankacılık Üst Kuruluna mı şikâyet edeceksiniz…
Yoksa, olmayan muhatabı mahkemeye verip "sanal davalı" mı oluşturacaksınız.
Yok işte, yok.
Otoritesi yok, Merkez Bankası yok, denetimi yok, kontrolü yok, üretimi yok, karşılığı yok.
Para alıp, algı satılıyor…" demiştim.
Çok eleştiri aldım.
Hatta "sorumlu bir vatandaş ve bu konulara dair biraz olsun bilgi ve öngörüsü olan birisi olarak diyeceğimi dedim, artık bu konuya dair yazmayacağım" demiştim.
Ama öyle şeyler yaşanıyor/oluyor/olmayan şeyler gösteriliyor/anlatılıyordu ki; duramadım ve dayanamadım; 20 Şubat'ta yine yazdım.
Yazımın başlığı; "Kripto para zenginlik mi yoksa batak mı!.." idi.
Ve şu uyarıyla bitirmiştim;
"Çünkü son tahlilde, kazanan kasa olur/olmuştur hep...
Kripto Para'da da, emin olun kazanan "kasa" yine kazanacak ve bu piyasa, birilerinin kayıt dışı parasının/kara parasının el değiştirmesini, paraların bir yerlerde toplanmasını, kimi ülke kasalarının/vatandaş ceplerinin boşalmasını sağlayacak ve sonra; ya demode olacak veya farklı bir formata bürünüp, farklı bir fonksiyon icra etmeye başlayacaktır.
Kaybeden ise yine üç-beş dolarını yatıran "ortalama insanlar" olacaktır.
Son bir kez daha söylemiş ve uyarmış olmak için yazdım…"
Birisi, belki de birileri 2 milyar dolarla kaçtı, diyor.
Başka birisi beş milyar götürdü,
Bir başkası, daha bilmem ne diyor…
Eski yazılarımdan alıntıları "ben demiştim/söylemiştim" gibi laflar etmek için yazmadım.
Şu sıralar herkesin dilinde olan bu vurgun, daha ne ki!..
Bu, aysbergin henüz görünen kısmı…
Sadece bizim ülkemize münhasır değil.
Önümüzdeki günlerde 3. Dünya'da ve özellikle gelişmekte olan ülke ve ekonomilerde "Kripto Facia"lar göreceksiniz.
Geçmişe atıfta bulunmam/hatırlatma yapmam/hafızaları tazelemem, önümüzdeki günlerdeki olacaklardan dolayıdır.
Bu delikanlı ve Thodex şirketi maalesef ve ne yazık ki; bir başlangıçtır.
Bitcoin'in firmayı yetkilendirmiş olduğu söyleniyor.
Doğrudur diyelim…
O halde hadi buyurun ve Bitcoin'e; "biz sana güvendik/otoritene ve adaletine inandık/biz seni Merkez Bankası kadar muteber gördük. Şimdi bu aforizmatik gencin zarar/ziyanını telafi et…" deyin bakalım; karşılık ne olacak…
Veya karşılık veren/muhatap olan olacak mı…
Yok, "kırmızı bültenle aranıyormuş"
Yok efendim, "savcılıklara dava açılsınmış"…
Eeeee…
Muhatap beyler, muhatap…
Kim muhatap!..
T.C. Merkez Bankası mı,
Hazine-Maliye Bakanlığı mı,
Avrupa Merkez Bankası mı,
Yoksa ABD Merkez Bankası mı?..
Geçeceksiniz/geçiniz ve uçuk kazanç şehvetine kapılıp, uyarılara kulak tıkayarak geçtiniz zaten…
Anadolu'da bir deyiş var;
"Yerden göğe küp dizseler,
Birbirine bend etseler…
Aradan birin çekseler,
Seyreyle sen gümbürtüyü..."
Evet, bu genç adam, nam-ı diğer Kripto Tosuncuk aradan bir küpü çekiverdi…
Gerisi, gerisinde…
Son olarak şunu söyleyeyim;
Kripto Para veya bilmem ne coin denen bu furya öyle bir kasırgaya dönüşecek ki;
Gelişmekte olan ülkelerde yönetim krizlerine/siyaset değişimlerine ve kimi coğrafyalarda maalesef sokak hareketlerine bile sebebiyet verebilir.
ABD/İngiltere/Almanya/Fransa/Çin vb. gibi ülkeler Kripto'nun rantını yer/keyfini sürer ve krizini yaşayan ülkelere bakıp kıs kıs gülerler, sadece…
Ne diyeyim ki!..
Sadece üzülüyorum, artık…
Çünkü, Kripto zincirde felaket başladı!..
Bakalım/görelim/yaşayalım…
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Ali A.
Dadal
D.D.
Alper Kınar
Selçuk
Engin Şeker
Taha Niğde
Saygın