Saggız…
150 bin civarı nüfusa sahip bir İran şehri,
Kuzey Irak sınırında, Süleymaniye ve Erbil gibi yerleşim yerlerine çok yakın,
Daha çok, İran Kürtlerinin yaşadığı bir bölge.
Başkent Tahran'a 600 km. mesafede…

Tarih 13 Eylül 2022,
Saggız'lı olan bir genç kız Tahran'da akrabalarını görmeye gidiyor.
Belki de ilk defa başkente gidiyordu ve muhtemelen çok da heyecanlı!
Mahsa Amini…
Henüz 22 yaşındaydı.
Ölüme gittiğinden habersiz, vardı Tahran'a…
Gitmez olaydı keşke!
Kendini dinin temsilcisi sanan/Allah adına Allahsızca zulmetmekten imtina etmeyen devlet kisveli bir yobazlık karşıladı onu!

"Neden başörtün böyle ve niçin birkaç tel saçın görünüyor" diyerek götürdüler karakola!
Götürenler kim?
İrşad Devriyesi/Ahlak Polisi…
Bu kavramları zaten oldum olası sevmem!
"Doğru yolu göstermek" anlamına gelen İrşad, "doğru yolu bulup kararlılıkla benimsemek" anlamındaki rüşd kökünden türemiş bir kavramdır.

Yahu siz kimsiniz de insanlara doğru yolu gösteriyorsunuz ki…
Siz, önce kendi yolunuzu bulun da, ondan sonra insanları irşad edin!
Sizin anlayışınızda/din algınızda/imanınızda gencecik bir kıza işkence etmek irşad mıdır!
Kendi karınız/kızınız veya kız kardeşiniz gözünüzün önüne gelmedi mi, o mazlum kıza işkence yaparken!

Bir de utanmadan, "kalp krizi geçirip öldü" diyebiliyor ve yalanı rahatlıkla söyleyebiliyorsunuz.
Sizin dininizde zulmetmek/zalimlik etmek/yalan söylemek caiz mi!

Neymiş, Ahlak Polisi!
İsim bile itici doğrusu,
Ne demek ya; ahlak masası/ahlak polisi…
Sanıyorum, Türkiye'de de kullanılan bir tabir bu ama bence hemen/ivedilikle kullanımdan vazgeçilmeli!
Böyle bir kavramsallaştırma/adlandırma olmaz, olamaz ve olmamalı arkadaş!

Buyurun işte,
Ahlak adına ahlaksızlığın dibine vurdular; gencecik bir kızı/kadını/bir ana kuzusunu işkenceyle katlettiler.
Bunun adına da irşat etmek/ahlaklandırmak dediler!
Kusuru da neymiş; "başörtüsünü gereği gibi bağlamamış!"
Ulan sana ne!
Sen Allah'mısın!
Allah'a ait olan bir yetkiyi kullanmak senin haddine mi!

Ama durun siz durun!
Ve de sakın unutmayın; mazlumun ahı indirir şahı!
Ne oldu? Olaylar başladı/tahtınız sallanıyor ve paniklediniz!
Mahsa Amini vefat etti ama emin olun ki; size huzur yok artık!
Koyulduğu mezardan bile sizi ve dini alet ederek uyguladığınız kurallarla halkı yok sayan ama sizi muktedir kılan iktidarınızı sallayacak ve hatta yıkacak!
İnfilal başladı,
Bir kadını katlettiniz ama yüzbinlerce kadının gazabından kurtulamayacaksınız!

Bu olayla birlikte, İran dünya gündemine oturdu.
Doğal olarak, İran yönetimine tüm ülkelerden kınama mesajları geliyor.
Utançtan başlarını kaldırmaması gereken ve başta tüm dünya kadınları olmak üzere, insanlıktan özür dilemesi gereken İran yönetimi, konuyu saptırmaya/kınayanları taşlamaya ve gündem şaşırtmaya çalışıyor.

İran Dışişleri Bakanlığı şöyle bir lafı bile edebiliyor:
"…ABD, Amini meselesi dolayısıyla egemenliğimizi ihlal etmeye çalışıyor, karşılık vereceğiz.
"İsyancıları" desteklemekte ve İslam Cumhuriyeti'ni istikrarsızlaştırmaya çalışmaktadır…"

Allah aşkına bakar mısınız,
Bu neyin kafası arkadaş!
Sen sana yetiyorsun ey İran,
Sende bu kafa olduğu sürece ABD'nin seni istikrarsızlaştırmasına veya herhangi bir şey yapmasına gerek yok ki…
Sen canice kendi vatandaşını öldüren bir ülkesin ve gereğini yapmak yerine sağa-sola suçlama yaparak konuyu kapatmaya çalışan bir müfterisin.
Masum bir insan öldürülmüş/katledilmiş.
Buna isyan edilmesi ve zulmün protestosu kadar doğal bir durum yokken; sen kalkıyor bunu yapanlara "isyancılar" diyebiliyorsun!
Yüzsüzlüğün bu kadarına da pes doğrusu!

Ama durmayacak ve durduramayacaksınız,
Ne Uluslararası tepkileri ve ne de İran halkının isyanını engelleyemeyeceksiniz!
Zaten fitilin ateşlenmesi bekleniyordu,
Çünkü "orta sınıf İranlılar" canından bezmişti.
Telaşınız, masum bir kızın ölümünden kaynaklı vicdan azabından değil zaten; bu hadiseden hareketle ve özellikle dini referans göstererek yaptığınız zulme/adaletsizliğe ve eşitsizliğe, artık isyan noktasına gelen İran halkının tepkisinden dolayıdır.
Ama kusura bakmayın,
Ve oturun başınızı iki elinizin arasına alıp "biz nerede hata ettik" diye düşünün ve eğer gerçekten inanıyorsanız ve bir nebze gerçek bir Allah inancınız varsa/kalmışsa, nedamet ve utanç içinde Allah'tan af dilersiniz!
Çünkü yaptığınız arşa ulaştı ve artık Allah'ın da gücüne gitmeye başladı.

Hal böyle olunca da, Allah'ın intikamı/cezası ve tokadı kadınlar eliyle, kararmış/kirlenmiş/utanmaz yüzlerinizde şaklamaya başladı!
Sizin, o yok saydığınız veya yoklaştırmaya çalıştığınız yahut da olmayan ahlakınız ve kalmamış insanlığınızla ahlak polisliğine soyunup "hizaya/doğru yola" sokulması gerektiğini düşündüğünüz kadınlar var ya; cesur isyanları ve erkekleri utandıracak başkaldırılarıyla tacınızı tahtınızı yerin dibine geçirecek ve "İslam" adında sakladığınız zulmünüzü, insanlığa göstereceklerdir!
Utanmadan bir de, başkalarını istikrarı bozmakla suçlarken "İslam Cumhuriyeti" diyebiliyorsunuz!

Utanmazlar/ahlaksızlar,
İslam olan bir yerde zulüm olur mu,
İslam olan bir Cumhuriyette işkenceyle bir masumu katletmek var mıdır,
İslam'ın gerçekten hakim olduğu bir yerde sizin gibi "İslam İslam" diyen ama İslam'la alakası bile olmayan Müslümanlar olur mu!

Sonuç:
Bir masumu katlettiniz,
Bilin ki; "Bir masumu katletmek tüm insanlığı katletmek gibidir" der Kur-an…
Ve fitili ateşlediniz,
Bundan sonra herkesi ve her kesimi kapsayan bir halk isyanına sebebiyet verdiniz.
Protesto edenlere "isyancılar" demeniz, sizi haklı kılmayacak ve aslında olmayan meşruiyetinizi tüm dünyaya gösterecektir.
Eğer zerre kadar insanlığınız ve İslam'la bağınız kaldıysa veya varsa; iktidar zulmünüze/isyan bastırma zalimliğinize ve insanları sindirme politikanıza "İslam" gibi evrensel ve muhteşem bir inanışı alet etmez ve eğer zerre kadar dinsel bir utancınız kalmışsa "İran İslam Cumhuriyeti" olan devlet isminizdeki "İslam" tabirini oradan çıkartırsınız!

Lam'ı/Cim'i yok,
Allah nezdinde de maşeri vicdanda da ve beşeri hukuk nazarında da kendi evladını katleden bir babadan beter suçlusunuz ve vebal altındasınız!
Allah müstehakınızı versin sizin,
Daha ne söyleyebilirim ki!..


Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.