Böylece Parlamenter sistem sona erdi ve Başkanlık sistemi başladı.

Yeni sistemin ilk kabinesi oluştu.

Şaşırmadım diyemem.

Ama beklemek, zaman vermek ve izlemek lazım.

Her kabine açıklandığında benzeri pozitif veya negatif değerlendirmeler olur.

Bu defa da beğenen/beğenmeyen oldu ve olacaktır.

Galiba, kamuoyu biraz daha yüksek profilli bir kabine beklentisinde olduğundan dolayı biraz şaşkınlık oluştu.

Ama, eskiden farklı olarak oluşturulan Kurullar, Ofisler eminim ve umuyorum ki; bakanlıkların eksiklerini giderir ve daha işlevsel kılar.

Bazı bakanların sektörden gelmesi ise kazançtır.

Kendi iş hayatı pratiklerini kamuya aktarmaları, devlet açısından kazanım olacaktır.

Özellikle sağlık ve turizm alanında kamunun pratik eksiğini gidereceklerine inanıyorum.

Ekonomi yönetiminin güven tesis edici ve istikrar sağlayıcı olması en büyük dileğimdir.

Son zamanlarda, en büyük dalgalanma ekonomi alanında görüldü. Yeni yönetime büyük iş düşmektedir.

Ekonomi konusunda çetin ve zor bir süreçteyiz.

Yeni yönetimin konuya büyük bir hassasiyetle eğilerek iç ve dış piyasalara güven telkin etmesi şarttır.

Çalışma hayatı, sosyal politikalar ve Aile konusunda en hassas olmamız gereken dönemdeyiz. Son birkaç aydır çocuklar üzerinden yaşanan olaylar yumuşak karnımızdır. Toplumsal sinir uçlarına dokunur bir hal almıştır. Yeni yönetim ve bakanın bu konularda kamuoyunu ve maşeri vicdanı rahatlatıcı adımlar atması gerekmektedir. Umuyorum, bu ağır yükün üstesinden gelinebilir.

İçişleri, Dışişleri, Adalet bakanlıkları konusunda yönetsel süreklilik devam ediyor. Atanan bakanlar icraatlarını bildiğimiz kişiler. Bu konuda biraz daha öngörebilirlik mevcut. Her üç bakanın ivmeyi artırarak çalışmalarına devam edeceğini düşünüyorum.

Özellikle FETÖ, PKK, İŞİD  gibi terör örgütleriyle mücadelemizin kesintiye uğramaması açısından bu tercihleri olumlu buluyorum.

MSB Bakanıyla ilgili yoruma gerek yok diye düşünüyorum. Kendisini ve komutanlığını hepimiz biliyoruz. Sivil bürokratik reflekslerini izleyip göreceğiz.

Eğitim konusunda akademik, bürokratik ve özel sektör deneyimi olan birinin gelmesi oldukça olumlu bir tercihtir. Bugüne kadar bürokrasinin pratize olmamasından sıkıntı çektik. Bu alanda pratik eğitimi de bilen, birikimi haiz  birinin gelmesinin büyük fayda sağlayacağını düşünüyorum.

Kamuoyunca pek tanınmayan diğer bakanların da başarılı olması ve devlet-millet-vatan için taş üstüne taş koyar şekilde görevlerini ifası en büyük temennimdir.

Bu atamalarla ilgili yorum yapmamayı tercih ediyorum.

Sonuç olarak kabine; siyasetten, sektörden, bürokrasiden harmanlamayla yapılmaya çalışılmış görünüyor.

Asıl Cumhurbaşkanı’nın Külliye’de yaptığı konuşmaya parmak basmak istiyorum.

Yeni süreci anlatırken en büyük vurgusu, “yeni-yenilik” üzerine oldu.

“Reform, kurumsallaşma, ötekileştirmenin bitirilmesi, çalışma ve daha çok çalışma, hantallığın bitmesi” konusunda net vurgu yaptı.

Umuyorum ve inşallah, bu konuşmanın ruhuna uygun şekilde yeni dönemin temel taşları döşenecektir. Kabineden bürokrasiye, parlamentoya ve sivil toplum kuruluşlarına kadar; dile getirilen ve hemen herkesin hemfikir olduğu bu noktalarda ahenk ve insicamla ilerleme olur.

Çünkü, her açıdan kritik ve çok önemli bir süreçteyiz.

İçerde ve dışarda büyük sorunlarla boğuşurken yapmayı başardığımız  yönetsel sistem değişikliğiyle yeni bir gelişim kaydetmeye mecburuz.

Son beş yıldır süregelen ekonomik durağanlığa son verecek adımları atmak zorundayız.

Aksi takdirde tıkanıp kalabiliriz.

Ki, içinden geçtiğimiz süreçte böylesi tıkanıklığa asla tahammülümüz yoktur.

Herkes ve hepimiz yaşadığımız hassasiyetin bilinci, sorumluluğu ve çabasıyla hareket etmek zorundayız.

Yoksa her boyutla bedel ödemek zorunda kalabiliriz.

Başka yol ve çaremiz yoktur; bu da böyle biline….

Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.