Faiz artışı yeterli oldu mu yoksa az mı kaldı?
FED/Amerikan Merkez Bankası Başkanı açıklama yaptı ve sene sonuna kadar iki defa daha faiz artırımı yapabileceklerini dile getirdi.
Keza İngiltere Merkez Bankası, faizi 50 puan artırdı.
Bu ne demek?
İngiltere ve Amerika'da enflasyon hala istenen seviyede değil ve hala faiz artışına/parasal sıkılaştırmaya ihtiyaç duyuluyor.
Bu iki ülkede enflasyon kaç?
Yüzde 5 civarı…
Faiz ise yüzde 5'ler seviyesinde…
Aslında çok düşük bir seviye; yani Türkiye ekonomisine kıyasla öyle…
Ama adamlar hala düşürmeye çalışıyor ve bunun için faiz kozunu kullanmaya devam edecekler…
Oldukça ciddiye alıyorlar.
Düşünsenize; bizim düşürmek istediğimiz düzey/gelmek istediğimiz seviye ve ideal dediğimiz oran onlar için hala mücadele edilmesi gereken bir tehlike…
Bizim enflasyon ve faizimiz yüzde 5'lerde olsa valla bayram yaparız galiba…
Neyse,
En nihayetinde, biz de genel ekonomik kurallar çerçevesinde harekete geçtik ve yüksek enflasyonla mücadele için faiz silahını kullanmaya başladık.
Ne yaptık?
650 baz puan artışla yüzde 8,5 olan faizi yüzde 15'e çıkarttık.
Peki enflasyonumuz kaç?
Yüzde 40.
Bu faiz artışı yeterli mi?
Maalesef yetmedi ve hatta piyasa beklentilerinin çok altında kaldı.
Gerçi Merkez Bankası ve Maliye Bakanı yaptığı açıklamada sürecin takip edilip gözlem yapılacağını söyledi ama enflasyonun yüzde 40 mesabesinde olduğu bir ortamda daha yüksek bir artış yapılsaydı, eminim ki; daha pozitif bir etki yaratabilirdi.
Bunun ne gibi negatif tesiri olabilir?
Piyasalar ekonomi yönetiminin sürece tam hakim olamadığını düşünüp ihtiyatlı yaklaşıma devam edebilir.
Ki maalesef dün yaşanan kur artışı bunun en belirgin göstergesi oldu.
Üstüne üstlük FED'in faiz artırımı yapacağına dair açıklaması ve İngiltere'nin faiz artırımı, zaten düşük kalan faiz artışımızın daha da etkisizleşmesine sebebiyet verdi!
Bayramdan sonra Merkez Bankası ve Maliye Bakanı Şimşek'in piyasalara yeni bir mesaj vereceği kanaatindeyim.
Çünkü beklentiyi karşılamayan faiz artışının negatif etkisini azaltmak şart ve bu da, ancak parasal sıkılaştırma ve faiz artışının devamına dair çok güçlü bir vurguyla olabilecek durumdur!
Arkadaşlar,
Güçlü ve kronikleşmiş ekonomik krizlerin yavaşlatılması/durdurulması ve ibrenin pozitife dönmesi için çok güçlü önlem alınması ve tedbirler paketi oluşturulması şarttır.
Hele de enflasyon ve kur artışı konusunda belki de en büyük silahı faiz olan Türkiye gibi gelişen ekonomilerde, yapılan faiz artışı beklentilerin çok altında kalırsa, piyasalara hakim olan karamsarlık ortadan kalkmaz.
Sadece ortodoks ekonomik politika uygulanması da yetmez,
Aynı zamanda siyasi iradenin de ağız birliği içinde çok güçlü vurgu yapması ve kararlılık sergilemesi şarttır!
Dün, Türkiye ekonomisine dair faiz beklentisinde yaşanan hayal kırıklığı sonrası hükümetin karar ve politikalarını yeniden gözden geçireceğine inanıyorum.
İnanmaktan da öte; bunun mutlak gereklilik arz ettiğini düşünüyorum!
Aksi takdirde yapılan 650 puanlık artış da berheva olup gidecektir!
Sonuç:
An itibariyle küresel ekonomik reflekse uygun bir kulvara girmiş bulunmaktayız.
Ama şunu asla unutmamak lazım ki; Türkiye'nin yaşadığı kriz sadece iç dinamikler nedeniyle ortaya çıkan bir durum değildir.
Hal böyleyken, alınacak önlemlerin de çok boyutlu/çok şıklı/radikal-yapısal ve çok kararlılıkla yapılması elzem bir hale gelmiştir!
Arkadaşlar,
Amerika ve İngiltere, enflasyon ve faizi aynı oranda buluşturmuş olmalarına rağmen,
Ve üstelik bu dengeyi yüzde 5 gibi bir oranda oluşturmalarına rağmen hala sürecin ciddiyetine vurgu yapmaları ve önlemleri sürdüreceklerini söylemeleri küresel ekonomiye dair vahametin boyutlarını gözümüze sokuyor.
Fakat biz, sanki biraz rehavet içinde hareket ediyor gibi davranıyoruz!
Ama Mehmet Şimşek gibi küresel ekonominin gidişatına vakıf olan birisinin Türk Ekonomisine dair bundan sonraki süreci daha dikkatli/kararlı/kesin ve keskin önlemlerle yöneteceği kanaatindeyim.
Yaşanan son birkaç gün sonrası siyasi iradenin de daha tutarlı/daha güçlü ve daha yoğunluklu bir irade beyanında bulunacağı inancındayım.
Aksi takdirde yabancı yatırımcı ilgisi ve doğrudan finansal akış, beklenildiği seviyede cereyan etmeyebilir.
Hakeza kur yükselmeye
Fiyatlar artmaya,
Ve dolayısıyla enflasyon yeniden yükselmeye başlayacaktır!
Son olarak şunu söylemek istiyorum;
Yoğun bir seçim süreci/Kabine oluşumu ve ekonomide yaşanan krizle mücadele sonrası dinlenmeye çekilen sayın Cumhurbaşkanımızın bayram sonrası yeni bir dinamizmle ve güçlenmiş şekilde bu sorunların halline odaklanacak olması en büyük ümidimizdir.
Ümitvarım ve umutlu olmak istiyorum.
Bu bağlamda, bayram sonrasının ekonomi için de yeni ümitler doğuracak adımlara sahne olması temennisiyle yazımı sonlandırıyorum.
Hadi hayırlısı…
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
Keza İngiltere Merkez Bankası, faizi 50 puan artırdı.
Bu ne demek?
İngiltere ve Amerika'da enflasyon hala istenen seviyede değil ve hala faiz artışına/parasal sıkılaştırmaya ihtiyaç duyuluyor.
Bu iki ülkede enflasyon kaç?
Yüzde 5 civarı…
Faiz ise yüzde 5'ler seviyesinde…
Aslında çok düşük bir seviye; yani Türkiye ekonomisine kıyasla öyle…
Ama adamlar hala düşürmeye çalışıyor ve bunun için faiz kozunu kullanmaya devam edecekler…
Oldukça ciddiye alıyorlar.
Düşünsenize; bizim düşürmek istediğimiz düzey/gelmek istediğimiz seviye ve ideal dediğimiz oran onlar için hala mücadele edilmesi gereken bir tehlike…
Bizim enflasyon ve faizimiz yüzde 5'lerde olsa valla bayram yaparız galiba…
Neyse,
En nihayetinde, biz de genel ekonomik kurallar çerçevesinde harekete geçtik ve yüksek enflasyonla mücadele için faiz silahını kullanmaya başladık.
Ne yaptık?
650 baz puan artışla yüzde 8,5 olan faizi yüzde 15'e çıkarttık.
Peki enflasyonumuz kaç?
Yüzde 40.
Bu faiz artışı yeterli mi?
Maalesef yetmedi ve hatta piyasa beklentilerinin çok altında kaldı.
Gerçi Merkez Bankası ve Maliye Bakanı yaptığı açıklamada sürecin takip edilip gözlem yapılacağını söyledi ama enflasyonun yüzde 40 mesabesinde olduğu bir ortamda daha yüksek bir artış yapılsaydı, eminim ki; daha pozitif bir etki yaratabilirdi.
Bunun ne gibi negatif tesiri olabilir?
Piyasalar ekonomi yönetiminin sürece tam hakim olamadığını düşünüp ihtiyatlı yaklaşıma devam edebilir.
Ki maalesef dün yaşanan kur artışı bunun en belirgin göstergesi oldu.
Üstüne üstlük FED'in faiz artırımı yapacağına dair açıklaması ve İngiltere'nin faiz artırımı, zaten düşük kalan faiz artışımızın daha da etkisizleşmesine sebebiyet verdi!
Bayramdan sonra Merkez Bankası ve Maliye Bakanı Şimşek'in piyasalara yeni bir mesaj vereceği kanaatindeyim.
Çünkü beklentiyi karşılamayan faiz artışının negatif etkisini azaltmak şart ve bu da, ancak parasal sıkılaştırma ve faiz artışının devamına dair çok güçlü bir vurguyla olabilecek durumdur!
Arkadaşlar,
Güçlü ve kronikleşmiş ekonomik krizlerin yavaşlatılması/durdurulması ve ibrenin pozitife dönmesi için çok güçlü önlem alınması ve tedbirler paketi oluşturulması şarttır.
Hele de enflasyon ve kur artışı konusunda belki de en büyük silahı faiz olan Türkiye gibi gelişen ekonomilerde, yapılan faiz artışı beklentilerin çok altında kalırsa, piyasalara hakim olan karamsarlık ortadan kalkmaz.
Sadece ortodoks ekonomik politika uygulanması da yetmez,
Aynı zamanda siyasi iradenin de ağız birliği içinde çok güçlü vurgu yapması ve kararlılık sergilemesi şarttır!
Dün, Türkiye ekonomisine dair faiz beklentisinde yaşanan hayal kırıklığı sonrası hükümetin karar ve politikalarını yeniden gözden geçireceğine inanıyorum.
İnanmaktan da öte; bunun mutlak gereklilik arz ettiğini düşünüyorum!
Aksi takdirde yapılan 650 puanlık artış da berheva olup gidecektir!
Sonuç:
An itibariyle küresel ekonomik reflekse uygun bir kulvara girmiş bulunmaktayız.
Ama şunu asla unutmamak lazım ki; Türkiye'nin yaşadığı kriz sadece iç dinamikler nedeniyle ortaya çıkan bir durum değildir.
Hal böyleyken, alınacak önlemlerin de çok boyutlu/çok şıklı/radikal-yapısal ve çok kararlılıkla yapılması elzem bir hale gelmiştir!
Arkadaşlar,
Amerika ve İngiltere, enflasyon ve faizi aynı oranda buluşturmuş olmalarına rağmen,
Ve üstelik bu dengeyi yüzde 5 gibi bir oranda oluşturmalarına rağmen hala sürecin ciddiyetine vurgu yapmaları ve önlemleri sürdüreceklerini söylemeleri küresel ekonomiye dair vahametin boyutlarını gözümüze sokuyor.
Fakat biz, sanki biraz rehavet içinde hareket ediyor gibi davranıyoruz!
Ama Mehmet Şimşek gibi küresel ekonominin gidişatına vakıf olan birisinin Türk Ekonomisine dair bundan sonraki süreci daha dikkatli/kararlı/kesin ve keskin önlemlerle yöneteceği kanaatindeyim.
Yaşanan son birkaç gün sonrası siyasi iradenin de daha tutarlı/daha güçlü ve daha yoğunluklu bir irade beyanında bulunacağı inancındayım.
Aksi takdirde yabancı yatırımcı ilgisi ve doğrudan finansal akış, beklenildiği seviyede cereyan etmeyebilir.
Hakeza kur yükselmeye
Fiyatlar artmaya,
Ve dolayısıyla enflasyon yeniden yükselmeye başlayacaktır!
Son olarak şunu söylemek istiyorum;
Yoğun bir seçim süreci/Kabine oluşumu ve ekonomide yaşanan krizle mücadele sonrası dinlenmeye çekilen sayın Cumhurbaşkanımızın bayram sonrası yeni bir dinamizmle ve güçlenmiş şekilde bu sorunların halline odaklanacak olması en büyük ümidimizdir.
Ümitvarım ve umutlu olmak istiyorum.
Bu bağlamda, bayram sonrasının ekonomi için de yeni ümitler doğuracak adımlara sahne olması temennisiyle yazımı sonlandırıyorum.
Hadi hayırlısı…
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Erol
Turgut Er
Tolga Kızıl
Mustaf Kayısıı
Oğuz Bursa
Zafer
Erhan UZ
Çağdaş Cide
Faruk Hatay
Ahmet Sancak