Can Dostum; Hilmi Topaloğlu..
CAN DOSTUM HİLMİ !
Genç yaşlarında çalışmaya başladığı müzik piyasasında Prestij Müzik ile emeğinin karşılığını alarak zirve yapan can dostum Hilmi Topaloğlu, bir daha ayağa kalkamaz diyenlerin inadına büyük borçları olmasına rağmen genç sanatçılar kazandırmaya devam etti.
Hilmi Topaloğlu'nu 1985 yılında tanıdım. O yıllarda daha müzik piyasasına yeni adım atmıştı. Özcan Deniz ve Mahsun Kırmızıgül ile sözleşme yapmış ortağı Burhan Aydemir ile beraber ayakta kalma mücadelesi veriyorlardı.
Daha sonraki yıllarda bu yaşam savaşı Hilmi'nin yüzüne güldü ve önce Mahsun sonra da Özcan'ın kasetleri zirve yapınca bu piyasada kalıcı bir yer aldılar.
Hilmi böylece yükselme devrine adım attı,bu yıllarda zaman zaman görüştüğümüz Hilmi Topaloğlu'nun artık ayakları yerden kesilmişti ve her gün bir adım daha zirveye yaklaşıyordu. Bu onun hakkı idi zira bu işe çekirdeğinden başlamıştı ve yıllarca savaş verdiği bu piyasada Allah onun da yüzüne gülmüştü sonunda. Hilmi Topaloğlu nerede olduğunu ve nereye geleceğini hiç hesap etmedi sadece çalıştı çok sevdiği çocuklarının geleceklerini sağlamak onun en büyük hedefi idi.
Bunun için de gece gündüz demeden çalıştı.
Sonunda da Hilmi Topaloğlu ve Prestij Müzik zirvedeki yerini aldı.
PRESTİJ MÜZİK
Tabi ki bunda Burhan Bey'in ve Mahsun Kırmızıgül'ün de payı vardı hatta diğer tüm sanatçılarının, sonunda İbrahim Tatlıses'e ait müzik firması da dahil olmak üzere birçok şirketin tekelini kırdılar.
Artık sanatçıların değerleri daha iyi anlaşılıyordu.
Sanatçı Prestij Müzik'ten sonra hakkını daha iyi şartlarda almaya başladı. Bu anlamda Prestij Müzik bu piyasanın da lokomotifi oluverdi bir anda.
Hilmi Topaloğlu'nu ben her zaman rahmetle anıyorum, keşke Allah ona ömür verse idi de yarım kalan işlerini tamamlayabilse idi ama yaratan Allah'ın biçtiği ömür bu kadarmış ve Hilmi birçok işini yarım bırakarak aramızdan ayrılmak zorunda kaldı.
Hilmi Topaloğlu ile çok dolu yıllarım oldu.
Ne zaman bana ihtiyacı olsa kirve neredesin dediğinde şükür Allah'a ki yanında olabildim. Benim ülkemde olamadığım yıllarda da maalesef başına gelmeyen kalmadı.
2001 yılında bir gün beni aradığında ''Kirve neredesin, geldiğini duydum acilen buluşalım'' dediğinde, hemen buluştuk. Buluşmamızda ise artık iş işten geçmişti.
Hilmi ve o dev Prestij Müzik'ten geriye hiçbir şey kalmamıştı.
Borç batağına tam batılmış ve şirketleri de nerede ise ellerinden alınmış gibi idi. Kısaca kendi tabiri ile ''Hortumlandım kirve'' diyordu. Bu durumda benim yapabileceğim hiçbir şey kalmamıştı. Daha sonra oturduk ve beraberce karar aldık.
Hilmi çocuğu olan Prestij Müzik'ten ayrıldı. Ayrılırken elinde sadece Alişan ve bir sürü borç kalmıştı. Özcan Deniz buradan kendini zor kurtarıp ayrıldı. Mahsun Kırmızıgül ise naçar borçların büyük kısmını ödeyerek canını kurtarırken Prestij Müzik'te bitmişti artık.
YIKILMADI, PES ETMEDİ
Hilmi benden aldığı maddi yardım ile Sistem Müzik isimli yeni bir şirket kurdu, buraya genç ve yeni sesleri toplamaya başladı.
İsmail Özkan, Aslı Hüner, Turgay Başyayla, Şahin gibi isimlerin yanına Alişan gibi tek dev ismi de ekleyerek burada yeni bir hayata adım attı. Açıkça söylemek gerekirse ailesi dışında yanında benden başka sadece Veysel Şimşek isimli can dostu vardı.
Böylece başlayan yeni dönem ise tam yoluna girecek derken, Hilmi amansız kanser hastalığının pençesine yakalandı ve maalesef hedeflerine erişemeden, bu acımasız hastalık Hilmi'yi yanımızdan aldı.
Hilmi Topaloğlu ile ilgili yazılacak, söylenecek o kadar çok anılarımız var ki, bunları yazmaya kalksam bu sayfalar yetmez ancak yazı dizisi olur sizlere, sevgili okurlar.
O yüzden ben kısaca tek tük anılarla anlatacağım Hilmi'yi sizlere. Bir gün onun çok sevdiği bizim naçizane Tekirdağ'daki yazlığımıza gitmiştik.
Hilmi'nin balık çok sevdiğini bilen kardeşim ona mangalda bir güzel balık hazırladı.
O gün Hilmi, Alişan, Veysel ve başka dostlarda vardı ve Hilmi o kadar zevkle lüferleri yedi ki, o günü hiç unutmadı.
Hasta iken bile, ''iyileşeyim de yine gidelim Tekirdağ'a.
Celalettin bize yine o güzel balıklardan yapsın, Sibel kardeşimde muhteşem salatasından'' diyordu ama bir daha bu nasip olmadı.
Yine bir gün şimdiki Ak Parti Kastamonu Milletvekilimiz, o günlerde Taşköprü Belediye Başkanı idi onun düzenlediği ''Taşköprü Sarımsak Festivaline'' gitmiştik. Alişan orada konser verdi, biz de gece Kastamonu da ''Osmanlı Konağı'' isimli otelde kalmıştık.
Konserden sonra başladık okey oynamaya. Hilmi benimle okey oynamayı çok seviyordu.
Tabi bu kumar değil sadece kazanana bir şeyler alınırdı. O gün Hilmi ile Alişan kazanmıştı oyunu ve Hilmi o kadar sevinmişti ki, sanki milyon dolarlar kazanmıştı.
Bu arada onlar kazansın diye sürekli benim elime karışan kardeşim Ali'ye ben söylenirken Hilmi öyle bir kıs kıs gülüyordu ki, o günleri sizlere anlatmam mümkün değil.
Bu arada Ali'yi çok severdi ve son günlerinde hastanede iken Ali'yi yanına çağırıp ''Ali elimi tut, bana güzel enerji ver oğlum'' demişti. Ali o enerjiyi verdi ama yaratanın verdiği süre dolmuştu artık.
O BİR KAHRAMANDI
Yine Avşa'da Özcan Deniz konserindeki tavırları, sohbetleri. İzmir'de Mahsun, ben ve Hilmi ile Fuar'da Özcan'ı dinlemeye gittiğimizde Urla'da kaldığımız oteldeki esprileri kısaca Hilmi Topaloğlu candı, adamdı, insandı, paylaşmayı gerçekten severdi.
Onunla o kadar çok anılarımız var ki, gerçekten bunları anlatmaya sayfalar yetmez. Hilmi Topaloğlu kısaca kendinden başka herkese faydası olmuş bana göre bir kahramandı.
Belki hayatta kendinden sonra istemeyerek maddi zarar verdiği tek kişi de benimdir.
O bunu hiç istemedi aslında ve son nefesine kadar bana borçlarını ödeyemediği için acı çekiyordu ama ben onu son yolculuğuna Etiler'deki camiden uğurlarken hakkımı ona çoktan helal etmiştim.
Gelelim sevgili dostlar yazımın başında da değindiğim İbrahim Tatlıses ile Yıldız Tilbe'nin aralarında canlı yayında geçen ''Ben seni pezevenklerin elinden kurtardım'' sözüne, zira daha sonra Yıldız Tilbe de ''Bu sözün sebebi İbrahim Bey benim Prestij ile sorunum vardı oradan ayrılmama yardımcı olmuştu, bunu söylüyor'' demiş.
Şimdi çok açık bir şey demem gerekiyor, burada ve ben en az Mustafa Topaloğlu gibi tarafım bu sözde.
Kimler ne şekilde pezevenklik yapar ve yapmıştır bilemem ama bu söz Hilmi Topaloğlu'na ise bunu asla kabul edemem.
Hilmi Topaloğlu'nu kimse bu şekilde adlandıramaz ve bunu yapmaya da ne İbrahim Tatlıses'in ne de bir başkasının hakkı yoktur.
İbrahim Bey'i de tanırım sanırım ki böyle bir şey demek istememiştir ama kastı bu ise kesinlikle çok ama çok ayıp etmiştir. Bence insan önce yaşadıklarına ve yaptıklarına bakıp sonra konuşmalı.
AYIP ETTİN İBO
İbrahim Tatlıses'in Yıldız Tilbe ile yaşadığı polemiklere ben hiç girmeyeceğim ancak İbrahim Tatlıses gerçekten çok büyük bir düşüştedir ve bunu gördükçe de hırçınlaşıyor.
Aslında gerçekten büyük bir sanatçı ama bu tarzı ile kendine yazık ediyor.
Benim ''Bir Portre''m Hilmi Topaloğlu olduğu için bu konuyu burada kapatıyorum.
Diyecek tek kelimem ise Hilmi Topaloğlu gerçekten ailemizin içinden biri gibi idi.
Yaşamı ve aile yapısı da kesinlikle bir Anadolu ailesi yapısı idi, bu yüzden de kimse rahmetli için böyle kötü bir kelime söyleyemez.
Hilmi Topaloğlu kesinlikle bir gönül adamı idi, sevecen ve herkese saygılı bir can dostu, mekanı cennet olsun.
Bu dünyaya doyamadan çok genç yaşta ayrıldı aramızdan ve kendisini son kez vedalaşmak için, Zincirlikuyu Mezarlığı'nın morgunda gördüğümde,inanın gözleri açık gitti tabirine uygundu hali ve tek gözü açık kalmıştı.
Sanırım şu günlerde yeniden rahmet istedi Hilmi Topaloğlu.
Aslında her vesilede kendisini ''Bir Portre''de yazmak istemiştim ama bir türlü başlayamamıştım bir yerden.
Sanırım bu olay vesile oldu da bir seferde kalemimden çıkıverdi Hilmi Topaloğlu.
Haftaya yeni ''Bir Portre''de buluşmak ümidi ile sağlıcakla kalın.
birportre@ogunhaber.com
CRA 08.Mart.2009 Pazar - 00:43:00
Gazete baskısı için tıklayınız..
Genç yaşlarında çalışmaya başladığı müzik piyasasında Prestij Müzik ile emeğinin karşılığını alarak zirve yapan can dostum Hilmi Topaloğlu, bir daha ayağa kalkamaz diyenlerin inadına büyük borçları olmasına rağmen genç sanatçılar kazandırmaya devam etti.
Hilmi Topaloğlu'nu 1985 yılında tanıdım. O yıllarda daha müzik piyasasına yeni adım atmıştı. Özcan Deniz ve Mahsun Kırmızıgül ile sözleşme yapmış ortağı Burhan Aydemir ile beraber ayakta kalma mücadelesi veriyorlardı.
Daha sonraki yıllarda bu yaşam savaşı Hilmi'nin yüzüne güldü ve önce Mahsun sonra da Özcan'ın kasetleri zirve yapınca bu piyasada kalıcı bir yer aldılar.
Hilmi böylece yükselme devrine adım attı,bu yıllarda zaman zaman görüştüğümüz Hilmi Topaloğlu'nun artık ayakları yerden kesilmişti ve her gün bir adım daha zirveye yaklaşıyordu. Bu onun hakkı idi zira bu işe çekirdeğinden başlamıştı ve yıllarca savaş verdiği bu piyasada Allah onun da yüzüne gülmüştü sonunda. Hilmi Topaloğlu nerede olduğunu ve nereye geleceğini hiç hesap etmedi sadece çalıştı çok sevdiği çocuklarının geleceklerini sağlamak onun en büyük hedefi idi.
Bunun için de gece gündüz demeden çalıştı.
Sonunda da Hilmi Topaloğlu ve Prestij Müzik zirvedeki yerini aldı.
PRESTİJ MÜZİK
Tabi ki bunda Burhan Bey'in ve Mahsun Kırmızıgül'ün de payı vardı hatta diğer tüm sanatçılarının, sonunda İbrahim Tatlıses'e ait müzik firması da dahil olmak üzere birçok şirketin tekelini kırdılar.
Artık sanatçıların değerleri daha iyi anlaşılıyordu.
Sanatçı Prestij Müzik'ten sonra hakkını daha iyi şartlarda almaya başladı. Bu anlamda Prestij Müzik bu piyasanın da lokomotifi oluverdi bir anda.
Hilmi Topaloğlu'nu ben her zaman rahmetle anıyorum, keşke Allah ona ömür verse idi de yarım kalan işlerini tamamlayabilse idi ama yaratan Allah'ın biçtiği ömür bu kadarmış ve Hilmi birçok işini yarım bırakarak aramızdan ayrılmak zorunda kaldı.
Hilmi Topaloğlu ile çok dolu yıllarım oldu.
Ne zaman bana ihtiyacı olsa kirve neredesin dediğinde şükür Allah'a ki yanında olabildim. Benim ülkemde olamadığım yıllarda da maalesef başına gelmeyen kalmadı.
2001 yılında bir gün beni aradığında ''Kirve neredesin, geldiğini duydum acilen buluşalım'' dediğinde, hemen buluştuk. Buluşmamızda ise artık iş işten geçmişti.
Hilmi ve o dev Prestij Müzik'ten geriye hiçbir şey kalmamıştı.
Borç batağına tam batılmış ve şirketleri de nerede ise ellerinden alınmış gibi idi. Kısaca kendi tabiri ile ''Hortumlandım kirve'' diyordu. Bu durumda benim yapabileceğim hiçbir şey kalmamıştı. Daha sonra oturduk ve beraberce karar aldık.
Hilmi çocuğu olan Prestij Müzik'ten ayrıldı. Ayrılırken elinde sadece Alişan ve bir sürü borç kalmıştı. Özcan Deniz buradan kendini zor kurtarıp ayrıldı. Mahsun Kırmızıgül ise naçar borçların büyük kısmını ödeyerek canını kurtarırken Prestij Müzik'te bitmişti artık.
YIKILMADI, PES ETMEDİ
Hilmi benden aldığı maddi yardım ile Sistem Müzik isimli yeni bir şirket kurdu, buraya genç ve yeni sesleri toplamaya başladı.
İsmail Özkan, Aslı Hüner, Turgay Başyayla, Şahin gibi isimlerin yanına Alişan gibi tek dev ismi de ekleyerek burada yeni bir hayata adım attı. Açıkça söylemek gerekirse ailesi dışında yanında benden başka sadece Veysel Şimşek isimli can dostu vardı.
Böylece başlayan yeni dönem ise tam yoluna girecek derken, Hilmi amansız kanser hastalığının pençesine yakalandı ve maalesef hedeflerine erişemeden, bu acımasız hastalık Hilmi'yi yanımızdan aldı.
Hilmi Topaloğlu ile ilgili yazılacak, söylenecek o kadar çok anılarımız var ki, bunları yazmaya kalksam bu sayfalar yetmez ancak yazı dizisi olur sizlere, sevgili okurlar.
O yüzden ben kısaca tek tük anılarla anlatacağım Hilmi'yi sizlere. Bir gün onun çok sevdiği bizim naçizane Tekirdağ'daki yazlığımıza gitmiştik.
Hilmi'nin balık çok sevdiğini bilen kardeşim ona mangalda bir güzel balık hazırladı.
O gün Hilmi, Alişan, Veysel ve başka dostlarda vardı ve Hilmi o kadar zevkle lüferleri yedi ki, o günü hiç unutmadı.
Hasta iken bile, ''iyileşeyim de yine gidelim Tekirdağ'a.
Celalettin bize yine o güzel balıklardan yapsın, Sibel kardeşimde muhteşem salatasından'' diyordu ama bir daha bu nasip olmadı.
Yine bir gün şimdiki Ak Parti Kastamonu Milletvekilimiz, o günlerde Taşköprü Belediye Başkanı idi onun düzenlediği ''Taşköprü Sarımsak Festivaline'' gitmiştik. Alişan orada konser verdi, biz de gece Kastamonu da ''Osmanlı Konağı'' isimli otelde kalmıştık.
Konserden sonra başladık okey oynamaya. Hilmi benimle okey oynamayı çok seviyordu.
Tabi bu kumar değil sadece kazanana bir şeyler alınırdı. O gün Hilmi ile Alişan kazanmıştı oyunu ve Hilmi o kadar sevinmişti ki, sanki milyon dolarlar kazanmıştı.
Bu arada onlar kazansın diye sürekli benim elime karışan kardeşim Ali'ye ben söylenirken Hilmi öyle bir kıs kıs gülüyordu ki, o günleri sizlere anlatmam mümkün değil.
Bu arada Ali'yi çok severdi ve son günlerinde hastanede iken Ali'yi yanına çağırıp ''Ali elimi tut, bana güzel enerji ver oğlum'' demişti. Ali o enerjiyi verdi ama yaratanın verdiği süre dolmuştu artık.
O BİR KAHRAMANDI
Yine Avşa'da Özcan Deniz konserindeki tavırları, sohbetleri. İzmir'de Mahsun, ben ve Hilmi ile Fuar'da Özcan'ı dinlemeye gittiğimizde Urla'da kaldığımız oteldeki esprileri kısaca Hilmi Topaloğlu candı, adamdı, insandı, paylaşmayı gerçekten severdi.
Onunla o kadar çok anılarımız var ki, gerçekten bunları anlatmaya sayfalar yetmez. Hilmi Topaloğlu kısaca kendinden başka herkese faydası olmuş bana göre bir kahramandı.
Belki hayatta kendinden sonra istemeyerek maddi zarar verdiği tek kişi de benimdir.
O bunu hiç istemedi aslında ve son nefesine kadar bana borçlarını ödeyemediği için acı çekiyordu ama ben onu son yolculuğuna Etiler'deki camiden uğurlarken hakkımı ona çoktan helal etmiştim.
Gelelim sevgili dostlar yazımın başında da değindiğim İbrahim Tatlıses ile Yıldız Tilbe'nin aralarında canlı yayında geçen ''Ben seni pezevenklerin elinden kurtardım'' sözüne, zira daha sonra Yıldız Tilbe de ''Bu sözün sebebi İbrahim Bey benim Prestij ile sorunum vardı oradan ayrılmama yardımcı olmuştu, bunu söylüyor'' demiş.
Şimdi çok açık bir şey demem gerekiyor, burada ve ben en az Mustafa Topaloğlu gibi tarafım bu sözde.
Kimler ne şekilde pezevenklik yapar ve yapmıştır bilemem ama bu söz Hilmi Topaloğlu'na ise bunu asla kabul edemem.
Hilmi Topaloğlu'nu kimse bu şekilde adlandıramaz ve bunu yapmaya da ne İbrahim Tatlıses'in ne de bir başkasının hakkı yoktur.
İbrahim Bey'i de tanırım sanırım ki böyle bir şey demek istememiştir ama kastı bu ise kesinlikle çok ama çok ayıp etmiştir. Bence insan önce yaşadıklarına ve yaptıklarına bakıp sonra konuşmalı.
AYIP ETTİN İBO
İbrahim Tatlıses'in Yıldız Tilbe ile yaşadığı polemiklere ben hiç girmeyeceğim ancak İbrahim Tatlıses gerçekten çok büyük bir düşüştedir ve bunu gördükçe de hırçınlaşıyor.
Aslında gerçekten büyük bir sanatçı ama bu tarzı ile kendine yazık ediyor.
Benim ''Bir Portre''m Hilmi Topaloğlu olduğu için bu konuyu burada kapatıyorum.
Diyecek tek kelimem ise Hilmi Topaloğlu gerçekten ailemizin içinden biri gibi idi.
Yaşamı ve aile yapısı da kesinlikle bir Anadolu ailesi yapısı idi, bu yüzden de kimse rahmetli için böyle kötü bir kelime söyleyemez.
Hilmi Topaloğlu kesinlikle bir gönül adamı idi, sevecen ve herkese saygılı bir can dostu, mekanı cennet olsun.
Bu dünyaya doyamadan çok genç yaşta ayrıldı aramızdan ve kendisini son kez vedalaşmak için, Zincirlikuyu Mezarlığı'nın morgunda gördüğümde,inanın gözleri açık gitti tabirine uygundu hali ve tek gözü açık kalmıştı.
Sanırım şu günlerde yeniden rahmet istedi Hilmi Topaloğlu.
Aslında her vesilede kendisini ''Bir Portre''de yazmak istemiştim ama bir türlü başlayamamıştım bir yerden.
Sanırım bu olay vesile oldu da bir seferde kalemimden çıkıverdi Hilmi Topaloğlu.
Haftaya yeni ''Bir Portre''de buluşmak ümidi ile sağlıcakla kalın.
birportre@ogunhaber.com
CRA 08.Mart.2009 Pazar - 00:43:00
Gazete baskısı için tıklayınız..
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.