Bir gazetenin haberine göre Ak Parti yasadışı bahisle ilgili bir çalışma yaptırmış.
Bu çalışma, Türkiye'de her 6 kişiden birinin yasa dışı bahis oynadığını ortaya koymakta…
Yaş itibarıyla durum şu:
18-24 yaş arasındakilerin yüzde 15,4’ü,
25-34 yaş arasındakilerin yüzde 13,3'ü aktif kullanıcı.
Eğitim seviyesi olarak lise ve altı olanlar en önde geliyor.
Gelir düzeyi olarak ise vasıfsız iş gücü ve küçük esnaf grubu başı çekiyor…
Ekonomik boyutla ise yıllık yaklaşık 150 milyar dolar yurtdışına akmakta…

Bu durum gerçekten çok vahim ve raporda belirtildiği gibi ciddi bir “beka sorunu”…
Bu rapor, Sayın Cumhurbaşkanımızın sorunun çözümüne ilişkin neden bu kadar sert ve net talimat verdiğinin en büyük delili.
Sorunun bu kadar vahim bir noktaya gelmesinin çeşitli sebepleri var.
Ama ne yazık ki bu sorun bile siyasi malzeme haline getirilip; iktidarı yıpratma aracına dönüştürülebiliyor.

Arkadaşlar!
Bu sorun bir veba gibi/bir bulaşıcı illet gibi gün be gün artıyor.
Ekonomik/Sosyal/Siyasal ve Küresel sebepler barındıran bu sorunun çözümü artık şart ve aksi takdirde sosyal/toplumsal bir kangrene doğru hızla ilerliyoruz.
Bu yüzden;
İktidarı muhalefeti, kamu görevlisi sivili, evlisi bekarı, çocuk sahibi olanı olmayanı; herkes ama herkesin bu sorunun çözümünde ittifak edip bir an evvel harekete geçmesi şarttır/elzemdir.
Türkiye’nin, artık bir nevi “Bahis Pandemisi” ilanına ihtiyacı vardır.
Düşünebiliyor musunuz;
Türkiye’de artık futbola bir spor olarak bile bakılmıyor sadece bahis çeşitlemesinin bir aparatı olarak görülüyor.
Tabi ki en büyük görev ve sorumluluk iktidara düşüyor.
Amenna.
Buna itirazım yok ve iktidar hazırlattığı raporla gözler önüne serdiği vahim tablo için lokomotif olarak hemen harekete geçmelidir, geçmek zorundadır.
Muhalefet ise sorunun halline koşulsuz destek vereceğini bir an evvel ilan etmeli; yapılacak yasal düzenlemelere dair desteğini deklere etmelidir.
Ama bahis yangınının alevi söndürülürken, diğer yandan da mutlaka ama mutlaka kaynağının kurutulması için yapısal önlemler asla ihmal edilmemelidir.
Evet, sorunun bu hale gelmesinde internet/sosyal medya vb. gibi enstrümanların etkisi çok büyük ama ekonomik durum/alım gücünün düşmesi ve bozulan gelir dağılımı da en büyük etkenlerden biridir.
Buna bir de, millet olarak kolay kazanç elde etme/bir anda zengin olma ve argo tabirle voleyi vurma merak ve hevesimizi katarsak; bahis vebası için sacayağını tamamlamış oluyoruz maalesef.

Ne olmalı ne yapılmalı?
İktidar, hemen/ivedilikle/acilen kısa-orta-uzun vadeli bir eylem planı hazırlamalı ve sadece siyasi partilere değil; spor kulüpleri/taraftar birlikleri/STK’lar/muhtarlıklar ve hatta hemşeri dernekleri de dahil tüm organize yapılarla paylaşmalı ve herkesi dahil etmelidir.
Hatta,
Hemen yapılması gerekenleri hemen başlatmalı bu esnada ise diğer siyasi ve toplumsal katmanlarla birlikte orta ve uzun vadeli yapısal reformları hızla hazırlamalıdır.

Arkadaşlar!
Bu bahis denen lanetin uyuşturucudan/Kovid-19’dan/kanserden bir farkı yoktur.
Nasıl bu hastalıklar adres sormuyor/sağcı solcu, dindar seküler ayrımı yapmadan vuruyorsa; bahis illeti de emin olun aynen öyledir.
Bu sebeple,
Öncelikle iktidarın, Cumhurbaşkanımızın “bu illeti bitirin” talimatına hızla cevap vermesi,
Muhalefet siyasetinin de, “ama-fakat-lakin” demeden sorunun çözümüne hazır ve okey olması şarttır şarttır şarttır…
Tek yol budur aksi takdirde bu işin sonu yoktur ve bu beladan kimse/hiçbirimiz azade kalamayız!



Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.