Bir oy bütün oyunları bozmaya yeter..
Seçim gününe saatler kaldı. Çoğu kişinin tercihleri kafalarında netleşmiştir, belki de. Ancak, kafalarında soru işaretleri olanlar için Av.İbrahim Ceyhan ile dost muhabbetimizden çıkan satırları sizle
Dostlar;
Seçim sürecinde söylenmedik söz, verilmedik vaad, kurulmadık kirli ittifak kalmadı. Hatta geçen haftalarda İngiliz The Guardian gazetesinde Türkiye ile ilgili yayınlanan başyazıda, "Tam Batılılaşmamış, yoksul Müslümanların kendi ülkelerini yönetmelerine izin verilemeyeceği dahi yazıldı. Bir başka yabancı gazete yine geçtiğimiz haftalarda" Türkiye’deki bu seçim sonucuna göre NATO üyeleri’ni dahi göreve çağırdı.
Siz bu yazıyı okurken belki de, oylarımızla milli iradenin tecelli etmesini sağlamaya saatler kalmış olacak.
Fazla söze ne hacet…
Pazar günü yalnızca önümüzdeki dört yıl bizi temsil edecek milletvekillerini ya da ülkeyi idare edecek partiyi seçmeyeceğimiz malumun ilanı olsa gerek.
Geldiğimiz bu noktada bugün Türkiye çok önemli bir yol ayrımında ve bu yüzden kullanacağımız her oy hayati öneme haiz olacaktır.
Malcolm X (Malik El Şahbaz) diyor ki; "ister mermi olsun, ister oy pusulası, insan iyi nişan almalı. Kuklayı değil, kuklacıyı vurmalı’’
Nihayetinde her birimizin bir oyu var.
Ve bir oy bütün oyunları bozmaya yeter !..
Öyle ise oyumuzu kullanırken, 28 Şubat’ı, Gezi Olaylarını, 6-8 Ekim (Kobani) olaylarını çeteleri, mafyaları, vatan hainlerini, darbecileri, paralelleri ve en önemlisi de Türkiye’nin geldiği noktayı unutmamalıyız.
Pek çok şey sözlenebilir, pek çok eleştiriyi art arda sıralayabiliriz.
Ancak;
On iki yıldır milletçe elde ettiğimiz tüm kazanımlarımızı kaybetmek istemiyor isek, yüzyıldır dağılmış ve parçalanmış büyük ve doğal coğrafyamızda yeniden bütün umutlarını Türkiye’ye bağlayan ümmetin yoksul, mazlum ve yetim çocuklarının ümidini boşa çıkarmak istemiyor isek,
İkiyüz yıldır milletimize unutturulmaya çalışılan kadim medeniyetimizin yeniden dirilişi ve ihyası sürecinin kesintiye uğramasını istemiyor isek,
8 Haziran sabahı ekonomik ve siyasi krizin olduğu bir Türkiye’ye uyanmak istemiyorsak,
Yeniden kardeş kanının döküldüğü bir Türkiye’ye uyanmak istemiyor isek,
Yeniden İMF kapılarında para dilenen bir Türkiye’ye uyanmak istemiyor isek,
Pazar günü firesiz sandığa gitmek ve safımızı belli etmek zorundayız.
Unutmayınız, bir oy bütün oyunları bozmaya yeter...
Vesselam…
Seçim sürecinde söylenmedik söz, verilmedik vaad, kurulmadık kirli ittifak kalmadı. Hatta geçen haftalarda İngiliz The Guardian gazetesinde Türkiye ile ilgili yayınlanan başyazıda, "Tam Batılılaşmamış, yoksul Müslümanların kendi ülkelerini yönetmelerine izin verilemeyeceği dahi yazıldı. Bir başka yabancı gazete yine geçtiğimiz haftalarda" Türkiye’deki bu seçim sonucuna göre NATO üyeleri’ni dahi göreve çağırdı.
Siz bu yazıyı okurken belki de, oylarımızla milli iradenin tecelli etmesini sağlamaya saatler kalmış olacak.
Fazla söze ne hacet…
Pazar günü yalnızca önümüzdeki dört yıl bizi temsil edecek milletvekillerini ya da ülkeyi idare edecek partiyi seçmeyeceğimiz malumun ilanı olsa gerek.
Geldiğimiz bu noktada bugün Türkiye çok önemli bir yol ayrımında ve bu yüzden kullanacağımız her oy hayati öneme haiz olacaktır.
Malcolm X (Malik El Şahbaz) diyor ki; "ister mermi olsun, ister oy pusulası, insan iyi nişan almalı. Kuklayı değil, kuklacıyı vurmalı’’
Nihayetinde her birimizin bir oyu var.
Ve bir oy bütün oyunları bozmaya yeter !..
Öyle ise oyumuzu kullanırken, 28 Şubat’ı, Gezi Olaylarını, 6-8 Ekim (Kobani) olaylarını çeteleri, mafyaları, vatan hainlerini, darbecileri, paralelleri ve en önemlisi de Türkiye’nin geldiği noktayı unutmamalıyız.
Pek çok şey sözlenebilir, pek çok eleştiriyi art arda sıralayabiliriz.
Ancak;
On iki yıldır milletçe elde ettiğimiz tüm kazanımlarımızı kaybetmek istemiyor isek, yüzyıldır dağılmış ve parçalanmış büyük ve doğal coğrafyamızda yeniden bütün umutlarını Türkiye’ye bağlayan ümmetin yoksul, mazlum ve yetim çocuklarının ümidini boşa çıkarmak istemiyor isek,
İkiyüz yıldır milletimize unutturulmaya çalışılan kadim medeniyetimizin yeniden dirilişi ve ihyası sürecinin kesintiye uğramasını istemiyor isek,
8 Haziran sabahı ekonomik ve siyasi krizin olduğu bir Türkiye’ye uyanmak istemiyorsak,
Yeniden kardeş kanının döküldüğü bir Türkiye’ye uyanmak istemiyor isek,
Yeniden İMF kapılarında para dilenen bir Türkiye’ye uyanmak istemiyor isek,
Pazar günü firesiz sandığa gitmek ve safımızı belli etmek zorundayız.
Unutmayınız, bir oy bütün oyunları bozmaya yeter...
Vesselam…
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
