Ömrünü geleneksel Türk yorgancılığını yaşatmaya adayan ve tarihi yorganları onaran Nazmi İnce, zanaatını dünyaya tanıtmak ve gelecek kuşaklara aktarmak istiyor.
Geleneksel mesleklerden yorgancılık, halen az sayıda usta tarafından yaşatılmaya devam ediyor.
Rengarenk kumaşlar ve tasarımlarla ustaların elinde hayat bulan yorganlar, artık sayılı atölyelerde siparişle yapılıyor.
Nazmi İnce de yedi kuşak yorgancı bir aileden gelen ustalar arasında.
64 yaşındaki İnce, Kadıköy Feneryolu'ndaki atölyesinde yaklaşık 50 yıldır yorgan dikiyor.
Aynı zamanda İstanbul Çeyizciler ve Yorgancılar Odası Başkanı da olan Nazmi İnce, AA muhabirine yorgancılık mesleğinin inceliklerini anlattı.
Çocukluğunun geçtiği Maçka'da yorgancılığın çok yaygın olduğunu dile getiren İnce, küçük yaşlarda yorgancılığı öğrendikten sonra 1970'li yıllarda Acıbadem'deki atölyesinde mesleğinin temellerini attığını söyledi.
İnce, o yıllarda yorgancılığın kuyumculuktan daha kıymetli olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"1970'li yıllarda dükkanda 4 usta ve 2 çırağımız vardı. Geleneksel el sanatlarında günümüzde çırak bulmak zorlaşıyor. Tüm sanat dalları şu an sıkıntı çekiyor. Devletimiz geleneksel sanatları yaşatmak için koruma altına aldı ama yeterli değil. Bu sanatların yaşaması için altyapı olarak kesinlikle çıraklık okullarının açılması gerekiyor."
Tarihi yorganları da onararak yeniden kullanıma hazır hale getiren İnce, aile yadigarı yorganları onararak insanları mutlu etmeye çalıştığını belirtti.
Gelen vatandaşların bu yorganların aile büyüklerinin kokusunu taşıdığını anlattığını aktaran İnce, "Eski elbisemizi onardığımız gibi tarihi yorganın da yüzünü yeniliyoruz. Pamuğu 100 sene kullanın sıkıntı yaratmaz. Sağlıklı olduğu için yorganın sadece yüzü değişir." dedi.
