AA -
Türkiye'de zengin yemek kültürüyle dikkati çeken Şanlıurfa mutfağının demirbaşlarından isot, hummalı bir çalışma sonucu tüketime hazır hale gelirken, ev kadınlarına da ekmek kapısı oluyor.
Kentin simgelerinden isotun üretimini yapan kadınlar, biberin acısına aldırmadan çocuklarının eğitimi ve aile bütçelerine destek için sabah gün doğarken başladıkları mesailerini güneş batana kadar sürdürüyor.
Nisan ayında ekimi yapılan ve ağustosta hasat edilmeye başlanan biber, Haliliye ilçesi Sırrın Mahallesi'nde oluşturulan alanda kadınların hummalı çalışmasının ardından isot haline getirilerek sofralardaki yerini alıyor.
Elleriyle böldükleri biberleri naylonların üzerinde kurumaya bırakan kadınlar, ürünü rengi koyulaştıktan sonra makinelerden geçiriyor.
Zeytinyağıyla harmanlanarak eşsiz tat ve parlaklık kazanan biberler, tadı, rengi ve kokusuyla Şanlıurfa yemeklerinin vazgeçilmezi isota dönüşüyor.
Kadınların kazançları, temizledikleri biber miktarına göre değişiyor. Yaz tatili dolayısıyla anneleriyle bu işi yapan kız öğrenciler ise okul harçlıklarını çıkarmanın mutluluğunu yaşıyor.
"Kasım ayı ortalarına kadar sürüyor"
İsot üreticisi 65 yaşındaki Emine Işıkay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 30 yıldır isot üretimi yaptıklarını söyledi.
Halden aldıkları biberleri araçlarla üretim yaptıkları alana getirdiklerini ifade eden Işıkay, şöyle konuştu:
"Yaz mevsiminde başlayıp kasım ayı ortalarına kadar biber üretiyoruz. Hal pazarından aldığımız biberleri getiriyoruz, burada çalışan kadınlar torbasını 6 lira karşılığında temizliyorlar, sonra da yere sererek kurumasını sağlıyoruz. Biberler sıcakların etkili olduğu aylarda bir haftada, sıcaklar azaldığında 15 günde kuruyor. Sonra kuruyan biberleri makinelerde çekerek hazır hale getiriyoruz. Biberlerimizi siyah ve kırmızı olarak iki çeşit olarak yapıyoruz. Her işin bir zorluğu var, bu iş de zor ama alıştığımız için artık bize kolay geliyor. Hem kendimize hem de satmak için yapıyoruz."
"Kilogramı 40 lira"
İsot üretimi yapan Aysel Alkan ise havaların sıcaklığına ve biberin acısına rağmen aile bütçelerine katkıda bulunmak için çalıştığını söyledi.
Sabah erken saatlerde çalışmaya başladığını anlatan Alkan, "Yaklaşık 4-5 ay içinde elimden geldiği kadar biber yapmaya çalışıyorum. Tabii kolay bir iş değil ama çocuklarımın geleceğine katkıda bulunmak için çaba harcıyorum. Yaptığımız biberlere Şanlıurfa'dan ve il dışından talepler var. Kilogramını 40 liraya satıyorum. Zorluğuna rağmen emeğimizin karşılığını aldığımız için mutlu oluyorum." diye konuştu.
Şanlıurfalı kadınlar 'acıya' meydan okuyor
Tadı, rengi ve kokusuyla Şanlıurfa'da yemeklerin vazgeçilmezi olan isot, kadınların hummalı ve uzun uğraşları sonucu mutfaklardaki yerini alıyor
Yorum Yazın