AA -
Geçimini İstanbul'un kanalizasyonlarını temizleyerek sağlayan Sait Aras, oğlu ve kızı 2013'te gecekonduların atıklarını taşıyan kanalda can vermesine rağmen mesleğinden vazgeçmedi.
Erzurum doğumlu 45 yaşında, evli ve 6 çocuğundan 4'ü hayatta olan Sait Aras, 1999'da kanalizasyon işçisi olarak çalışmaya başladı.
Yaklaşık 19 yıl boyunca İstanbul'daki kanalizasyonlarda oluşan sorunları gideren Aras, 2013'te acı bir olay yaşadı.
Aras'ın 5 yaşındaki oğlu Engin ile 7 yaşındaki kızı Güler, Alibeyköy Baraj kıyısında oynarken, civardaki gecekonduların atıklarını taşıyan kanala düşüp boğularak yaşamını yitirdi. Acı olayda, kardeşlerini kurtarmak için kanala atlayan 13 yaşındaki abla Berşan ise civardaki bir vatandaş tarafından son anda kurtarıldı. Kanalizasyon işçisi baba Sait Aras, hayatını kaybeden çocuklarını hiç unutmadı.
Çocuklarının can verdiği kanalizasyonun temizliğinden vazgeçmeyen Aras, halen İSKİ'nin Kağıthane'deki tesislerindeki kanalizasyon şefliğinde, temizleme operatörü olarak görev yapıyor.
Anadolu Ajansı (AA) ekibi, Aras'ın zorlu işinin bir gününü görüntüledi.
Mesleğe yeni başlayanların "Sait usta" diye hitap ettiği Sait Aras, her sabah eşi Esra Aras'la helalleşerek evden çıkıyor.
Aras, 07.10'da servise binerek İSKİ'nin Kağıthane'deki tesislerine geliyor. Burada mesai arkadaşlarıyla sabah çayı içtikten sonra iş kıyafetlerini giyen Aras, gün boyu arızalara müdahale ettiği kanal açma ve temizleme kamyonunu kontrol ediyor. Aracına su ve yakıt dolduran Aras, birlikte görev yapacakları ekip arkadaşlarıyla o gün çalışacakları arızalı kanalın adresinin yer aldığı görev kağıdıyla harekete geçiyor.
Ekip arkadaşlarıyla beraber sorun bulunan kanala giden Sait Aras, gerekli güvenlik önlemleri alındıktan sonra özel kıyafetlerini giyiyor.
Aras, gaz ölçüm aracıyla kanalın içindeki zehirli gaz miktarını ölçerek, 30 kilogram ağırlığındaki kanal açıcı aparatı su tahliye hortumuna takarak, temiz su verilen kanalın açılmasını sağlıyor.
Gaz maskesini takan Aras, daha sonra merdiven yardımıyla girdiği kanalda tıkanıklığa neden olan maddeleri çıkarıyor. Aras'ı bu aşamada yukarıda bekleyen mesai arkadaşları an be an kontrol ediyor.
Yaklaşık 50 tonluk dev araçla çalışıyor
Yurt dışında kanalizasyon araçlarının kullanımıyla ilgili eğitimler alan Sait Aras, İSKİ'nin 50 ton ağırlığındaki teknolojik vidanjörünün de operatörlüğünü yapıyor.
"50 tonluk yürüyen fabrika" olarak tanımladığı dev aracı çok rahat kullanan Aras, AA muhabirine yaptığı açıklamada, günde 5 tondan fazla katı atığı kanalizasyondan çıkardığını söyledi.
İstanbul'u etkileyen önemli kanalizasyon arızlarında mesai kavramlarının olmadığını belirten Aras, "Gerekirse gece yatağımızdan kalkıp kanala giriyoruz. Ne zaman aranırsak hemen göreve gidiyoruz." dedi.
Kanalizasyona girmeden tüm önlemleri aldıklarını dile getiren Aras, "Gaz maskesi ve ölçüm cihazlarımız var. Koku ve gaz oluyor. Ölçüm yapıyoruz. Gaz oldu mu inmiyoruz. Hava ve su geçirmeyen özel kıyafetlerimiz var. Bu konuda amirlerimiz bizi her gün uyarıyor." diye konuştu.
Kanalın tıkanmasına neden olan atıkların kendilerini bir hayli şaşırttığını dile getiren Aras, "Bizimki balıkçı oltası gibi. Bir bakarsınız tır lastiği çıkar, bir bakarsanız paçavra çıkar, belli olmuyor. En çok oto lastiği çıkarıyoruz. Koltuk bile çıkıyor kanallarda. Mesela Esenler Otogarı'nın orada çıktı." ifadelerini kullandı.
Yağmurda ve yaz aylarında kanalizasyon şikayetleri artıyor
Aras, "İstanbul'daki kanalizasyonlar en çok ne zaman sorun çıkarıyor?" sorusu üzerine, "Bu işin bir mevsimi yok, sürekli kanalları temizliyoruz ancak özellikle şiddetli yağmurlarda evlere su baskınları arttığında ve yaz aylarında kanallarda yeterli akım olmadığında, koku oluştuğunda vatandaşlardan şikayetler artıyor." şeklinde konuştu.
Yağmura bağlı su baskınlarına müdahale ettiklerinde vatandaşlardan zaman zaman tepki gördüklerini dile getiren Aras, şunları anlattı:
"Nerede kaldınız, neden erken gelmediniz? şeklinde tepkiler alıyoruz. İşimiz zor olmasına rağmen vatandaşlara anlayışla cevap vermeye, onları ikna etmeye çalışıyoruz. Ne iş yaptığımızı, neden tıkandığını gösteriyoruz. Bir süre sonra yaptığımız işin zorluğunu gören vatandaşlar tepki göstermekten vazgeçiyor."
Aras, kanalizasyonları tıkayan en önemli materyalin insan saçı olduğunu söyledi.
Vatandaşların bilinçsiz artıkları nedeniyle kanalizasyon sorunlarının arttığını vurgulayan Aras, "Kanalları bilinçsiz kullanıyoruz. Elimize ne geçtiyse tuvalete atıyoruz ama bunun ötesini düşünmüyoruz. Banyodan kanalizasyona giden saçlar zamanla birikerek paçavra haline geliyor. Onları çıkarırken zorlanıyoruz. Birisi bana bu işe başlamadan önce 'Saçtan ne olacak?' dese ben de inanmazdım. Saçların ve ıslak mendillerin dev gibi birikerek kanalları tıkadığını gördüm." dedi.
"Elinize geçeni kanala atmayın"
Aras, işinin zorluğunun insanların bilinçsizce kanalizasyona atık göndermesinden kaynaklandığını belirterek, "Herkes gelsin bir gün kanalda çalışsın. Önemsemeyip çöpe attığımız atıkların maliyetinin neler olduğunu görsünler. Kolay iş yok, masa başında otursan bile her işin zorluğu var. Çocuklarımı okutuyorsam, onlar mutluysa benim için zorluk yok. Bu beni daha çok motive ediyor." diye konuştu.
Mesleğini yaparken ilginç olaylar da yaşadığını aktaran Aras, şöyle devam etti:
"2004 yılında Şişli Feriköy'de yanan ahşap bir eve vidanjör ile müdahale ettim. Acil bir iş çıkmıştı, gece işten geliyordum. Elektrik trafosunun altında ahşap bir yapıydı. Müdahale etmesem yangın trafoya sıçrayacaktı. Vidanjördeki suyu yangına tutup söndürdüm. 2016'da bir barajın patlaması sonucu yardım için Makedonya'ya gittim. İSKİ, yardım talep eden yurt içi ve yurt dışında birçok operasyona destek veriyor. Yurt içinde de nerede bir yardım çağrısı varsa İSKİ orada. İstanbul'un İSKİ'si gerçekten bir dünya markası."
Sevmeden bu işin yapılamayacağını vurgulayan Aras, "Birisinin bu işleri yapması lazım. İnsanların sıkıntısını çözersem kendimi mutlu ve rahat hissediyorum. Birinin sıkıntısını çözdüğümde çok motive oluyor, moral buluyorum. 19 senedir çok da insan yetiştirdim. Yeni gelen arkadaşları yetiştiriyorum." dedi.
İki çocuğu kanalda vefat etti ama vazgeçmedi
Beş yaşındaki oğlu Engin ile 7 yaşındaki kızı Güler'i Alibeyköy Baraj kıyısında oynarken, civardaki gecekonduların atıklarını taşıyan kanala düşüp boğularak yaşamını yitirmesinin acısını hala yaşayan Aras, duygularını şöyle dile getirdi:
"İki çocuğumun kanalda boğularak ölmesinin hüznünü, yardım amaçlı arama kurtarma çalışmalarıma gittiğim anlarda hep yaşıyorum. Hopa'da bir vatandaş sele kapılan çocuğunu arıyordu. Biz de yardım amaçlı oraya müdahaleye gittik. Dere kenarında kaybolan çocuğu ararken kendi çocuklarım aklıma geliyordu. O gözle kayıp çocuklarımı arar gibi aradım. O kadar insan kurtardım, 2 gün 2 gece çalışıp yorgunluktan bayıldığımı bilirim. İnsanların mağduriyetlerini giderdiğim bir işte, acı bir mağduriyet yaşadım. Mesleğime küsmedim. Bu yüzden işimi kimse mağdur olmasın diye daha iyi yapmaya gayret ediyorum."
Bir oğlu jandarmada özel harekat askeri olan Aras, ikiz kızları ve gazetecilik bölümünde okuyan oğlunun iyi yetişmesi için elinden geleni yaptığını vurguladı.
Okuyamadığı için eğitime çok önem verdiğini dile getiren Aras, "Eve halı almam, kitap alırım. Çocuklarım da ben de televizyon izlemeyiz, kitap okuruz. Biz eğitim göremedik, onlar görsün, okusun, vatana millete faydalı olsunlar diye çabalıyorum. Çocuklarım yaptığım işle gurur duyuyorlar, Çok seviyorum onları." ifadelerini kullandı.
Çocuklarının can verdiği kanalizasyonların temizliğinden vazgeçmedi
Geçimini İstanbul'un kanalizasyon kanallarını temizleyerek sağlayan Sait Aras, oğlu ve kızını 2013'te gecekonduların atıklarını taşıyan kanalda yitirmesine rağmen mesleğini bırakmadı.
Yorum Yazın