Mehmet Çelebi Meydanı'nda "Maziden Atiye Geleneksel Sokak Oyunları" projesi kapsamında Amasya Türk Telekom Anadolu İmam Hatip Lisesi tarafından düzenlenen etkinlikte, bin 400 öğrenciye topaç çevirme, çelik çomak, seksek, mendil kapmaca, beş taş, dokuz taş, yakan top, köşe kapmaca gibi eski sokak oyunları oynatıldı.
İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Güneş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, teknolojinin gelişmesiyle çocukların evlerine kapandığını söyledi.
Güneş, bilgisayar başında saatlerce oturup sokak oyunları oynamayan çocukların sosyalleşemediğini bu durumun el becerilerinin gelişmesine de engel olduğunu ifade etti.
Sokak oyunlarıyla büyüyen çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimlerinin bilgisayar oyunları oynayan çocuklara göre daha iyi olduğuna işaret eden Güneş, şöyle konuştu:
"Bu oyunlarımızın hatırlanması birkaç noktada önemli. Bunlardan bir tanesi çocuklarımız bu oyunlarla sokaklarda sosyalleşiyorlardı. Bir araya gelerek birlikte iş yapmanın zevkini ve tecrübesini kazanıyorlardı. Bu oyunlar aynı zamanda çocuklarımızın fiziksel gelişimine katkı sunuyor, özellikle spor yapmalarını sağlamış oluyor. Bir başka yönü de zihinsel gelişimlerine katkı sağlıyor. Çocuklar burada fark etmeden zihinlerini kullanıyorlar, tabiri caizse matematiğin fiziğin pratiğini yapıyorlar. Özellikle günümüzde çocuklarımızın teste yöneldiği bir dönemde bu oyunların yaygınlaştırılıp çocuklara tanıtılmasının çok büyük bir önemi var."
Çocukların oyun oynayacağı sokakları arabaların işgal ettiğini dile getiren Güneş, buna karşılık her okulun bahçesini oyunların oynanabilmesi için çocuklara ve vatandaşlara açtıklarını kaydetti.
"Teknoloji bağımlılığına tepki olarak bu projeyi geliştirdik"
"Maziden Atiye Geleneksel Sokak Oyunları" Projesi Koordinatörü İlker Özsoy, Gençlik ve Spor Bakanlığının Gençlik Projeleri Destekleme Programı'na başvurarak hibe almaya hak kazandıklarını, aldıkları 20 bin liralık hibe desteğiyle de çocuklar için bu etkinliği gerçekleştirdiklerini söyledi.
Dijital oyunların çocukları esir almasına tepki olarak projeyi geliştirdiklerini dile getiren Özsoy, "Dijital oyunların çocuklarımızı sokaklardan alıkoyup ekran başına kilitlemesine tepki olarak bu projeyi yapmayı düşündük. 20 tane oyunu beş taşından çelik çomak oyununa kadar çocuklarımıza öğrettik, tanıttık hediyeler verdik. Amacımız bir farkındalık sağlamaktı, başarılı olduk." ifadelerini kullandı.
İlkokul beşinci sınıf öğrencisi Hiranur Arslan da anne babasının oynadığı oyunları öğrendiği için çok mutlu olduğunu belirterek "Annem bize her zaman bu oyunları anlatıyordu. Çoğunu ilk defa oynadım. Bilgisayar oyunlarından daha güzel." diye konuştu.
