13:45 İngiltere ittifak kurdu, Rus denizaltıları avlayacak
11:49 PAYCO Elektronik Para'ya el kondu: Suçla bağlantılı finansal hareket tespit edildi
09:27 Çalışmaya devam eden hangi emekliler çift maaş alamayacak?
09:24 Adalet Bakanlığı düğmeye bastı: 81 ildeki adli emanet bürolarında büyük denetim
09:03 Trafikte kadın sürücüye saldıran şüpheli gözaltına alındı
09:00 Rusya’da Snapchat’e erişim engeli
23:04 Galatasaray, Union Saint-Gilloise'ye mağlup oldu
10:54 Şans oyunu sitesi Tuttur hakkında soruşturma
17:33 Hafta sonu plan yapanlar dikkat: Yağış var mı?
10:04 MSB, 20 şehidin isimlerini paylaştı
12:46 Japonya açıklarında 6,8 büyüklüğünde deprem: Tsunami uyarısı verildi
16:17 Sındırgı, Afet Bölgesi ilan edildi
16:42 Balıkesir'de Sındırgı'da 4.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi: İstanbul'da da hissedildi
17:44 Bakan Şimşek: Beklentilerde iyileşmenin süreceğini öngörüyoruz
16:52 Avrupa Merkez Bankası faiz kararı açıklandı
14:38 Dünyanın en uzun hatlarından biri olacak: Halkalı-İstanbul Havalimanı Metrosu'nun tamamının açılacağı tarih belli oldu
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'dan 3 Aralık Dünya Engelliler Günü Mesajı
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Dünya Engelliler Günü'nde sosyal medya üzerinden işaret diliyle bir video paylaştı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Dünya Engelliler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Erbaş mesajında, “Yüce dinimiz İslam’a göre insanı değerli ve önemli kılan, onun insana, hayata ve varlığa bakışıdır. Zira insan, ırkını, rengini, coğrafyasını ve fiziksel özelliklerini seçme imkânına sahip değildir. Dolayısıyla genetik nedenler, hastalıklar, çevresel faktörler, doğal afetler, savaşlar, kazalar gibi çok farklı nedenlerle ve çoğunlukla kişinin iradesi dışında gerçekleşen engellilik, insanın değerini asla eksiltmez. Nitekim Yüce Rabbimiz, Hucurat Suresi 13. ayetinde insanlar için en temel değer ölçüsünün 'takva' olduğunu beyan etmiştir. Takva, kulun Rabbine derin bağlılığını, çevresine karşı duyarlılığını ve sorumluluk bilincini ifade eder. Takvanın beşeri ilişkilere ve hayata yansıyan yönü ise başkalarının iyiliğini isteyebilmek ve bunun için çalışmaktır. İnsana insan olduğu için değer vermektir. Bu sebeple herkesin -her an kendisinin de engelli olabileceğinin idrakinde olarak- engellilere karşı duyarlılık ve sorumluluk bilinciyle davranması, insan olmanın en tabii gereğidir. Bilinmelidir ki bireysel ve toplumsal boyutta ahlakın, erdemin, insaniyetin ve medeniyetin temel ölçütü orada zayıflara, yetimlere, kimsesizlere, yaşlılara, engellilere ve çevreye yönelik bakıştır. Ki bu bakış, bir gün ya da haftayla sınırlı olmaksızın sürekli bir farkındalık olarak hayatın her anında ve her zaman var olmalıdır. Bu bağlamda şu hakkı da teslim etmek gerekir ki kendilerine imkân ve fırsat tanındığında engelli kardeşlerimiz çok başarılı işler yapmakta ve sosyal hayata önemli katkılar sağlamaktadırlar. Medeniyet tarihimiz bu anlamda nice güzel örneklerle doludur. Bu meyanda Peygamber Efendimizin yakın ilgisine mazhar olan birçok engelli sahabinin yetenek ve istidatları kapsamında kamu görevleri üstlendiğini biliyoruz. Peygamberimiz onlara daima değer vermiş, engelli olduğu için sabırla ve azimle hayata tutunmaya çalışanları Allah katında birçok mükâfatla ve cennetle müjdelemiştir. O halde bize düşen görev, engelli kardeşlerimizin toplumsal ve kamusal hayatın içinde kendilerine yer bulmalarına zemin hazırlamaktır. Empati yaparak yaşadıkları zorlukları anlamaya çalışmaktır. Diğer yandan engelliliğe sebep olan savaşlar, afetler, kazalar, ihmaller, tedbirsizlikler konusunda da bilinçli, duyarlı ve sorumlu davranmaktır. Bu anlamda hepimizin mutlaka yapacağı bir şeyler olduğunu düşünüyor, bu gaye ve gayretle hareket ettiğimizde yarınlarımızın daha güzel olacağına inanıyorum. Bu vesileyle bütün engelli kardeşlerime, mutlu, huzurlu bir hayat diliyor, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bütün mensuplarımızla her zaman yanlarında olduğumuzu ifade ediyor, en kalbi selam ve muhabbetlerimi sunuyorum” dedi.
