Çelik, Adana’da partisinin gençlik kolları üyeleriyle ‘Genç Kürsü’ adlı programda bir araya geldi.
Yüreğir Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda gençlerin sorularını yanıtlayan Çelik, bir gencin ‘Yerli otomobil nasıl buldunuz. Kendiniz alacak mısınız. Alacaksanız da hangi modeli tercih edeceksiniz?’ sorusu üzerine, “Bu plan ilk hayata geçeceğinde herkes Cumhurbaşkanımıza ne gerek var gibi şeyler dediler. Ama bir hayal daha gerçek oldu. Ben tercih edecek olsam daha keyifli olduğu için SUV modelini tercih ederdim. Çok sayıda iş adamlarından tercih edenler oldu. Cazibeli bir Türkiye markası ortaya çıkıyor” diye konuştu.
Türkiye’nin Avrupa’ya ‘vize serbestliğiyle’ ilgili konuşan Çelik, “Vize serbestliğiyle ilgili 67 maddeyi yerine getirdik. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik süreci bir devlet politikasıdır. Türkiye, Asya, Akdeniz, Orta Doğu devleti olduğu kadar güçlü bir Avrupa devletidir. Bugün Anadolu coğrafyası içerisindeki pek çok ilimiz kendi coğrafyamızın bir parçası olmadan evvel, bir Avrupa devleti olarak vizyonumuzu yerine getiriyordu. Yüz yıldır güçlü bir Avrupa demokrasisine sahibiz. Güçlü bir demokrasimiz var. Avrupa Konseyi’nin kurucusuyuz. Türkiye’nin Avrupa devleti olması tartışılmaz bir gerçek. Avrupa’nın sınırları Türkiye’den başlar” ifadelerini kullandı.
“Avrupa’daki ön yargılar”
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğiyle ilgili ön yargıların olduğundan bahseden AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Cumhurbaşkanımız bazı müzakerelerde muhataplarına başa baş görüşmelerde sorduğunda verdikleri cevap ‘Siz büyük bir devletsiniz. Büyük bir nüfusunuz var. Aynı zamanda Müslüman bir ülkesiniz. Avrupa’da ki ön yargılar sizin Avrupa Birliği sürecinize izin vermez’ gibisinden yaklaşımları var. Avrupa Birliği sürecini biz Avrupa’nın değil kendi insanımızın çıkarı olsun diye yapıyoruz” açıklamasını yaptı.
“Avrupa çok önemli”
Avrupa Birliği sürecinde tıkanma olduğunu belirten Çelik, şöyle devam etti:
“Brexit sürecini gördünüz. İngiltere ayrıldı. Avrupa içerisinde tartışmalar var. Maalesef bir vizyon ortaya koyamadıkları için aşırı sağcılar, ırkçılar ve İslam düşmanları yükseliyor. Almanya’da, Fransa’da ve Hollanda’da aşırı ırkçı, sağcı partiler var. Her zaman söylüyorum. Orta Doğu için DEAŞ neyse Avrupa için aşırı sağ odur. Ekonomik ilişkilerimiz çok önemli. Bize doğrudan gelen sermayenin bir kısmı oradan geliyor. İthalat-ihracat dengemiz açısından Avrupa çok önemli. Biz Avrupa Birliği standartları konusunda bütün bu ön yargılara rağmen kendi insanımızın çıkarları için bu süreçleri sürdüreceğiz. Şuanda satrançtaki ‘pat’ durumu gibi. Kimse kimseye bir hamle yapamıyor. Ama Türkiye bu konuda ki mükellefiyetlerini Avrupa’ya hatırlatmaya devam edecek.”
“Terör örgütleri bombalar atıyordu"
Türkiye’nin Suriye’de terörle mücadele için bulunduğunu vurgulayan Çelik, “Biz orada 30 kilometre derinlikte harekat alanı geliştirmiş olmasaydık ondan önceki günleri hatırlayın sınırlarımıza terör örgütleri bombalar atıyordu. Bu alanın genişletilmiş olması bizim milli güvenliğimizin korunması açısından elzemdir. Biz alan güvenliği elde etmeseydik Türkiye açısından o zaman terör örgütleriyle kendi sınırlarımız içerisinde karşılaşmak zorunda kalacaktık” açıklamasını yaptı.
“Terörle mücadele operasyonları devam ediyor”
Göç dalgasına da değinen Çelik, “3,5 milyona yakın mülteciyi ülkemizde barındırıyoruz. Güvencemizi isteyen insanlara kucağımızı açıyoruz. O insanların ölüme terk edilmesine müsaade etmeyiz. Türkiye’nin kaldıracağı yükün de bir sınırı var. İkinci bir göç dalgasının engellenmesi bakımından da önemlidir. Oradaki tahkikatımızı devam ettiriyoruz. Bütün bu çerçeve içerisinde gözlem noktalarımıza yapılan saldırılara en güçlü şekilde karşılık verileceği söylendi. Onun dışında terörle mücadeleyle operasyonlar devam ediyor” dedi.
Programın ardından Bakan Çelik’e bir öğrenci ‘Mihriban’ türküsünü okudu.
Türkiye'nin AB üyelik sürecine 'Pat' benzetmesi
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Türkiye’nin Avrupa Birliğine üyelik sürecine ilişkin, 'Biz Avrupa Birliği standartları konusunda bütün bu ön yargılara rağmen kendi insanımızın çıkarları için bu süreçleri sürdüreceğiz. Şuanda satrançtaki ‘pat’ durumu gibi. Kimse kimseye bir hamle yapamıyor. Ama Türkiye bu konuda ki mükellefiyetlerini Avrupa’ya hatırlatmaya devam edecek.' dedi.
Yorum Yazın