Dünya ekonomisine yön verenlerin tüketen kesimi unuttuğuna işaret eden BTP Genel Başkanı, “İşçiyi unutmuşlar, memuru unutmuşlar. Türkiye dahil dünyanın içinde bulunduğu bunalım ve buhran bu. Biz tüketiciyi destekleyip, devreye koyacağız” dedi.
MİLLİ EKONOMİ MODELİ'NE GELMEK ZORUNDALAR
Şu anda asıl sıkıntının tüketim kesiminin yani vatandaşın alım gücünün düşmesi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, başta ABD olmak üzere krize giren ülkelerin çözüm olarak bankalara para takviyesi yapmasını eleştirerek, şunları kaydetti: “Bir gecede trilyon dolarlar bastılar. Ne yaptılar bunu? Geliri az olan ve fazla tüketen vatandaşlara dağıttılar. Bunu yaptılar ve piyasada bir canlanma oldu. Ama cimri oldukları için devamlı yapamadılar. Dediler ki, biz bu dağıtımı bankalar yoluyla yapalım. Zaten milletin anasını ağlatan bankalar... Ve kaynakları bankalara aktardılar ve şu ana kadar bunalımdan kurtulamadılar. Şimdi hepsi tiyatro oynuyor. İsteseler de, istemeseler de Milli Ekonomi Modeli’ni gelecekler.”
PARA BASMA HAKKIMIZI KULLANACAĞIZ
ABD’nin krize girmesine rağmen, ayakta kalmaya devam edeceğine dikkatleri çeken Prof. Dr. Baş, bunun gerekçesini şu şekilde ortaya koydu: “Her millet kendi milli parasını dolaşıma koymadığı takdirde bütün dünya sömürülmeye devam edecektir. ABD’yi bir şey ayakta tutmaktadır: Doları... Bu dolar çökmedikten sonra, ABD batmaz. ABD Doları Rusya’da geçerli mi? Geçerli... Uzakdoğu’da geçerli mi? Geçerli... Anadolu’da geçerli mi? Geçerli... Avrupa’da geçerli. Adam kâğıdı boyuyor, bununla senin, benim üretimimi alıyor. Şimdi yapılacak iş onu devreden çıkartmaktır. Her ülke kendi öz kaynağı karşısında parasını devreye koymalıdır. Yani doları kasanıza koyup karşılığında paranızı basmayacaksınız. Gayri Safi Milli Hasıla’nıza göre para basma hakkınızı kullanacaksınız.”
DOLARA KARŞILIK PARA BASILIYOR
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, bu değerlendirmelerin ardından Türkiye’ye ilişkin şu açıklamalarda bulundu: “Devletler özellikle geri kalmış olanları, borç alıyor yani ABD dolarını hazinesine koyuyor, buna mukabil parasını basıyor. O zaman basılan o para o devletin parası olmuyor, doların tercümesi oluyor. Buna ben noter tasdikli ABD Doları diyorum. Görünüşte senin benim ama aslında onların. Çünkü senin üretim ve emeğinin karşılığında bu para basılmıyor. Sana verilen dolar ile o miktarda emek ve üretim alınıyor. Bedavaya üretim elimizden gidiyor. Böyle bir milletin ayağa kalkıp zengin olması mümkün mü?”