Paylaştıkları hayat görüşü birbirine yakın, yeni zenginler ortaya çıkıyor.
Bankaların,yabancı ortaklara koşmasını anlamak mümkün değil.
Oysa; Baron M.A.Rothshild aynen şöyle diyor :
BANA BİR ÜLKENİN PARASININ KONTROLÜNÜ VERİN.YASALARI KİMİN YAPTIĞI UMURUMDA DEĞİL..
Bankalarımız böyle satıldıkça, elbette ekonomimiz yabancıların kontrolüne geçer. Yabancı finans kaynakları, yatırdıkları paranın üzerinde bir paramızı kontrol etmeye başlarlar. Böylece, yabancılaşma bütün ekonomiye yayılır.
Avrupa Birliği Ülkelerine göz atmakta yarar var.
İsveç,İtalya,Almanya,İspanya,Fransa da bankacılıkta,
yabancı payı % 9-12,
Avusturya ve Danimarka da % 20,
Polonya da % 67,
Çekoslovakya da % 74 ,
Slovakya da % 97
İMF denetiminde ki ülkelerdeki yüksek oranlar ortada.
Avrupa Birliği ülkelerinin ortalaması %20.
Ya ,bizde :
Oyakbank Hollanda sermayeli İNG Banka satılınca, % 42 olacak.
Ziraat Bankası tam olarak,Halk ve Vakıflar Bankası % 51 hisse payı ile satılır ise, yabancıların eline geçecek olan pay oranı %80 ve kontrol oranı % 90 olacak. İşte ekonomide bin düşünüp,bir karar verilecek zaman.
Böyle bir uygulama sonucunda :
Yabancı Bankalar, ulusal politikamızı etkileyeceklerdir. Yabancı Bankalar ulusal şirketlerimizi dışlamak, kendi kuruluşlarını kollamak imkanına kavuşacaklardır.
Tünelin ucu gözüküyor.Bu günden tedbir alınmaz ise,gelecekte,dövünmenin hiçbir faydası olmaz.
yhasturk@ogungazetesi.com.tr
OGÜN-15-Kasım/1-Aralık-2007/Sayı:48
