AA -
Türkiye'deki görevine ağustos ayında atanan Büyükelçi Dumont, AA muhabirine, Türkiye hakkındaki ilk izlenimlerini, Türk edebiyatına olan ilgisini ve Fransa-Türkiye ilişkilerini değerlendirdi.
Dumont, Ankara'ya geldiği ilk akşam bir restorana gittiğini ve buraya dair ilk intibanın o akşam oluştuğunu söyleyerek "Fonda Barış Manço çalıyordu. Kendimi evimde gibi hissettim." dedi.
Osmanlı tarihi konusunda uzman babası Paul Dumont'un, kariyerinde etkisi olduğunu belirten Isabelle Dumont, ailesinin Türkiye'ye dayanan hikayesini şu ifadelerle anlattı:
"Babaannem Rus'tu. Bolşevik Devrimi'nden sonra İstanbul’a göç etmiş. Ondan sonra neredeyse bütün hayatını Türkiye’de geçirdi. Babam da 20 yaşına kadar İstanbul'da büyüdü. Sonra Fransa’ya okumaya gitmiş, annemle evlenmiş ve ben doğmuşum. Babam Osmanlı uzmanı olarak hep Türkiye’ye gidiyordu. Bize tahin pekmez, helva, bal getiriyordu. Bunların bir sonucu olarak ben de şimdi Ankara'dayım ve bu, çok güzel."
Fransa'nın Ankara’daki ilk kadın büyükelçisi Dumont, daha önce de 2015'te Ukrayna'ya, 2019'da Kıbrıs Rum kesimine diplomat olarak atandığında, bu bölgelerde de Fransa’nın ilk kadın büyükelçisi olarak çalıştığını belirtti.
Dumont, Türkçeyi çocukken öğrenmediğini ifade ederek "Aslında Amerika Birleşik Devletleri'nde Fransızca öğretmeni iken 22 yaş civarında, kendi kendime Türkçe çalışmaya başladım. Staj yaptım, kurslara katıldım, normal, klasik yollarla öğrendim." diye konuştu.
Türk edebiyatına dair eserler okumaktan keyif aldığını söyleyen Dumont, çocukluğunda, Yaşar Kemal’in "Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca" kitabını okuduğunu, bugünlerde ise Türkçesini geliştirmek için Ahmet Ümit’in "Beyoğlu'nun En Güzel Abisi" kitabını okuduğunu kaydetti.
Dumont, çocukken Nasreddin Hoca kitaplarının başucu kitabı olduğunu ve Ayşegül serisinden kitaplar okuduğunu da anlattı.
"Bir saz ve iki ney ile buraya geldim"
Dumont, Türk edebiyatının yanı sıra Türk Sanat Müziği’ni de çok sevdiğini, ney plaklarının da olduğunu anlatarak Türk müziğine olan ilgisini dile getirdi.
Dumont, "'Yeni Türkü' diye çok sevdiğim bir müzik grubu var. Bu müzik grubunu çok seviyorum ama bunun dışında Türk pop müziğini seviyorum, 20 yaşımdayken Tarkan'ı dinlemiştim mesela, Barış Manço’yu da." ifadelerini kullandı.
Türkiye’ye, çalmayı öğrenmek istediği enstrümanlarla geldiğini söyleyen Dumont, "Ben çalmayı pek bilmediğim ama öğrenmeyi düşündüğüm bir saz ve iki neyle buraya geldim." dedi.
500 yıllık geçmişe dayanan diplomatik ilişkiler
Türkiye ve Fransa ilişkilerinin derin köklere sahip olduğuna dikkati çeken Dumont, diplomatik ilişkilerin 500 yıllık geçmişinin bulunduğunu söyledi.
Dumont, bugün de iki ülke arasında yoğun ilişkiler olduğunu ifade ederek 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde Fransa’nın Türkiye'ye olan desteğine değindi.
"Beni en çok etkileyen ve her şeyden önce vurgulamak istediğim şey, Fransız halkının Türkiye için seferber olmasıdır." diyen Dumont, bir televizyon kanalında düzenlenen yardım kampanyasında, çok sayıda Fransız vatandaşının bağışta bulunduğunu hatırlattı.
"Ticaret hacmi 20 milyar dolara ulaştı"
Büyükelçi Dumont, ülkesinin Türkiye’de çok önemli bir ekonomik varlığının söz konusu olduğunu vurgulayarak "5 milyar doların üzerinde yatırımımız var. Fransız şirketlerinin yarattığı 320 bin doğrudan ve dolaylı istihdam söz konusu. Bu firmaların üçte ikisi ihracat faaliyetleri yürütmektedir. Bu da analizlerimize göre Türkiye'nin GSYİH'sinin neredeyse yüzde 1,5’ine tekabül ediyor." değerlendirmesini yaptı.
İki ülke arasında bu yılki ticaret hacminin 20 milyar dolara ulaştığını aktaran Dumont, böylece ekonomik ilişkilerin tarihinin en yüksek seviyesine ulaştığını ifade etti.
Dumont, Fransız Kalkınma Ajansının (AFD) Türkiye’deki faaliyetlerine değinerek AFD’nin 20 yıl içinde 4 milyar avrodan fazla finansman taahhüdünde bulunduğunu, bu kredilerle Türkiye’de önemli projelerin (İstanbul Haliç tramvayı, İzmir Körfezi’nde feribotlar, Ankara metrosu) finanse edildiğini aktardı.
Öte yandan Türkiye'de 171'den fazla kurumda 46 binden fazla öğrencinin Fransızca öğrendiğini söyleyen Dumont, Fransa'nın yurt dışına okumaya giden Türk öğrencilerin tercih ettiği ülkeler arasında 4. sırada olduğunu kaydetti.
Büyükelçi Dumont, ülkesinin Türkiye ile ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunun altını çizerek "Bu, her iki tarafın da karşılıklı saygı çerçevesinde diğer ülkenin pozisyonunu anlama konusunda çaba göstermesini gerektiriyor. Ankara’daki muhataplarıma bu mesajı iletiyorum." dedi.
Dünyanın her yerinde enformasyonun manipülasyona dönüşebileceğini aktaran Dumont, Fransa'nın İslamofobi (Müslüman karşıtlığı) suçlamalarıyla karşı karşıya kaldığını ve bunun, hassas bir durum olduğunu aktardı.
Dumont, ülkesinin 2024 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’na ev sahipliği yapacağını da hatırlatarak "Türkiye’nin özellikle voleybolda, güreşte, okçulukta ve daha birçok branşta madalya şansının olduğunu biliyoruz ve bu etkinlik güzel bir kutlama olacak. Bu vesileyle Türk sporcuları ağırlamaktan büyük mutluluk duyacağız." diye konuştu.
Türkiye-Avrupa Birliği
Türkiye ile Avrupa Birliğinin (AB) tarihi, köklü, kültürel, beşeri ve ekonomik bağlarla birbirine bağlı olduklarını söyleyen Dumont, 2022'de Türkiye'nin ihracatının yüzde 41'inin AB'ye yapıldığını aktardı.
Dumont, Avrupa Konseyinin 2021 tarihli bazı değerlendirmelerine atıfta bulunarak "AB’nin bir dizi karşılıklı çıkar alanında işbirliğini güçlendirmek amacıyla Türkiye ile diyaloğu kademeli, orantılı ve geri döndürülebilir bir şekilde sürdürmeye hazır olduğunu hatırlattı." ifadesini kullandı.
"Ama kesin olan bir şey varsa o da, aynı alana ait olduğumuzdur. Çok köklü, ortak bir tarihle, yakın bağlarla birbirimize bağlıyız ve birlikte yapacak çok ama çok şeyimiz olduğunu ve yapmak istediğimizi söyleyebilirim." diyen Dumont, Fransa’nın Ankara Büyükelçisi olarak ilişkileri geliştirme perspektifinin kendisi için heyecan verici olduğunu dile getirdi.
Dumont, "Tüm Türk halkına, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yıl dönümü kutladığımı ifade etmek isterim." dedi.
Türkiye'deki görevine ağustos ayında atanan Büyükelçi Dumont, İsrail-Filistin çatışması ve Fransa’nın Afrika atılımları hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Dumont, "İsrail-Filistin arasında yaşanan olaylarda çok acı sahneler izliyoruz, acı olaylara şahitlik ediyoruz. Son günlerde yaşanan olaylara ilişkin değerlendirmenizi merak ediyoruz." sorusuna, "7 Ekim’de Hamas tarafından sivillere yönelik bir terör saldırısı gerçekleşti." yanıtını verdi.
Ülkesinin İsrail’e yönelik terör saldırılarını sert şekilde kınadığını hatırlatan Dumont, 35 Fransız vatandaşının öldürüldüğünü ve 9 Fransız vatandaşının da rehin alınmasıyla ülkesinin can evinden vurulduğunu söyledi.
Dumont, tüm esirlerin serbest bırakılması için koordinasyon içinde çalışıldığını ve Fransa’nın tutumunun çok net olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"İsrail, eşi benzeri görülmemiş ölçekteki eşgüdümlü yapılan bir terör saldırısına karşı kendisini savunma hakkına sahip. Bu hakkı kullanırken de İsrail uluslararası hukuka riayet etmelidir. İsrail makamlarına, sivil hayatın azami düzeyde korunmasına olan bağlılığımızı hatırlatıyoruz. Ayrıca, özellikle Refah Sınır Kapısı'nda güvenli insani yardım erişiminin korunması konusunda da çağrıda bulunuyoruz."
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un İsrail’i ziyaret ettiği sırada, siyasi süreç yeniden başlatılmadan barışın sağlanamayacağı yönündeki görüşünü yinelediğini aktaran Dumont, "Fransa’nın tutumu şöyle; İsrail’in güvenliğini garanti altına alan ve Filistin halkının meşru taleplerini karşılayan iki devletli bir çözüm." diye konuştu.
"7 Ekim'de saldırıların başladığı tarihte neler olduğunu biliyoruz. Şu anda Gazze’de yaşanan olayları da biliyoruz. Çok sayıda çocuk ölümü var. İsrail ve Hamas çatışmasında çok sayıda sivil, çocuk, bebek, yeni doğan hayatını kaybetti. İnsanlar çocukların bedenlerini enkaz altından topluyor. Fransa’nın bu konuda tepkisiz kalması, somut bir yanıtının olmaması hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna cevaben Dumont, şunları kaydetti:
"Acıların karşı karşıya getirilmesi gerektiğini düşünmüyoruz. Çok net söyledim. Biz Fransa olarak Hamas’ın sivillere yönelik, bunların arasında kadın ve çocuklar da var, terör saldırılarını kınıyoruz. İsrail’in teröre karşı kendini savunma hakkının olduğunu düşünüyoruz ve bunu yaparken, yani İsrail kendini savunurken şöyle bir çağrıda buluyoruz, mümkün olduğunca siviller korunmalı."
Macron'un, rehinelerin serbest bırakılması ve hayatların kurtarılmasına imkan tanıyacak çözüme mümkün olan en kısa sürede ulaşılması için İsrail, Filistin ve Mısır’a gittiğini anlatan Dumont, Macron'un yaptığı ziyaretlerle aktif bir rol oynadığı değerlendirmesinde bulundu.
Dumont, Fransa'nın, Gazze için 2022’de sağladığı 95 milyon avroluk insani yardıma ek olarak 10 milyon avro daha sağladığını aktardı.
Büyükelçi, son olarak Gazze'deki Filistinlilere yönelik 54 ton insani yardım malzemesi (ilaç, çadır, tıbbi malzeme) ulaştırılacağını, Fransa'nın insani yardım konvoylarının geçişine izin verilmesi için insani ateşkes çağrısında bulunduğunu dile getirdi.
Dumont, "Gerilimin düşmesi durumunda, henüz o noktada olmasak bile, bu uygulama zamanla ateşkese yol açabilir." ifadesini kullandı.
Macron'un Afrika'ya yönelik stratejileri
"Cumhurbaşkanı Macron, yeni bir Afrika stratejisi yürüteceğinden bahsetmişti. Bu stratejinin ana hatları ne olacak?" sorusuna, Dumont, Macron'un şubatta Afrika'ya yönelik stratejilerinde yeni bir yaklaşım sunduğu ve bu yaklaşımın bazı ilkelere dayalı olduğu yanıtını verdi.
Dumont, bu ilkelere ilişkin, "Bu yeni, dengeli, karşılıklı ve sorumlu ilişki kurmaktan ibaret. 2019’dan itibaren CFA frangının reformu, bazı eserlerin iadesi, yardım mantığından dayanışmaya ve ortaklığa dayalı yatırım mantığına geçiş gibi somut unsurları içeriyor ve ortaklık kelimesi çok önem arz ediyor." görüşünü paylaştı.
Bunun yanı sıra stratejilerin yeni bir askeri ortaklık modeli inşa etmeyi içerdiğini kaydeden Dumont, "Amaç, Fransız (askeri) birliklerinde gözle görülür bir azalma ve Afrikalı ortaklarımızın da daha da güçlenmesiyle müşterek yönetilen üslere sahip olmaktır. Bunun dışında çıkarlarımızı da savunmayı öngörüyor bu strateji. Sivil toplumla ve özellikle Afrikalı gençlerle ele almamız gereken iklim, demokrasi, ekonomi gibi ortak konular var." ifadelerini kullandı.
Dumont, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye’de sıklıkla dile getirilen yeni-sömürgecilik suçlamalarını reddettiğimi çok net bir şekilde, dostane biçimde ifade etmek isterim. Türkiye'nin, bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu’na ait olan birçok ülke ile güçlü bağları var. Fransa’ya gelince, Afrika kıtası ile tarihi, dil konusunda, kültürel bağlarımız var. Dolayısıyla Fransa’nın, bizim sunduğumuz ve size az önce anlattığım ortaklıktan yararlanan bu kıtayla ilişkilerini sürdürmesi normal. Bize gelince, başka bir çağa ait olan rekabet mantığını reddediyoruz ve diğer ülkelerle olduğu gibi Türkiye ile de hem Afrika’nın yararına hem de ortak yararımıza dair yapacak çok şeyimiz olduğuna inanıyoruz."
Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Isabelle Dumont: Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümünü kutladığımı ifade etmek isterim
Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Isabelle Dumont, Nasreddin Hoca hikayeleriyle büyüdüğünü, öğrenmeyi düşündüğü bir saz ve iki ney ile Türkiye'ye geldiğini söyledi.
Yorum Yazın