• Siyaset

Davutoğlu: "Halep’i esir edenler bilsinler ki Halep de özgür olacak"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, bir yerde cuma namazı kılınamıyorsa orada esaret olduğunu belirterek, "Halep’te mübarek cuma günü, cuma namazı kılınamadı, hutbe okunamadı. Halep’i esir edenler bilsinler ki Halep de özgür olacak" dedi.
Davutoğlu: "Halep’i esir edenler bilsinler ki Halep de özgür olacak"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Muş’un düşman işgalinden kurtuluşunun 99. yıldönümü ve 174 eserin toplu açılış törenlerine katıldı. Belediye Meydanı’nda düzenlenen programa, Başbakan Davutoğlu’nun yanı sıra, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu, Muş Valisi Seddar Yavuz, TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydın, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Mehdi Eker, Selçuk Özdağ, Vedat Demiröz, Recep Akdağ, Ayhan Sefer Üstün, AK Parti milletvekilleri, belediye başkanları, bürokratlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Törende bir konuşma yapan Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Muş’un her bir köşesini her bir ilçesini başka seviyoruz. Biz Türkiye’nin her köşesini aşkla muhabbetle sevdayla gönlümüzde taşıyoruz. Bizim için vatanın her karış toprağı birdir. Bizim gözümüzde bu vatana sahip çıkan herkes birdir. Biz birbirimizin hukukunu haklarını kıyamete kadar koruyacağız. Ayrıştırma hesapları yapanlara, aramıza nifak tohumu ekmeye çalışanlara karşı her zaman bir ve beraber olacağız. Sultan Alparslan’ın ordusunda ecdadımız her birlikte savaştı. Bu topakları hep beraber vatan yaptık. O kahraman orduların fetihleriyle birlikte vatanı İslam yurdu kıldık. İnşallah kıyamete kadar istiklali için omuz omuza olacağız. Bu vatanı bölmeye çalışanlara karşı al bayrağı hep zirvede tutacağız. biriz beraberiz, kıyamete kadar kardeşiz. Malazgirt ruhunu ihya etmek için yola çıktık. Alparslan’ın ordusunda bir Kürt, Selahattin’in ordusunda bir Türk’üz. Alparslan Selahattin’den nasıl ayrılmazsa biz de birbirimizden ayrılamayız.”

“AYRIMCILIK, ÖTEKİLEŞTİRME DÖNEMİ BİTTİ”
“Geçmişte buna ihanet edenler, ayrımcılık yapmaya çalışanlar, Alevi, Kürt diye ayırdılar, başörtüsü dediler, ötekileştirdiler” diye ifade eden Başbakan Davutoğlu, “ Ama ayrımcılık ötekileştirme dönemi bitti. Ayrımcılık sona erdi, vesayet rejimi bitti. Milletin iradesini, hissiyatını, dini değerlerini hiçe sayanların bozuk düzeni asla geri dönmemek üzere tedavülden kalkmıştır. 14 yıl boyunca el ele gönül gönüle eski Türkiye’nin kötü izlerini silme mücadelesi verdik. Özgürlükleri halkımızdan esirgeyen yasakları kaldırdık. Anadil üzerindeki yasakları kaldırdık. Bununla yetinmedik farklı dil ve lehçenin öğretilmesinin önündeki engelleri kaldırdık. Üniversitelerimizde Kürtçe bölümler açtık. 1986’da başlayan OHAL uygulamasına son verdik. 14 yıllık AK Parti döneminin dev eserlerine yatırımlara devam ediyoruz. Birileri sizi karamsarlığa sevk edebilir ama siz görüyorsunuz. Türkiye’nin nasıl kalkındığını görüyorsunuz. Siz bölgenizdeki hamleleri görüyorsunuz. Onlar kirli operasyonlarına devam edip bunu siyaset sansınlar ama biz ülkenin aydınlık geleceği için sizlerle yol yürüyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“TÜM DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI İÇİN DİLEKÇE VERDİLER”
Türkiye ne zaman hızını alıp yola revan olup kalkınmaya başladıysa birileri engel çıkardı. Bölge üzerinde karanlık hesapları olan şer güçleri güçlü Türkiye istemiyor. Türkiye zalime zalim, mazluma mazlum diyor. Bölge üzerinde menfaat hesapları yapanlar için insan yaşamının önemi yok. Halep’te dün yaşadığımız acı olayı paylaşmak isterim. İslam ülkelerinde istiklale sahip en önemli işaret, orada al bayrağın dalgalanmasıyla birlikte cuma namazı kılınmasıdır. Cuma namazı kılınamıyorsa orada esaret var demektir. Halep’te mübarek cuma günü, cuma namazı kılınamadı, hutbe okunamadı. Halep’i esir edenler bilsinler ki Halep de özgür olacak. O güzel Halep’te gözümüzün nuru Halep’te camiler öksüz kaldı. Rus uçakları hainlerin uçakları, Suriye uçakları, sivil, çocuk, kadın demeden masumların üzerine bombalar yağdırdı. Babasının kucağında molozlar altından cenazesi çıkartılan o yavrucuk sizlere ne yaptı. Moskova’da oturanlara soruyorum. Size ne yaptılar niçin bombalar yağdırdınız” dedi.
“PKK ve onun takipçileri Suriye’de yaşanan acıları bize yaşatmaya çalışıyor” diye vurgulayan Başbakan Davutoğlu, “Bu ülkede cuma namazı kılınmasının sembolü olan al bayrak yerine paçavra getirmek istiyorlar. Buna izin vermeyiz. Bu memleketin istiklalinin sembolü al bayrak ve hutbedir, mihraptır, minberdir. Bölgeyi bölmeye çalışıyorlar. Onun için biz buradayız ve ebediyete kadar kardeşiz. Bölgenin istikrarsızlaştırılmasından menfaat umanlar bu bölge halkını kardeşlik bereketinden mahrum edemeyeceksiniz. Muş’umuzu Bursa’dan, Hakkari’yi Edirne’den Diyarbakır’ı İstanbul’dan ayıramayacaksınız. Bu zulümlerin adı medeniyet değil bunun adı savaş bile değil. Savaş da bile bir onur olur. Halep’i bombalayanlarda bu onur yok. Bunların hiçbiri insanlıktan nasibini almamış. Bunun bir örneğini de Afrin’de gördük. Orada öldürdükleri cenazeleri iş makinelerinin üzerinde teşhir eden PKK sempatizanlarını gördük. Bir gün o terör örgütü sempatizanları çıkacak ve oralar bizim kardeşimiz olacak.
7 haziran seçimlerinden bu yana neler yaşandığını hepiniz biliyorsunuz. Anayı çocuğundan ayıran, bu aziz vatanın topraklarını ölü toprağına çevirmek isteyen bütün teröristler kahrolsun. Hangisi olursa olsun onları kirli odaklarında kahretmeye kararlıyız. Bu ülkenin her bir karşını terörden arındıracağız. Seçim neticesinin getirdiği geçici belirsizlik halini fırsat bilen terör örgütleri tek bir yerden düğmeye basılmış gibi harekete geçtiler. Bu örgütler işbirliği içerisinde size düşmanlık için harekete geçtiler. Çoluk çocuk yaşlı demeden sivil halkı katlettiler. Okulları camileri hastaneleri yolda yürüyenleri acımasızca bombaladılar. Zannettiler ki bu millet korkar. Biz bunlardan korkmuyoruz. Bugün buradayız ve hep burada olduk olacağız. Bu millet, insan canının kıymetini bilmeyenleri ’siyaset yapıyoruz’ diyerek teröre destek olanları asla unutmayacak. İnsan canı bizim için azizdir ve canımız pahasına olsa onu korumak için mücadele edeceğiz.
Güvenlik güçlerimiz sadece terörle mücadele etmiyor, aynı zamanda terör mağduru vatandaşlarımızın da elinden tutuyor. Çünkü onlara onu söyledik. Terörle en kararlı şekilde mücadele ama tek vatandaşımızın kılına dahi zarar gelmesin dedik. Siz de güvenlik güçlerine sahip çıktınız, terör örgütüne destek vermediniz.
Hepimiz sultan Alparslan’ın torunlarıyız. Terör destekçisi malum siyasi partinin övünerek sırtını dayadığı teröristlere fırsat vermeyeceğiz. Sizlerden oy isterken ’özgürlük, eşitlik’ dediler sonra sırtlarını teröristlere verdiler. Biz de sırtımızı size dayadık. Bunlar bölge insanın, aziz Kürt kardeşlerimizin hayatını zindana çevirmeye çalışıyor. Teröristlere canlı kalkan oluyorlar, açılan çukurların barikatların başında açıklamalar yaptılar. Yakılan hastaneleri okulları görmediler. Yetmedi malum parti vekilleri Kürtlerin hayatlarını zindana çeviren teröristlere araçlarıyla silah taşıdılar.
1 Kasım Milletvekilleri genel seçimlerinde HDP’nin dokunulmazlıkların kaldırılması için dilekçe verdiklerini hatırlatan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Malum terör destekçisi bu kişiler 1 Kasım öncesi dokunulmazlıklar gündeme gelince, tüm dokunulmazlıkların kaldırılmazı için dilekçe verdiler. Bunların amacı şov yapmaktı. Bu sahte kahramanlardan kahraman çıkmaz. Şimdi hodri meydan diyoruz, tüm dokunulmazlıklar kalksın. Eğer onlar dokunulmazlıklar kalksın diyorsa, biz de kalksın dedik. Şovu bırakın dedik paçaları tutuştu. Önce ’biz ifade vermeye gitmeyiz gelip zorla alsınlar’ dediler. Hani dilekçe vermiştiniz, hesap vermekten korkmuyordunuz. Bu nasıl ikiyüzlülüktür, nasıl sahtekârlıktır. Dağdaki teröristi meclise taşımaya çalışıyorlar. Utanmasalar Anayasa Komisyonu’nun önüne de çukur kazacaklar. Kazdığınız çukurlardaki terör yapılanmanızı yok edeceğiz. Çukurları kapatacağız sokakları açacağız. Güvenlik güçlerimizi şehit etmek için döşediğiniz mayınları temizleyeceğiz.
Dokunulmazlıkların görüşüldüğü Anayasa Komisyonu’na paralı provokatörler soktular. Gördük ne olduklarını. Güya bunlar danışman, bunların hepsi kiralık vandallar. Dışarıda oluşturdukları terörü meclise sokmaya yeltendiler. Yaptığınız çukurları kapattık, şiddetti meclise getirmenize izin vermeyiz. Her yer, her sokak İstanbul gibi, Ankara, Konya gibi emniyetli olacak. Teröre bir şekilde bir yerinden bulaşanları görüyoruz ki bunlar iflah olmuyorlar. Buna asla fırsat vermeyiz. Biz buna izin vermeyiz. Kiralık vandalların milli iradenin tecelligahı olan meclisteki toplantılara giremeyecekler. O salonlara kiralık eşkıyalar giremeyecek. Yargı sürecinin başlayacağını bilin. Meclisin kapısının önünden bile geçirmeyeceğiz. Herkes yaptığının hesabını yargıda verecek. Biz hüküm vermiyoruz, yargıya izin veriyoruz ve herkes hesabını yargı önünde versin diyoruz.”

“UCUZ KAHRAMANLIKLARA PRİM YOK”
Konuşmasında CHP’yi de eleştiren Davutoğlu, “Buradan CHP’ye seslenmek istiyorum. Kılıçdaroğlu teröristlere arkadaş diye hitap ediyor. Dokunulmazlıklar konusu CHP için de büyük bir sınav. Her gün birkaç vekil çıkıp dokunulmazlıkların kaldırılmasına destek vermeyeceklerini söylüyorlar. Ucuz kahramanlıklara prim yok. Sizin için de bir sınav. Tüm millet görecek CHP terör destekçisi mi değil mi? Siz bizi tanırsınız. Bizi Türk-Kürt diye ayırmak mümkün değil. Ayırmak isteyenlere dersini veririz. Bu vatan birdir, bu bayrak birdir, bu devlet tektir. Bu millet Alparslan’ın Selahattin’in milletidir. Tek vatan tek devlet tek millet tek bayrak” şeklinde konuştu.
Yapılan konuşmadan sonra Başbakan Davutoğlu’na fahri hemşerilik beratı verildi. Ardından toplu açılış töreni yapılarak program son buldu. Daha sonra Belediye Meydanından ayrılan Başbakan Davutoğlu, otobüsle vatandaşları selamlayarak bir kahvehaneye geçti. Burada vatandaşlar Başbakan Davutoğlu’na çay ve uçkun (yayla muzu) ikram ettiler.
Başbakan daha sonra Varto ilçesinde düzenlenen bir düğün törenine katılmak üzere Muş’tan ayrıldı.
Cem Sultan
Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı