ANKARA / İHA - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Koç, CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sürerken düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Koç, "Günlük siyaset akışından bir fotoğraf daha. Türkiye içeride ve dışarıda tek bir kişinin ipoteği altında tarihinin en riskli ve en güvenliksiz dönemini yaşıyor. Demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin her biri kağıt üzerinde anayasamızda mevcut ama uygulamada yok. Bir tek kişi ben Cumhurbaşkanıyım, Başbakanım, yasama organıyım, üniversite rektörüyüm, aynı zamanda Diyanet İşleri Başkanı, emniyet müdürüyüm, savcıyım, doktorum, özellikle jinekoloğum, ben her şeyim, her şey bana bağlı olmalı, ben karar veririm, ben yaparım, devamında da ben yaptıklarım için hiçbir zaman hesap vermem kardeşim. ‘Sistem böyle olacak, ben başkan olacağım’, özlem, talep bu. Türkiye’nin önüne getirilen talep bu. Buna karşı çıkan herkes benim düşmanımdır. Bir şekilde bu karşı çıkanların susturulması, cezalandırılması gerekir. Bunun için yeni çıkacak bir paketle sürekli sıkıyönetim, olağanüstü hal dayatmalıyım ki hak, hukuk, adalet, özgürlük gibi kavramlar peşine düşen her kimse onları derdest edebilmeliyim. Nefes alışlarını dahi takip edebilmeliyim. İşte Türkiye böyle arızalı bir siyasetin içinde. Ortada sureti aktan gözüken bir Başbakan var. Yasal çerçevede tüm sorumluluk onda, davul onda ama tokmak ise ben her şeyim diyen muktedirde. Ahmet Bey davulu taşıyor, tokmağı ise hiçbir yasal sorumluluğu olmayan kişi çalıyor" ifadelerini kullandı.
“BANK ASYA KARARI NE HUKUKİ NE EKONOMİK BİR KARARDIR, TAMAMEN SİYASİ BİR KARARDIR”
Koç, "Önümüzdeki seçimler için ne diyecek Başbakan sıfatlı kişi, siz bana oy verin ki ben yetkilerimi yukarıdaki ağabeyime devredeyim. Böyle mi oy isteyeceksin sen milletten? Sahneyi kuruyorlar, müsamere tarzındaki toplantılara Başbakanı çağırıyorlar, o da sahne buyurun Başbakan dediklerinde selam olsun dağlara diyor. Manda yuva yapmış söğüt dalına gibi veciz sözlerle ortada dolanıp duruyor. Bazı gelişmeler var, Merkez Bankası başta faiz politikası ve daha sonra bir bankaya el konulması. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in sahip çıkmasına rağmen. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı Cumhurbaşkanının eliyle bugün boşa çıkarılmaktadır. Talimatla faiz düşürmeye çalışıyor. Dolar kurundaki on kuruşluk artış şirketlerin 18 milyar TL döviz bazında borç yüklüyor. Bunun hesabını kim verecek bu savaşların sonucunda? İlk hesabı vermesi gereken, faizleri talimatla düşürmeye çalışan sorumsuz Cumhurbaşkanıdır. Bu, çok açık. İkincisi sorumluluk üzerinde olduğu halde yetkilerini Cumhurbaşkanının eline teslim eden, ortalarda dolaşan müsamerelere katılan Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakan sıfatlı kişisi. Üçüncü sorumlu, sanki Ocak ayı enflasyonunu biliyormuş gibi ortalığı karıştıran Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Sayın Erdem Başçı. Hiç kimsenin sorumluluk bakımından farkı yok. Bank Asya kararı ne hukuki ne ekonomik bir karardır, tamamen siyasi bir karardır. Alınan kararın alt yapısı en tepelerden gelen talimatla hazırlanmış dün gece itibarıyla uygulamaya konmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan 18 Eylül 2014’te TÜSİAD’ın toplantısına katılıyor, o tarihte bu bankanın batık bir banka olduğunu ilan ediyor. Cumhurbaşkanı ile beraber yandaş bir kadrosu da var. Bu koro bu tezahürata katkıda bulunmuştur. Bu açıklama ve bu tezahürata katılan herkes alenen suç işlemiştir. Bu kurumlar hakkında manipülasyon yapmak piyasa dolandırıcılığı olarak nitelendirilir, 2 yıldan 5 yıla kadar cezası var. Torba Yasa ile bu cezadan kurtulmayı hazırlıyorlar. Bunun sorumluluğundan hiçbir şekilde kurtulamazlar. Yapılan onca manipülasyona rağmen bu bankanın sermaye yeterliliği kanunun emrettiği sınırların üstündedir. BDDK’nın bankalarda aradığı yüzde 8’dir. Bankanın mali yapısı sağlam olunca fabrikasyon bir gerekçe üretmek gerekiyor" şeklinde konuştu.
"Burada Cumhurbaşkanı, Başbakan, Başbakan Yardımcısı Babacan, BDDK Başkanı ve imzası olan diğer tüm bürokratlar sorumludur" diyen Koç, "Bankaların ortaklık yapısı kurucu ortaklarda aranan şartlar çok katı şekilde kanunla düzenlenmiştir. Bugüne kadar bankanın ortanın yapısı şeffaf olmadığı halde, buna izin verildiyse buna izin veren bürokratlar suçludur. Türkiye talimatla bankacılık, SPK Kanunları dışında banka kapatan bir ülke haline geldiyse yatırım çekme bakımından nasıl değerlendirilir kamuoyunun takdirine bırakıyorum" açıklamasında bulundu.
İÇ GÜVENLİK PAKETİ
Meclis Genel Kurulu’nda İç Güvenlik Paketi görüşmelerinin ertelenmesine de değinen Koç, "9 maddede polisin arama yetkisinin artırılması, polise yargısız infaz yetkisi verilmesi, havai fişek, sapan gibi aletler için 4 yıla yakın hapis cezası istenmesi, polisin aynı zamanda kolluk kuvvet gücü, savcılık görevi yapacak hale taşınması dahil birçok konuda toplumu cendereye sokan bir yasa. Amaç ne burada? Sürekli bir olağanüstü hal durumu yaratayım. Darbeye hani karşıydınız siz" dedi.
"Kamu düzeni korunacak, bırak bu teraneleri. Amaçların ve niyetin örtüşmüyor" diyen Koç, "Genel bir tabirdir bu ama hırsızların sonunda faşizme sığınmaları beklenen bir durumdur. Dünyadaki bütün hırsızlar demokrasinin kırıntıları olan bir ülkedeyse toplumu kelepçeleyip faşizme sığınırlar" ifadelerini kullandı.
Koç, RTÜK’te alınan kararları da değerlendirerek, "Suçlunun peşine düşeni yazanı, çizeni cezalandırmaya kalkıyorlar. Yakalanınca zeytinyağı gibi üste çıkma, bağırma, çağırma, yetmezse hapse atma. Şirretlikleri ile bu işlerden kurtulamayacaklar" diye konuştu.
METAL İŞÇİLERİNİN GREVİNİN ERTELENMESİ
Metal işçilerinin grevinin ertelenmesine ilişkin, "Gerekçe ’milli güvenlik’, neyin güvenliği? Metal işçilerinin greve çıkması, milli güvenlik boyutu nedir bunun? Yaşı uygun olanlar 12 Eylül dönemine geri dönün, apoletli Kenan Evren ve grubunun grev erteleme gerekçeleriyle aynı. Hükümetin gücü sadece işçiye mi yetiyor? Nedir bu işçi, emek düşmanlığı? Bir hak talebinde bulunuyorlar. İşsiz bırakacaksın, güç bela iş bulana hakkını vermeyeceksin, sonra adalet kalkınma diyeceksin. Adından utanman lazım. Adalet, kalkınma sözünden de yaptıklarını gözönüne getirdiğinde utanman lazım" dedi.
HDP EŞ GENEL BAŞKANI DEMİRTAŞ’IN AÇIKLAMALARI
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın dünkü grup toplantısında yaptığı açıklamalara değinen Koç, "Sizler yüzde 50-60 oy aldığınız bölgelerde ceberrut devlet faşizmi ne yaptıysa bölgede, bölge halklarını baskı altına alıyor musun almıyor musun? En sonunda da Cumhurbaşkanı Meclis’te inanmadığı, hiçbir zaman uymayacağı yeminini ederken huşu önünde önlerinizi ilikleyerek bu diktatörü dakikalarca alkışlayan siz misiniz değil misiniz? Onun için sizin CHP ile uğraşmamanız gerekir" ifadelerini kullandı.
CHP Sözcüsü Koç'tan Bank Asya açıklaması
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, TMSF’nin Bank Asya’ya el koymasına ilişkin, Bank Asya kararı ne hukuki ne ekonomik bir karardır, tamamen siyasi bir karardır.
Yorum Yazın