İHA -
Selçuk, ’Bağımlılık Tedavisi Hizmet Modeli’nin (BAHAR) de Sağlık Bakanlığı ile birlikte hayata geçirileceğini açıkladı. Radyo ve Televizyon Gazetecileri Derneği (RTGD) tarafından Gençlik ve Spor Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığının desteğiyle “Sporla Kal Güvende Kal” paneli düzenlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın da katıldığı programda konuşan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, sözlerine gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak başladı. Sigara, alkol, uyuşturucu ve madde bağımlılığının insan ve toplum sağlığına en büyük zararı veren etkenler olduğunu dile getiren Bakan Selçuk, bağımlılığın bireyin yanında aile ve toplum yapısını da tehdit eden en önemli sorunların başında geldiğini belirtti. "Gençlerimizi, ailelerimizi uyuşturucu ve madde bağımlılığına karşı korumak, önlemler almak hepimizin ortak sorumluluğu" diyen Selçuk, bağımlılıkla mücadelede ilgili kamu kurumlarıyla beraber bakanlıkların, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte Emine Erdoğan’ın da desteğiyle başlatılan seferberlik kapsamında tam bir koordinasyon içinde yürütüldüğünü kaydetti. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak bu sürecin araştırma, sosyal uyum ve talep azaltımı alanlarında sorumluluk üstlendiklerini ifade eden Selçuk, "Uyuşturucu kullanım yaygınlığını tespit etmeye yönelik Türkiye Üniversite Gençliği Profil Araştırması’nı (TÜGPA) tamamladık. Alan çalışmamızda sadece gençlerle ve gençlik üzerine ülkemizde yapılmış ilk profil araştırması olma özelliği taşımakta. Araştırmayı 33 ilimizde 68 farklı üniversitemizde 21 bini aşkın gencimizle beraber gerçekleştirdik. Öte yandan bizzat ASDEP personelimiz marifetiyle sahada uygulamakta olduğumuz Aile Sosyal Destek Programı ile de uyuşturucu kullanımı konusunda yerinde tespit yapıyor ve etkin mücadele için veri topluyoruz. Bu girdiler ışığında veriye dayalı bir politika geliştirmek bizim İçişleri Bakanlığımız ile ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile daha aktif politikalar üretmemiz mümkün olacak" şeklinde konuştu.
"Bağımlılık Tedavisi Hizmet Modeli tamamlanmak üzere"
Uyuşturucu bağımlılığıyla mücadelede tedavi kadar, tedavi sonrasında kişinin sosyal hayata uyumunu sağlamanın ve yeniden uyuşturucuya başlamasını önlemenin de son derece önemli olduğunu vurgulayan Bakan Selçuk, "Bu amaca uygun olarak da bakanlığımızın 19 ilde açtığı 21 Sosyal Uyum Birimimiz mevcut. Bu birimlerimizde kısa ve uzun süreli tedavilerini tamamlamış 18 yaş ve üstü uyuşturucu bağımlılarından gönüllü olan tüm bireylere gündüzlü olarak hizmet vermekteyiz. Birimlerimizin etkinliğini artırmak için buradan faydalanan kişilerin boş vakitlerini geçirebilecekleri, iş ve uğraş terapilerini yapabilecekleri mekanlar oluşturuyoruz. Yine rehabilitasyon ve uyum süreçlerine bütüncül bir yaklaşım getiren ’Bağımlılık Tedavisi Hizmet Modeli’ni (BAHAR) de Sağlık Bakanlığımız ile birlikte hayata geçireceğiz. Süreç tamamlanmak üzere. Bu uygulamayı hayata geçirdiğimizde mevcut Sosyal Uyum Birimlerimizin daha etkin ve aktif çalışacaklarına inanıyoruz. Madde bağımlılığıyla mücadelede çocuklarımıza ayrı bir önem ve hassasiyetle yaklaşmamız gerekmekte. En değerli varlığımız, geleceğimiz olan çocuklarımızın sağlıklı gelişimini engelleyen her türlü bağımlılığa karşı onları korumak, tedbirler almak hepimizin ortak görev ve sorumluluğu. Bakanlık olarak korunma ihtiyacı olan çocukların korunması ve haklarının güvence altına alınması için de çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Bu ilkeler doğrultusunda 2005 yılında Çocuk Koruma Kanunu’nu hazırladık. Sağlık Bakanlığının Çocuk Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi’nde (ÇEMATEM) tedavi gören, korunma ihtiyacı olan madde bağımlısı çocuklarımız, sosyal uyumlarının sağlanması amacıyla Bakanlığımıza bağlı Çocuk Destek Merkezlerimize (ÇODEM) yönlendirilmekte. Ülke genelindeki Çocuk Destek Merkezlerimizden 13’ünü madde bağımlısı çocuklarımızın tedavi ve rehabilitasyon süreçlerinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için ihtisaslaştırmış durumdayız. Rehabilitasyonunu tamamlayan çocuklarımızın aileleri yanına dönmelerini sağlarken, bir yandan da toplumsal uyum süreçlerini takip etmeye devam ediyoruz. Çocuk Destek Merkezlerinde koruma ve bakım altında bulunan çocuklarımız için Milli Eğitim Bakanlığımız ile işbirliği yaparak eğitim sürecine daha sık katılmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Örgün eğitim dışında kalan gençlerimiz ve çocuklarımızı İŞ-KUR ile mesleki eğitime yönlendiriyoruz. Ayrıca bu merkezlerimizde kalan çocuklarımızı Gençlik ve Spor Bakanlığı işbirliğinde sportif faaliyetlere özendiriyor ve Diyanet İşleri Başkanlığı işbirliğinde çocuklarımıza değerler eğitimi aldırmaya çalışıyoruz. Yine Bakanlık olarak ÇODEM’de kalan çocuklarımıza ve ailelerine yönelik psikososyal destek ve müdahaleyi içeren ’Anka Çocuk Destek Programı’nı geliştirdik. Program içerisinde çocukların yaşadıkları travmaların ortadan kaldırılması, yaşam becerisi kazanmaları, kişilik gelişimini refah ve mutluluk içinde yaşam kalitesini artırmaları var. Uyuşturucu madde kullanımını önlemede ailenin çok önemli bir yeri var. Aile Eğitim Programımız (AEP) kapsamında ebeveynlere ve ergenlere yönelik ’Madde Kullanım Riski ve Madde Bağımlılığından Korunma’ kitabını hazırlayarak, bütün illerimizde dağıtıyoruz. Bu konuda bugüne kadar yaklaşık 185 bin kişiye eğitim verdik. Geçen yıl Yeşilay ile bir işbirliği çalışmalarımıza başladık. 81 il müdürlüğümüzde mesleki elemanımıza Türkiye Bağımlılıkla Mücadele (TBM) Formatör Eğitimini verdik. Bakanlığımız bünyesinde verdiğimiz bu eğitimlerle 320 bin kişiyi aşmış durumda verdiğimiz eğitimler. Eğitimlerin analizlerini de yapmaktayız. Bütün bakanlıklar ortak olarak Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, bizim bakanlığımız, Gençlik ve Spor Bakanlığımız olmak üzere bizim projelerimizde olduğu gibi sizlerin güvende kalmasını, sporla, becerilerle uğraşmasını, bağımlılıkla mücadelede ortak bir mücadele yürütmekteyiz" diye konuştu.
