Türk Hava Yolları, İstanbul’dan Budapeşte’ye haftanın her günü karşılıklı seferler düzenliyor.
Ne yenir?Dilinden mutfağına dek birçok yönden Osmanlı yaşam kültüründen ilham alan Macaristan’ın milli lezzeti gulaş, aslında bir Yeniçeri yemeği. Kul aşı kelimesinden türetilen bu yemek; et, patates, macar biberi ile pişirilen koyu kıvamlı bir çorba. Denemek gerek...
Ne alınır?
Budapeşte’de müzik ve moda da Osmanlı varlığından fazlasıyla etkilenmiş. Gömlek ve elbiselerdeki işlemeler, Türk motiflerini çağrıştırıyor.
Kaval türü üflemeli çalgılar ise Anadolu’daki benzerlerini andırıyor.
1- Buda kalesiKentin iki yakasını oluşturan Buda ile Peşte, karakterleri zıt iki kardeş gibi... Eski yerleşimin bulunduğu semt olan Buda, bir iktidar mekânına yakışır şekilde ağırbaşlı. Peşte ise daha genç ve dinamik bir bölge. Şehrin en önemli tarihi yapılarını barındıran Buda, turistlerin vazgeçilmez durağı. 60 metre yüksekliğinde bir tepe üzerinde kurulu Buda Kalesi, semtin kalbi konumunda. Kale içindeki yapılar, tarihteki savaşlarda pek çok kez yıkılmış. Bölgenin yeniden ayağa kaldırılması ise on yıllar süren bir restorasyonun sonucu. Balıkçılar Burcu, Gül Baba Türbesi ve Matyas Kilisesi civardaki görülmeye değer yerler arasında.
2- Kaplıcalar
Avrupa’nın en önemli kaplıca kentlerinden biri olan Budapeşte’nin zengin termal potansiyeli, çok eski zamanlardan beri banyo kültürünün gelişmesine yol açmış. İki asırlık Osmanlı idaresi zamanında, özellikle şehrin Buda bölgesine inşa edilen Türk hamamlarının devamı niteliğindeki kaplıcalar, günümüzde de varlığını sürdürüyor. Kiraly, Rudas, Rac ve Szechenyi bunlardan bazıları. Bu geleneği devam ettiren seçkin mekânlardan biri olan Gellert, göz alıcı bir art-nouveau binada hizmet veriyor. 1910’lu yıllardan kalma yapının gösterişli sütunlarla süslü havuzunda kulaç atmak, rehber kitapların deyimiyle tarihin içinde yüzmeye benziyor.
3- Kahramanlar diyarı
Peşte’nin temel taşlarından biri olan meydan, Şehir Parkı’nın giriş kapısında, alabildiğine geniş bir alanda yer alıyor. Bu yüzden bisiklete binen, kaykay yapan gençler arasında popüler bir buluşma yeri. Meydanı kucaklayan Binyıl Anıtı’ndaki 36 metrelik sütunun üzerinde Melek Cebrail’in bronz heykeli şehri selamlıyor. Anıtın zemininde ilk Macarları temsil eden yedi efsanevi kabile liderinin atlı heykelleri, arkadaki iki dairesel kolonda ise Macar tarihinin ünlü simalarına ait heykeller göze çarpıyor. 1896 yılında Macaristan’ın bininci yıldönümünü kutlamak için inşasına başlanan meydan, ancak 1929’da tamamlanabilmiş.
4- Kraliyet sarayı
Peşte’den Buda’ya baktığınızda görebileceğiniz en muhteşem yapılardan biri. Kral Dördüncü Bela tarafından 13. yüzyılda yaptırılan Kraliyet Sarayı, şaşaalı günlerinde soğuk ve sıcak su tesisatına sahipmiş. Zaman içinde hasar gören saray, 1848-49 yılları arasında genişletilerek yeniden inşa edilmiş. Günümüzde barok ve gotik unsurlarıyla dikkat çeken saray, bünyesinde çok sayıda bölüm saklıyor: Roma dönemine ait kalıntılar eşliğinde kent tarihinin anlatıldığı Budapeşte Tarih Müzesi, 19. yüzyıl tablolarının sergilendiği Milli Galeri ile iki milyonun üzerinde eser barındıran Szechenyi Kütüphanesi bunlardan birkaçı.
5- Margit adası
Tuna Nehri’nin incisi Margit Adası, 13. yüzyılda Prenses Margit’in inziva mekânıymış. İki kilometre uzunluğundaki ada, bakımlı park alanları, nilüferli göletleri ve spor sahalarıyla cazibe kazanıyor. Yaz aylarında havuzlarına yüzmeye gelenlere dolup taşan adada, termal banyolar da bulunuyor. Adayı bisiklet veya fayton kiralayarak gezmek mümkün. Meşhur Marosvasarhely Müzik Kuyusu ise adanın kuzey ucunda bulunuyor. Su sirkülasyonuyla çalgı çalan bu kuyunun orijinali, günümüzden 150 yıl kadar önce civardaki kaya bahçesinin yanına yapılmış.