Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi, “Meme Kanseri Farkındalık Ayı”nda meme kanserinde erken teşhisin önemini vurgulamak amacıyla çeşitli etkinliklerle dikkat çekmeye devam ediyor. Ekim ayı boyunca hastane binasını pembe ışıklarla donatan Üniversite Hastanesi, “Şimdi Kontrol Zamanı” sloganıyla düzenlediği kampanya ile de kadınları, düzenli tarama ve kontroller konusunda bilinçlendirmeyi ve erken teşhisi teşvik ederek hayat kurtarıcı farkındalık oluşturmayı hedefliyor.
Kampanya kapsamında, 40 yaş altı kadınlara meme ultrasonu ve meme muayenesi, 40 yaş üstü kadınlara ise ultrason ve muayenenin yanı sıra mamografi hizmeti sunuyor.
Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türlerinin başında geliyor. Her 8 kadından biri yaşamının bir döneminde meme kanseri ile tanışabiliyor. Bu sayı yaklaşık olarak kadınların yüzde 12’sini oluşturuyor. Her ay kendi kendine muayene, her yıl düzenli meme taraması, erken teşhise imkan sağlıyor. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde yıl sonuna kadar devam edecek kampanya ile tüm kadınlar, meme taraması hizmetlerinden yüzde 20 indirimli yararlanabilecek.
Meme dokusunda kanserin yanı sıra pek çok hastalık görülebilir
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ve Meme Sağlığı Merkezi Başkanı Prof. Dr. Hasan Besim, meme kanserinden korunmak için düzenli kontrollerin önemini vurguladı. “Kanser dışında meme ile ilişkili pek çok hastalık ve yakınma ortaya çıkabilir” diyen Prof. Dr. Hasan Besim, özellikle erişkin çağdaki kadınlarda, hormonlara bağlı meme dokusundaki değişimlerle ilişkili olarak belirli yakınmalar olabildiğine değindi. Meme dokusunda kanser olmayan, infeksiyöz patolojileri, gelişimsel anomali ya da varyasyonları gibi pek çok hastalık görülebileceğini söyledi. Prof. Dr. Besim, bu nedenle meme konusunda odaklanmış bir tedavi merkezinin gerekliliğinin kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi bünyesindeki Meme Sağlığı Merkezi’nin bu yaklaşımla faaliyetlerini sürdürdüğünü hatırlattı.
Meme kanserinde etkili risk faktörlerine dikkat
Meme kanseri açısından pek çok risk faktörünün varlığına işaret eden Prof. Dr. Hasan Besim, “Bu risk faktörlerinden bir bölümü ne yazık ki kaçınamayacağımız faktörlerdir. Yaş, ailede meme kanserli yakın bir akrabanın varlığı ya da genetik özellikler gibi çeşitli risk faktörlerini değiştirmek ne yazık ki mümkün değildir. Ancak obezite, aşırı alkol tüketimi, çeşitli hormon düzeyleri kontrol edilebilir risk faktörleri arasında yer alır” diyor. Prof. Dr. Besim, bu risk faktörlerinden herhangi birine sahip olmanın mutlaka meme kanseri gelişeceği anlamına gelmediğini de sözlerine ekliyor.
Genetik testlerle meme kanseri riski belirlenebiliyor
Aile yakınları arasında meme kanseri öyküsü bulunan kadınlarda bu kanser türlerine yakalanma riski artıyor. Genetik testler bu gruptaki her yaştan kadın için daha da önemli hale geliyor.Üniversite Hastanesi Genetik Tanı Laboratuvarı’nda BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki değişiklikler genetik testlerle tespit edilebiliyor.
“Meme Kanseri Farkındalık Ayı” kampanyası
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde yıl sonuna kadar devam edecek kampanya ile tüm kadınlar, meme taraması hizmetlerinden yüzde 20 indirimli yararlanabilecek.