Koronavirüs ilk defa 29 Aralık 2019’da Çin’in Wuhan şehrindeki deniz ürünleri ve canlı hayvan satan bir markette çalışan 4 kişide görüldü, aynı günlerde bu marketi ziyaret eden çok sayıda kişi aynı şikayetlerle hastaneye yatırıldı. Hastalardan alınan örneklerin incelenmesi sonucunda hastalığa neden olan virüsün SARS ve MERS virüsü ailesinden olduğu anlaşıldığı açıklandı. Ve 7 Ocak’ta Dünya Sağlık Örgütü yeni salgının adını Yeni Koronavirüs 2019 (2019-nCoV) olarak açıkladı.
Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Aslı Karadeniz, yeni Koronavirüs hakkında merak edilen soruları yanıtladı. Koronavirüsün, insan ve hayvanlarda soğuk algınlığı veya nezle olarak bilinen üst yolu enfeksiyonuna en sık neden olan virüslerden biri olduğunu belirten Karadeniz, “Ölümcül sonuçları var ve tedavisi henüz yok. Virüsten nasıl sakınılacağını ve grip benzeri belirtilerden nasıl ayırt edileceğini bilmemek herkesin endişe konusu” dedi.
Koronavirüs grubunun aslında 1960’lı yıllardan beri var olduğunu ve deve, yarasa gibi hayvanları etkilediğinin bilindiğini anlatan Dr. Karadeniz, “Bazı tipleri insanlarda da enfeksiyona neden olabiliyor. Değişime uğrayarak farklı şekillerde karşımıza çıkanlardan biri Kasım 2002’de ilk kez Çin’de fark edilen SARS oldu. 2002 ve 2003’te dünya çapındaki salgınlarda ise çok sayıda ölüme neden oldu” dedi.
Bir başka salgının 2012’de ilk kez Suudi Arabistan’da “Orta Doğu Solunum Sendromu” olarak bilinen MERS olarak ortaya çıktığını hatırlatan Dr. Karadeniz, “Salgın çok sayıda insanı etkiledi. Bu virüsle enfekte olan birçok kişi, ateş, öksürük, nefes darlığı yaşadı ve ağır hastaların çoğunun ölümüne sebep oldu” diye anlattı.
Koronavirüs nasıl bulaşıyor?
Dünya Sağlık Örgütü’nün 24 Ocak 2020 tarihli raporunda 846 doğrulanmış vaka yer aldığını, çocuğunun Çin’den, kalanların Japonya, Kore, Vietnam, Singapur, Tayland ve bir vakanın da ABD’den olduğunu söyleyen Dr. Karadeniz, şöyle devam etti:
“İnsandan insana solunum yolu, öksürük, hapşırık, dokunma, el sıkma, öpüşme, sarılma, mutfak gereçlerinden ortak yeme içmeyle bulaştığını biliyoruz. Ve hasta kişiyle yakın mesafeden konuşma, bulaşmaya neden olabiliyor. Virüsün olduğu yüzeylere, cisimlere temas ettikten sonra elleri yıkamadan ağız, burun göze temas etmek de hastalığa neden oluyor. Yani Koronavirüs diğerleri gibi öksürme ve hapşırma kaynaklı damlacık yoluyla bulaşıyor denilebilir.”
Solunum yolu ile insandan insana temasla bulaşması nedeniyle virüsün hızlı yayılmasının kaçınılmaz olacağını belirten Dr. Karadeniz, aynı zamanda bu damlacıklarla temas etmiş yüzey ve gereçlerle temas sonrası eller ve ellerin ağız, burun, gözle teması ile de bulaşabildiği için salgına yakalanan insan sayısının artabileceğine dikkat çekti.
Belirtileri neler?
Yeni koronavirüs tanımlandığından beri intibak süresi hakkında bilgi sınırlı olduğu için hastalığın kuluçka süresinin MERS ve SARS’da bilinen 14 gün olabileceğini anlatan Dr. Karadeniz, “Hastalarda 39 dereceyi bulan yüksek ateş, öksürük ve nefes darlığı ile seyrettiği, boğaz ağrısı, burun akıntısı da gözlenen şikayetler arasında yer alıyor. Orta-ağır bir tablo olarak kendini gösteren hastalık sağlıklı genç bireylerde daha hafif seyrediyor. Ancak yaşlı ve akciğer hastalığı, kanser, diyabet gibi hastalıkları olan grupta ağır seyrediyor ve ölümler gözleniyor.” diye konuştu.
Nasıl önlem almalı?
Dr. Karadeniz, Türkiye’de henüz saptanan bir vaka olmadığını ancak 14 günlük kuluçka süresinin dikkate alınması gerektiğine dikkat çekti. Dr. Karadeniz, “Son 14 gün içinde salgının kaynaklandığı veya görüldüğü ülkelere seyahat edenler veya bu ülkelere gidip-gelen kişiler ya da tanı almış bir hastayla aynı ortamda bulunmuş kişiler dikkatli olsun. Ateş, öksürük ve nefes alma zorluğunuz varsa doktora başvurun. Erken tıbbi yardım alın” uyarısında bulundu.
Korunmak için neler yapmalı?
Dr. Karadeniz, Koronavirüs tedavisi için henüz etkili olabilecek bir ilaç tespit edilmediği gibi aşısı da olmadığı için ancak enfeksiyondan korunmak veya yayılmasını önlemek için benzer şekilde bulaşan tüm solunum yolu virüslerine karşı alınacak önlemlerin uygulanabileceğini ifade etti. Dr. Karadeniz, bu önlemleri şöyle sıraladı:
“Eller su ve sabunla en az 20 saniye yıkanmalı veya el dezenfektanı kullanmalı,
Yüze, ağza, buruna yıkanmamış ellerle asla dokunmamalı,
Hasta insanlarla yakın temasta bulunmamalı,
Kapı kolu, telefon, klavye gibi ortak kullanılan ve sıkça dokunulan nesneleri sıkça temizlemeli ve dezenfekte etmeli,
Öksürük ve hapşırık sırasında ağız mendil ile kapanmalı, sonrasında mendili atıp el yıkanmalı,
Koronavirüse karşı alınacak önlemler
Çin’den dünyaya yayılan ve milyonlarca insanı endişeye sürükleyen Koronavirüs ile ilgili her gün yeni bir gelişme yaşanıyor. Henüz Türkiye’de görülmedi ancak virüsün sebep olduğu ölümlerin sayısı giderek artıyor. Ateş, öksürük ve nefes alma zorluğu şikayetleri olanların derhal doktora başvurmaları şart. Gribe çok benzeyen belirtiler veren virüsten korunmak için alınacak önlemler ise son derece tanıdık.