Dr. Akyol, artritin halk arasında eklem iltihaplanması olarak bilinen bir durum olduğunu, ağrı, şişlik, kızarıklık ve hareket kısıtlılığı ile kendini gösterdiğini belirtti.
Romatoloji uzmanlık alanında yüzlerce farklı hastalığın bulunduğunu ifade eden Doç. Dr. Akyol, artritin sadece romatoid artrit ile sınırlı olmadığını, birçok romatizmal hastalıkta bu tabloyla karşılaşıldığını söyledi. Halk arasında “kireçlenme” olarak bilinen osteoartritin daha çok ileri yaşlarda görüldüğünü, romatizma panellerinin normal olduğu, iltihapsız bir romatizma türü olduğunu ekledi.
Öte yandan, romatoid artritin daha çok orta yaş kadınlarda görüldüğünü ve sabahları ellerde sertlik, hareket kısıtlılığı gibi belirtilerle kendini gösterdiğini vurguladı. Hastalar sabah uyandıklarında ellerini kullanmakta zorlanıyor ve bu tutukluluk gün içinde hareket ettikçe azalıyor.
Lupus ve Behçet hastalığı gibi romatizmal hastalıklar
Dr. Akyol, romatoid artrit dışında Lupus ve Behçet hastalığı gibi ciddi romatizmal hastalıkların da artrit belirtileriyle ortaya çıkabileceğine dikkat çekti.
Lupus’un genç kadınlarda görüldüğünü, Behçet hastalığının ise ağızda ve genital bölgede yaralar, gözde iltihaplanma gibi belirtilerle seyredebildiğini belirtti. Ayrıca, karın ağrılarıyla seyreden ve genetik bir hastalık olan FMF (Ailevi Akdeniz Ateşi) hastalığında da artrit tablosu oluşabileceğini söyledi.
Erken teşhis ve tedavi önemli
Doç. Dr. Akyol, bu hastalıkların erken dönemde teşhis edilmemesi durumunda kalıcı hasarlara yol açabileceği uyarısında bulundu. Özellikle eklemlerde kalıcı deformasyonların yanı sıra, diğer organlara da zarar verebileceğini ifade etti.
Bu nedenle, eklemlerinde şişlik, sabah tutukluğu yaşayan bireylerin vakit kaybetmeden bir hekime başvurması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, tanı konulan hastaların düzenli takip ve tedavi süreçlerini aksatmaması gerektiğinin altını çizdi.
