Ozan Koltuk -
Bu raporda Moğolistan’ın dış sektörün riskini azaltmak için bütçenin bütünlüğünü sağlamak ve uygun para politikası uygulamanın yanısıra yabancı yatırımları da canlandırması gerektiği vurgulandı.
Her ne kadar Moğolistan’ın ekonomik görünümü uzun vadede iyimser gözükse de dış ve iç ekonomik dengesizlik oluşmuş, 2017 yılında dış borçların ödenmeye başlanmasına karşılık politik alanının sınırlı olmasından dolayı kısa vadede ekonomik krizlerin yaşandığı vurgulandı.
Moğolistan GSYH yıllık artışı 2015 yılında %2.3’e ulaşacak
Dış pazarlarda hammadde satışı ile ilgili olumsuzluklar devam etmekte ve en büyük ihracat pazarı olan Çin’in ekonomik büyümesinin yavaşlamasından dolayı Moğolistan’ın ihracatı da düştüğünden somut ekonomik büyüme oranı 2015 yılın ilk yarısında %3’te kalmıştır. Ayrıca bu raporda Moğolistan’ın GSYH yıllık büyümesinin % 2.3 olacağı da vurgulanmıştır.
Maden sektöründeki büyümenin yavaşlama riskinden dolayı 2015-2016 yıllarında ekonomik büyümeyi olumsuz etkileceğe benziyor.Ancak doğrudan yabancı yatırım canlanmasının 2016 yılı büyümesini olumlu etkileyeceği beklenmektedir.Dolayısıyla Dünya Bankası Moğolistan ekonomik büyümesini uzun vadede olumlu veya iyimser olarak değerlendirmiştir.
Ekonomik büyüme tahminleri:
"Büyüme tahminlerinin bu şekilde düşmesi olumsuz hava koşullarından dolayı hasat kaybı, 3.dönem sonunda sanayi üretimlerinin beklendiğinden düşük sonuçlanmasından dolayı 2016 yılında ekonomik büyüme yavaşlayabilir.
Hammadde piyasasından canlanmasına bağlı olarak maden üretimlerinin 2016-2017 yıllarında yavaşlanması beklense de, yabancı yatırımların canlanması ile ekonomiyi canlandırması bekleniyor.
TAVSİYE:
Bütçe bütünlüğünü pekiştirme politikasını devam ettirerek Mali İstikrar Kanununun gereksinimlerine uymak gerekmektedir.
Kalkınma bankasının ticari kredilerini bütçeye yansıtmak yoluyla bütçe bütünlüğünü sağlayacak plan sonuçları ve ona olan güven arttırılır.
Merkez Bankası tarafından uygulanan bazı bütçe ile ilgili programları (quasi-fiscal) durdurarak bunları hükümete devretmek gerekmektedir.
MNT’nin dövize karşı değerinin esnekliğini arttırmakla dış ekonomik sektöründeki dengesizlik ve şoklara karşı alınacak ve döviz rezervini korumak için destek sağlamış olur.
Banka sistemlerinin olası risklere hazır durma gücünü arttırmak gerekir.
Ekonomik koşulların yavaşladığı böyle bir dönemde devlet tarafından sağlanan sosyal yardım programlarının hedef kitlesine daha isabetli bir şekilde yönlendirmekle sosyal yardımlar da artmış olacaktır.
Doğrudan yabancı yatrırım politikasını yenilikleri olabildiğince az harcamalarla devam ettiirmek ve ayrıca ödemeler dengesindeki riskleri yumuşatmak için önemli rol oynayacaktır.
