Çünkü klasikler insanı belli zaman sonra hayattan da soğutur. Renkler hayatımızın tuzu biberi.
Deri ayakkabılarda bile çizgili rengarenk çoraplar erkek stilinde bir ezber bozduran durum yarattı sanki. Ama iyi de oldu. Hani hep derler ya erkek gibi ol. Bu söz erkeklerin sanki bir ruhu bir yüreği olmadığını sadece beyinleri ile hareket etmesi gerektiğini bildiren bir yasaklama. Ne saçma!
İnsan içinde kelebekler uçuşurken neden karalar bağlasın ki? Artık o ayakkabımdan çorabım görünmesin takıntısı demode oldu erkekler arasında; iyi de oldu. Renkli kişilik, farklılık insanın hayatını güzelleştiren en ince ayrıntılardır. Kalıp olmak hayatı yaşayamamaktır.
Çizgili, desenli, sarı, yeşil, kırmızı ve daha birçok renkli çorap artık erkeklerin ayaklarında da canlandı.
Bu durum kimileri için itici gelse de; bence farklı olmak iticilik yaratmaktır derim. Sonuçta rengin insana kattığı yaşam sevinci yadsınamaz. Hayat yaşamın renkleriyle canlanır ve nefes alır. Bu tarz erkekleri kutluyorum; özgün olmak tarz olmaktır diyorum. Hatta kısa pantolonların artık moda olması çoraplarını görelim tarzını da ortaya çıkarıyor gibi; öyle değil mi?