Okan Geçgel, "Biz sahada ayrım yapmıyoruz sizlerde bizim aramıza ayrılık tohumları saçmayın" diyerek, emektar medya mensuplarının aşı için kart zorunluluğu aranmasını doğru bulmadıklarını belirtti.
Geçgel'in açıklaması şu şekilde;
Sağlık Bakanlığı'nın gazetecilere yönelik aşı takviminde basın kartı olanlar öncelikli sayıldı. Ancak internet medyası çalışanları ile medya sektöründe canhıraş çalışan kartı olmayan emekçilerin akıbeti konusunda bilgi verilmedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na bağlı basın kartı olma şartı, hayatın doğal akışına aykırıdır.
Basın ve Medya sektöründe kartı olmadan basın etik kuralları çerçevesinde haberlerini milyonlarca kişiye ulaştıran emektar arkadaşlarımızın hakkı gasp ediliyor.
Covid-19 ortaya çıktığı andan itibaren, bütün sektörler izin hakkına kavuşurken, gazeteci ve basın çalışanları bir an bile sahadan kaçmadı, en riskli alanlarda görevinin başında bulundu.
Yönetici ve kamuoyunu bilgilendirmekle görevli olanların her vatandaşa iletmek istediklerini mesai kavramı olmaksızın çalıştı, riski göğüsledi.
Biz basın çalışanları arasında kartı olan olmayan, omuz omuza mücadele ediyoruz. Emek verip, alın teri döküyoruz. İdeallerimiz uğruna her türlü riski göğüslemekten kaçınmıyoruz.
Bizlerin basın kartı olanları sahadaki kartı olmayan arkadaşlarımız olmadan aşı olmayacağımızı bildirmekten gurur duyuyoruz. Sayın yetkililer, "Biz sahada ayrım yapmıyoruz sizlerde bizim aramıza ayrılık tohumları saçmayın"
Basın kartının rengine değil haberlerimizin yüzümüzü kızartmaması ile ilgilenen basın çalışanları olarak, basın çalışanlarının değer görmesini önemsiyor ve teşekkür ediyoruz, aynı zamanda bizi sahada kartı olmadan zaten ayrımcılığa maruz bırakılan arkadaşlarımızın emeklerini çalmaya ortak olmayacağımızı da beyan ediyoruz.
Haftada 15 ilan alan gazete basıp kart sahibi olanlar, basın ilan kurumuyla köşeyi dönen baronlar, ilan alan gazetede çalışmadan sigortalı gösterilip kart sahibi olanlar, haftada 15 gazetesini çıkartırken kartı olmayan internet gazetecilerinin sitesinden haber çalan hırsızlar ve gerçekten gazetecilik yaparak sektöre yıllarca hizmet vermiş emektarlar, aşısını gönül rahatlığı ile olabilir.
Bizler iğne ucu kadar basın çalışanı ayrımcılığının olduğu yerde haksızlık tarafında olmayacağız.
Adaletin olmadığı yerde herkes suçludur. Bu suça ortak olmak istemiyoruz.
Haksızlık yapmak, haksızlığa uğramaktan daha acıdır. Haksızlığa uğradığını düşündüğümüz meslektaşlarımız adına, haksızlık yapanlara şimdiden geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
