(Şirket Haberleri) - Hacettepe Üniversitesi’nin yetiştirdiği ve Ankaralıların yakından tanıdığı iki başarılı terapist, üniversite yıllarında başlayan dostluklarını devam ettirerek, uzun yıllardır aynı çatı altında çalışıyor.
Yaklaşık 30 yıldır Ankaralılarla bir araya gelen Gülseren Budayıcıoğlu sizce 'normal insan' kimdir sorusuna; “İlk olarak huzuru olan insana, ikincisi hayata adaptasyon yapabilen insana normal insan diyorum. Normal insanlar da zaman içinde depresyona girebilir, sıkıntıları olabilir, panik ataklar yaşayabilir ama tüm bunlar akıl hastası oldukları anlamına gelmez. Normal insanın da zaman zaman ruhsal sıkıntıları, hatta ilaç alacak boyutta sorunları olabilir' şeklinde cevap verdi.
2005 yılında 5 kişilik bir kadroyla kurulan ve bugün Türkiye’nin en kalabalık uzman kadrosuna sahip olan Madalyon Psikiyatri Merkezi'nin Ankara'da yaşayan insanlar tarafından bu kadar kısa sürede benimsenmiş olmasının sırrını anlatan Budayıcıoğlu; 'Bizler insanlara kaybettikleri huzuru geri verebilmek için çalışıyoruz. Huzurunu kaybetmiş bir insanın elinde kalanlar sıfırla çarpılmış gibi oluyor. Huzur varsa geri kalan dünya nimetleri de anlamlı oluyor. Bizler, insanların yaşamlarını sürdürürken tedavilerine devam etmelerini sağlıyoruz. Merkezimizi mimarisinden personeline kadar her ayrıntısıyla insanların kendilerini evlerinde hissedebilecekleri şekilde düzenledik. Birlikte çalıştığımız tüm uzmanlarımız alanında çok başarılı isimler. Ankaralı danışanlarımız sadece ciddi ruhsal rahatsızlıklar için değil, günlük sorunlarını danışmak için de bize geliyor. Hastanelere gitmek istemeyen çocuklar ve yetişkinler merkezimize rahatlıkla gelebiliyor. Günümüzde psikiyatri; huzuru, mutluluğu, yaşama sevincini, bir şeye değer vermeyi yaşama anlam katmayı öğretiyor. Hizmetlerimizden herkes yararlansın diye SGK ile anlaşma yaptık. Bugün tüm Ankaralılar rahatlıkla bizimle iletişime geçebiliyor' açıklamasında bulundu.
Ankaralıların siyasetçi kimliğiyle de tanıdığı ve aynı zamanda düşünce adamı olarak bilinen Prof. Dr. Cengiz Güleç de, Budayıcıoğlu’nun açıklamalarına ilaveten, 'Her insani ızdırap mutlaka ruhsal bir sorundur, bir hastalıktır, görüşüne karşıyım. Milyonlarca insanda belirli bir ruhsal hastalık yok ama mutsuzlar. Bizler ancak sosyolojiyle, felsefeyle, antropolojiyle ve hatta teolojiyle bağımızı koparmadan, mutlu insan kavramı üzerinde duruyoruz' dedi. Psikoterapinin ve ayakta tedavinin öneminin altını çizen Güleç, günümüzde ilaç tedavileriyle birçok kişinin yaşam enerjisinin ellerinden alındığını, ilaç sektörünün çok yararlı olmakla birlikte psikoterapinin esas tedavi biçimi olması gerektiğini dile getirdi.
Budayıcıoğlu, 'Hayat hepimizi zaman zaman köşeye sıkıştırıyor. Bu zamanlarda kendimizi çok yalnız hissediyoruz. Eşimiz, dostumuz, annemiz, yakınlarımız bile bizi oradan çıkarmakta aciz kalabiliyor. Böyle dönemlerde iyi ki psikiyatri var diyoruz. Bir sorunundan bahsetmek zaten zor bir şeydir. Kliniğimizde buna bir yol açtığımızı düşünüyorum. Bunu yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Ankaralılar bizi sevdi çünkü bir aradayken kendilerini emin ellerde hissediyorlar' diyerek herkesin Dünya Ruh Sağlığı Günü'nü kutladı.
Dünya Ruh Sağlığı Günü için bir araya geldiler
Madalyon Psikiyatri Merkezi kurucusu Psikiyatrist Dr. Gülseren Budayıcıoğlu ve Psikiyatrist Prof. Dr. Cengiz Güleç Dünya Ruh Sağlığı Günü için bir araya geldi.
Yorum Yazın