Kültür ve Turizm Bakanlığı, Tunceli Valiliği, Munzur Üniversitesi ile Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı tarafından düzenlenen ’Anadolu’nun Horasan’ı Tunceli’ sempozyumu, Vali Bülent Tekbıyıkoğlu, Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan Peker, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Ali Rıza Özdemir, akademisyenler, belediye başkanları, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılımıyla başladı.
Sempozyumun açılışında konuşan Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu, sempozyumda sadece inancın değil kentin örf, adet, ağırlama, uğurlama, dili gibi bir muhteva olsun istediklerini ve bunların bir bölümünün de içerikte yer aldığını söyledi. Sempozyuma yönelik tek tipleştirme eleştirilerine değinen Vali Tekbıyıkoğlu, “Tam tersi biz bütün zenginliğiyle yaşasın istiyoruz. Dünya çok büyük bir tehditle karşı karşıya, herkes tek tipleşiyor. Benim çocukluğumda ki Ankara’da büyümeme rağmen hamburger, pizza satan yer yoktu. Şimdi her kes aynı şeyi yemeye başladı. İnsanlar aynı şeyi giymeye başladı. Bundan yüz yıl önceki zenginliğimizi, renklerimizi işin açıkçası dünya kaybediyor. Biz zenginliklerimizi, kimliklerimizi muhafaza etmek durumundayız” dedi.
Kentin kültürel DNA’sına vurgu yapan Vali Tekbıyıkoğlu, “Türkiye’nin hiçbir yerinde koçbaşı, atbaşı mezar taşları kalmamışsa ve Tunceli’de hala kullanılıyorsa Türkistan bölgesinde bunlar varsa bunlar kültürel DNA’dır. Biz bunların hepsini ortaya çıkarmak için bu yola çıktık. Sözü olan varsa elbette ki söylesin ama bilimsel araştırmalar neyse bunları ortaya koyacağız. İnşallah renklerimizi kaybetmeyeceğiz. Biz burada aslında dünyanın tek tipleştirilmesine karşı koyuyoruz” diye konuştu.
Sempozyum hazırlıklarının 6 aylık bir geçmişi olduğunu kaydeden Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan Peker ise, “Bu sürede cevher hazırlama kısmı, bugün çok değerli bilim insanlarımızın sunacağı 53 bildiri ile saflaştırma kısmı ve sonrasında zenginleştirilip materyal haline getirilme kısmı oluşturulacaktır. Bu materyal güzel bir kültürün hazinesi olacaktır. Önemli olan bunu genç nesillere tarih olarak eğitim olarak anlatabilmektir” şeklinde konuştu.
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Ali Rıza Özdemir de gençlere seslenerek, “Hiç kimse sizin soyunuzu, atanızı, ceddinizi, geldiğiniz yeri atanızdan, babanızdan, dedenizden daha iyi bilemez. Sadece Tunceli’de değil Anadolu’nun, Türkiye’nin her yerinde Alevi-Bektaşi topluluklarının Horasan’dan geldiklerini ifade ettiğini bir araştırmacı olarak yüzlerce kere duydum. O nedenle Horasan dediğimiz kavram kutlu bir coğrafya olarak yüz yıllardan beri Alevi-Bektaşi toplumunun belleğinde yaşayan güçlü bir koddur. Sonradan ilan edilmiş, üretilmiş bir isim değildir. Çünkü bununla ilgili yüzlerce vesikamız var ve bunu bu semada, Tunceli’de milyonlarca kere tekrarlandığını biliyoruz. Bunu savunan da savunmayan da biliyor. Kendi atalarından, dedelerinden sözlü kültürle günümüze aktardığı bilgilere itibar edip önem vereceğiz ve ilerleyeceğiz. Kendi çocuklarımıza da bunu anlatacağız. Horasan kavramının kökenini hep birlikte bir sonraki nesle aktaracağız” ifadelerini kullandı.
Açılış konuşmalarının ardından sunumlara geçildi.
2 gün sürecek olan sempozyum kapsamında çok sayıda akademisyen çeşitli sunumlar gerçekleştirecek.
Tunceli’de 2 gün sürecek ’Anadolu’nun Horasan’ı Tunceli’ sempozyumu başladı
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Tunceli Valiliği, Munzur Üniversitesi ile Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı tarafından düzenlenen ve 2 gün sürecek olan ’Anadolu’nun Horasan’ı Tunceli’ sempozyumu, Munzur Üniversitesi Yerleşkesinde başladı. Sempozyuma, Türkiye’nin farklı üniversitelerinden çok sayıda akademisyen katılacak.