Koronavirüs aşısı konusunda zamanla yarış devam ederken, DSÖ’den umut verici bir açıklama geldi. Basın toplantısı düzenleyen DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, koronavirüs aşısının eşit ve adil dağıtımını güvence altına almayı amaçlayan ortak mücadele platformu COVAX’a 172 ülkenin dahil olduğunu açıkladı.
Bu da, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 70’inin platforma dahil olduğu anlamına geliyor. Ancak Ghebreyesus, bu 172 ülke arasında Rusya, Çin ve ABD’nin olup olmadığını netleştirmedi.
‘Tünelin sonunda ışık göründü’
Ghebreyesus, oluşturdukları mekanizmanın amacının, 2021'in sonuna kadar en az iki milyar doz güvenli ve etkili aşı sağlamak olduğuna işaret ederek, şu ifadeleri kullandı; “Tünelin sonunda ışık göründü ve geçen hafta dediğim gibi, bunu birlikte yapabiliriz. Aşılar üzerinde araştırma ve geliştirmeye toplu olarak yatırım yaparken, şu anda bu virüsü kontrol altına almak için elimizdeki araçları da kullanmamız gerekiyor.”
Şu an dokuz aşı adayının olduğu, güvenli ve etkili bir aşı için çalışmaların devam ettiği bilgisini paylaşan Ghebreyesus, "Hatta şimdi dört ayrı üretici ile görüşmeler devam ediyor. Bir dizi aşı, şu anda klinik araştırmaların son aşamasında” diye konuştu.
"Aşı milliyetçiliği, sadece virüse yardım eder” diyen Ghebreyesus, COVAX sayesinde düşük, orta ve yüksek gelirli ülkelerin tamamının güvenli ve etkili bir aşıya aynı zamanda erişim sağlayacağının altını çizdi.
DSÖ geçen hafta aralarında Türkiye'nin de olduğu üye ülkelere COVAX’a davet ve çağrı mektubu göndermişti. Ülkelerin COVAX’a katılmaları için 31 Ağustos’a kadar bunu teyit etmeleri gerekiyor.
DSÖ, 18 Ağustos'ta yaptığı açıklamada, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Meksika, Norveç, Fas, Suudi Arabistan, İspanya, Güney Afrika, Belçika ve Avrupa Komisyonu'nun, COVAX aşı çalışmalarının da yer aldığı ‘ACT-Accelerator’ programına dahil olduğunu açıklamıştı.
ABD’nin plazma tedavisi de gündeme geldi
Öte yandan basın toplantısında ABD’de koronavirüs hastaları için plazma tedavisine verilen acil durum onayı da gündeme geldi.
DSÖ yetkilisi Dr. Soumya Swaminathan, bu yöntemin güvenli ve etkili olduğunu gösteren ‘çok az kanıt’ bulunduğunu belirtti.
Swaminathan, “Denemeler nispeten küçük çaptaydı ve bazı durumlarda sonuçlar bazı faydalara işaret etse de veriler kesinlik kazanmadı. Durumu takip ediyoruz” dedi.
