TRABZON (AA) - Mutlu, Ortahisar Belediyesince açılan kursta otizm, down sendromu, hiperaktivite ve mental retardasyon gibi çeşitli tanı alan 30 özel gereksinimli bireye, Ortahisar Belediyesi Kapalı Yüzme Havuzu'nda ders veriyor.
Türkiye Sutopu Federasyonu İl Temsilcisi ve Trabzon Pasifik Spor Kulübü antrenörü Onur Mutlu, 2014'te çıktığı yolda 10 senede 500'e yakın özel gereksinimli çocuk ve gencin hayatına olumlu yönde katkı sağladı.
"Öz güven kazanıyorlar"Antrenör Onur Mutlu, AA muhabirine, yüzmeye gelen çocuk ve gençleri rehabilitasyona veya performansa yönelik gruplara ayırdıklarını söyledi.
Böylece antrenman şekillerini planladıklarını belirten Mutlu, "Rehabilitasyon gruplarıyla haftada iki, bazen üç antrenman yapıyoruz. Performans düzeyindeki çocuklarla hafta dört ya da altı kez antrenman yapıyoruz. Hem diyetisyenle hem spor psikoloğu ile çalışıyoruz. Yeri geliyor kondisyoner ya da atletik performansçılarla da çalışmamız gereken durumlar olabiliyor." dedi.
Mutlu, özel bireylerin spor sayesinde hayata entegre olabildiklerini vurgulayarak, "Yüzmenin bu çocuklara nasıl etkileri var derseniz, çocuklarımızın içinde üniversite okuyan, farklı kurumlarda çalışanlar da var. Alt yaş gruplarında lisede, ortaokulda okuyan çocuklarımız da var. Özel eğitim düzeyinde bir çocuğumuz hem parasını kazanıyor hem üniversitede okuyabiliyor. Nasip olursa bu sene bir, iki çocuğumuzun da aynı şekilde hem üniversiteye hem de hayata dair kazanımlar sağlamasını istiyoruz." diye konuştu.
Spor sayesinde çocukların yaşadığı değişimlere ilişkin de Mutlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Öz güven kazanıyorlar. Benim için yüzme öğrenip öğrenmemesinden önce bu çocuğu nasıl adapte ettiğim daha önemli. Doğru veya yanlışın bende çok bir önemi yoktur, gerçek vardır. Bu gerçek şu, çocuk kendi parasını kendi kazanıyor, okulunu okuyor. Önceden evden çıkarken, 'Acaba gidebilir miyim?' diye endişe ederdi. Şimdi okuluna gidiyor, sabah mesaisine gidiyor. Bu büyük bir değişim bence çocuk üzerinde."
Mutlu, her çocuğa kendi içinde özel davranılması gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bana göre başarı, kabullenmeyle başlar. Öncelikle bunu benimseyeceğiz, sonrasında çalışma metotlarını belirlememiz lazım. Kimi çocuğun resme, kimi çocuğun spora yeteneği vardır. Bunu keşfedip, bunun üzerinden gittikten sonra bu çocuklara büyük katkı sağlayacaktır. Veli ve rehabilitasyon merkezi yetkilileriyle ayrı ayrı görüşüp, çocuğun özelliklerini, huylarını öğrenmeye çalışıyoruz ki doğru şekilde müdahale edebilelim. Çünkü hepsinin birbirinden çok ayrı özelliği var."
Çocuğun durumu ne kadar ağır olursa olsun gelişim gösterebileceğini belirten Mutlu, "Veli, bir kelime söyleyebildiği için bile seviniyor. Bu bile o çocuk için bir gelişim aslında. Suya girdiğinde alışması bile bir adım. Ailelere tavsiyem hemen aceleci olmasınlar. İlk başta güzel gözükebilir ama ilerleyen dönemde dönüşleri bu kadar sağlıklı olmayabilir. Sonuçta çocuk, fazla baskıda çok sevdiği bir şeyi yapmayabilir." ifadesini kullandı.
"Amacımız milli takıma girmek"Özel sporcu Yiğit Yeşilyurt'un annesi Kurtuluş Yeşilyurt, oğlunun yüzme sayesinde mutlu bir çocuk olduğunu söyledi.
Oğluna otizm tanısı konulduğunda çok zor zamanlar geçirdiklerini dikkati çeken Yeşilyurt, "Oğlumun konsantrasyon sorunu vardı, grup eğitimlerinde çok zorlanıyordu. Yeme problemi vardı ve çok zor konuşuyordu. Yüzme sayesinde bu olayların hepsini aştık, hiperaktivitesi çok az seviyeye indi, konsantrasyon süremiz uzadı, grupla çalışmaları artık çok seviyor. Haftanın 6 günü 2 saat yüzme antrenmanı yapıyoruz." dedi.
Yeşilyurt, lisanslı sutopu sporcusu oğlunun Türkiye şampiyonasına hazırlandığını anlatarak, "Türkiye şampiyonalarında birçok madalya kazandı. Amacımız milli takıma girmek. İnşallah bu sene o hedefimizi gerçekleştireceğiz. En azından Yiğit mutlu bir çocuk oldu, bu bizim için çok önemli. Daha önceden kendini ifade edemediği için çok huzursuzdu ama şu an bunların hepsini aşmış durumdayız. Bütün özel birey ailelerine sporu kesinlikle tavsiye ediyorum." diye konuştu.
Sporculardan Çınar Çalışkol'un annesi Kader Çalışkol ise eskiden denize girmekten korkan oğlunun artık suya girmeyi çok sevdiğini ifade etti.
Oğlunun iki yıldır yüzdüğünü belirten Çalışkol, "Sosyalleşti, kalabalığa giremiyordu. Yüzmenin bu gibi yararları çok oldu bize. Muhakkak ki özel çocuklarımızı bir spora yönlendirelim, neye yatkınlıkları varsa o şekilde ilerlesinler. Çocuklar bu sayede sosyalleşiyor, kendilerine güvenleri geliyor. Geliştiriyorlar kendilerini." dedi.
Muhabir: Göktuğ Ergün