Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Kılıç, genel merkezde yapılan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından basın açıklamasında bulundu. Toplantıda gündeme ilişkin konuların ele alındığı bilgisini veren Kılıç, kademeli emeklilik mağdurlarının sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini ifade etti ve bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) kanun teklifi sunulduğu bilgisini verdi.
“1 Ekim tarihinde açılacak TBMM’nin süresiz nafaka konusunu acilen gündemine alması lazımdır”
Yeniden Refah Partisi milletvekilleri tarafından kanun teklifi verilen bir başka konunun teklifin süresiz nafaka konusu olduğunu kaydeden Kılıç, “1 yıl evliliğe bir ömür boyu nafaka ödemek adaletli bir durum değil. Bir yıl evliliğe erkek tarafının bir ömür boyu nafaka ödemesi hayatı yaşanmaz hale getirdiği gibi evlilik taraflarından birini ömür boyu mağduriyete mahkum etmektedir. Asgari ücretli de olsa ömür boyu nafakayı ödemek zorunda ve bugünün koşullarında yeni bir hayat kurması mümkün değil. Bu borçtan kurtulması mümkün değil. Bir yıl evliliğe bir ömür boyu nafaka yükünü kaldırabilmesi mümkün değil. Bu adaletsizliğin ve tam hukuksuzluk halinin de yine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzeltilmesi lazım. Kanun teklifi orada bekliyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yerinden açılmasını bekliyor. 1 Ekim tarihinde açılacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bu konunun da acilen gündeme alınması lazımdır” dedi.
“Ekonomi yönetiminin acilen tedbirlerin almasını bekliyoruz”
2025-2027 yılı dönemini içeren Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında 2024 yıl sonu enflasyon hedeflerine ilişkin değerlendirmede bulunan Kılıç, “2024 ilişkin enflasyon beklentisi OVP yüzde 33 iken yapılan açıklamayla 2024 yılı sonu enflasyon beklentisi 41,5 revize edilmiştir. Hayat vatandaşın aleyhine giderken enflasyon ve hayat pahalılığı her geçen gün alım gücünü düşürürken maalesef bu kötü haberle karşı karşıya kaldık. Oysaki Türkiye’de bugün açlık sınırı 19 bin 500 lira. Asgari ücret 17 bin lira, açlık sınırı 19 bin beş 500. Bu demektir ki normal enflasyon yüküyle birlikte açlık sınırı artarken üzerine 8,5 puanlık enflasyon sapmasının da yükü gelmiş olacak. Bu şartlar altında Türkiye’de asgari ücretle asgari emekli maaşıyla yaşamı idare ettirebilmek mümkün değildir. Türkiye’de bu rakamlarla hayatı idame ettirebilmek, mutfak masraflarını karşılayabilmek, beklentilere cevap verebilmek maalesef mümkün değildir. Bu kötü senaryonun gerçekleşmemesini ama ekonomi yönetiminin de acilen tedbirlerin almasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Gitseydi kendi aday olsaydı bağımsızdan kazansaydı, bağımsız kalsaydı”
Basın açıklamasında ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıç, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar’ın Yeniden Refah Partisi’nden istifasına ilişkin soruya, “Kasım Gülpınar’a kendi açıkladığı rakamla cevap vermek istiyorum. Kasım Gülpınar’a kendi açıkladığı rakamla cevap vermek istiyorum. ‘Halkın nabzını tuttum, vatandaşların yüzde 73’ü partini değiştirme dediler’ diyor. Dolayısıyla bu şu demektir, Şanlıurfa halkının yüzde 73’ü Gülpınar’a ‘otur oturduğun yerde seçildiğin partiden bir yere gitme’ demiş durumda. Hal böyleyken 4 kişiden 3 tanesi ‘seçildiğin partiyi terk etme taş yerinde ağırdır, sen buraya yakışırsın bu insanlar seni seçtiler’ demişken bağımsıza geçmiş olması kabul edilebilir bir durum değil. Üzerinde baskı olsa da olmasa da hizmet için istediği parayı alsa da alamasa da parti değiştirmenin haklı gerekçesi hiçbirisi değildir. Madem bağımsız belediye başkanı olarak yoluna devam edecekti, hiç Yeniden Refah Partisi’ne gelmeksizin gitseydi gücünü bağımsızdan deneseydi. Mademki Kasım Gülpınar’ın oyu Şanlıurfa’da Yeniden Refah Partisi’nin oyunun üzerindedir. Kendi iddiası bu yönde. Kendinde keramet vehmediyor. O zaman gitseydi kendi aday olsaydı bağımsızdan kazansaydı, bağımsız kalsaydı. Bunu demek hakkımızdır. Biz saygılı bir şekilde eleştirilere karşı cevabımızı vermeye her zeminde hazırız ve bunu ifade ediyoruz. Eğer ki Yeniden Partisi’nden ayrılmasının gerçekten haklı gerekçeleri olsaydı, ayrıldığı gibi başka bir partiye de geçebilirdi. Gelirken selamla geldi, giderken selamsız gitti Gülpınar. Buna dolayı üzgün olduğumuzu ifade ediyorum. Hiç kimsenin yeri doldurulamaz değildir. Para alamamak, projeyi onaylatamamak, Ankara’nın hibelerine kapıyı açamamak, bir seçilmiş belediye başkanının yer değiştirmesi, bağımsıza geçmesi için haklı bir gerekçe olamaz” diye cevap verdi.
’Erken seçim’ için tarih önerisi yaptı
Muhtemel erken seçim konusunda değerlendirmelerde Kılıç, "Görünen köy kılavuz istemez. Türkiye’nin bir erken seçime doğru ilerlediğini görüyoruz. 2025 yılının sonbaharı olabilir. 2026 yılının ilkbaharı olabilir. Bu erken seçim kapıya dayanacaktır. Teşkilatlarımızı bu seçime gece gündüz çalışmayla hazırlıklı olmaya çağırıyoruz. Parti olarak erken seçim tarihimizi de sizlere ifade etmek istiyorum. 2025 yılının sonu olması halinde 23 Kasım Pazar günü erken seçim için makul bir tarih olacaktır. 24 Kasım Öğretmenler Günü zaten. Seçimde okullar kullanıldığı için öğretmenler de sandık görevlisi olduğu için devlet adına resmi görevli. Bu şekilde bir seçim planlaması Türkiye’nin gündemine gelebilir.”
