AJANSLAR -
TBMM Genel Kurulu'nda bugün milletvekilleri arasında yaşana tartışmalar birleşimlere verilen aralarda da devam etti.
Yeni Yol Partisinin grup önerisinin oylamasında üç kez karar yeter sayısı bulunamaması üzerine TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder birleşimi 25 Mart Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere kapattı.
Genel Kurul'da Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen, gündemde yer alan soruşturmalara eleştiride bulunarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmalarının içeriklerinin sosyal medyada yer aldığını, bunun doğru olmadığını ifade etti.
İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz da iktidarın devam etmesine yönelik süreç yürütüldüğünü, bunun yargı eliyle yapılmak istendiğini öne sürdü.
DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit bazı belediyelere yapılan görevlendirmelerle, İBB'ye yönelik soruşturmaları eleştirdi. 'Kent uzlaşasını' hedef almanın, yerel seçimlerdeki yenilginin hazımsızlığı olduğunu öne süren Sayyiğit, yaşananların vatandaşların ümidini kırdığını ifade etti. DEM Partili Sayyiğit, demokratik siyaset için mücadeleye etmeyi sürdüreceklerini vurguladı.
Hükümet milli iradeyi gasp etmek istiyor
CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak da iktidarın kendi gibi düşünmeyenleri hedef aldığını; İmamoğlu'nun diplomasının hukuka aykırı elinden alındığını ifade etti ve şunları dile getirdi:
Hükümet, milletimizin tertemiz oylarıyla kazandığımız İBB'ye kayyum atayarak milli iradeyi gasbetmek istiyor.
İddiaların soruşturulması değil, soruşturulmaması gayri hukukidir
AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu da İstanbul Başsavcılığı'nın, İBB'ye yönelik soruşturmalarla ilgili açıklama yaptığını, bu açıklamada, "haksız kazanç sağlandığına yönelik tespitlerde bulunulduğuna" yer verildiğini ifade etti.
Açıklamada, suçların MASAK raporları ve tanık beyanlarıyla tespit edildiğinin belirtildiğini aktaran Uslu, şunları dile getirdi:
"Başsavcılığın ortaya koyduğu iddialarda da 'para kule' olaylarında da ciddi iddialar var. Bu iddiaların soruşturulması değil, soruşturulmaması gayri hukukidir. Hiç kimse, hiçbir görevli ayrıcalığa sahip değildir. Türk yargısı suç kabul edilen hususlarda soruşturma da kovuşturma da yapacaktır. Bize düşen, Türk adaletine güvenmek, soruşturmaların sonucunu beklemektir. Soruşturmayı etkilemeye yönelik hareketler kabul edilemez. Soruşturma sürecini hükümetimizle, Cumhurbaşkanımızla, yürütmeyle ilişkilendirmek haddini de hukuku da bilmemektedir."
