Eski yıllarda şarkıcıların dinleyicilerine yaptıkları eserleri ulaştırmak için kullandığı ve döneminde sadece belirli çevrelerin kullanabildiği taş plaklar, 1940’lı yıllarda neredeyse bütün evlerde yer aldı. Gramafona konularak çalışan taş plaklar günümüzde teknolojinin gerisinde kalsa da hala meydan okuyor. Taş plaklar antika pazarlarının ise vazgeçilmezi oluyor.
Düzce’nin Hamidiye Mahallesi’nde kurulan antika pazarında taş plak ve gramafonlar en çok rağbet gören ürünler arasında yer alıyor. Pazarda plak satan Cahit Özel, “Plak çok ayrı bir şey. Cızırtılı, doğal sesi cep telefonlarında ve internette yok. Zaten teknoloji hiçbir zaman plağın yerini de tutamaz. Plağın özelliği derinden ve sanatçı yanınızdaymış hissini uyandırması. Sırf teknoloji asla bir plağın yerini dolduramaz. Çok fazla meraklısı var. En çok ise Zeki Müren dinleniyor. Sonrasına ise yerli 45’likler özellikle de Neşet Ertaş, Cem Karaca, Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay, Emel Sayın en çok dinlenen plaklar” dedi.
“Teknoloji plaklar kadar sıcak değil”
Plakları çok sevdiğini belirten Betül Gülşen ise, “Teknoloji bana her zaman soğuk gelmiştir. Plak dinlerken sanki sanatçı yanındaymış gibi daha sıcak daha içten yani ruhu var o yüzden taş plak dinlemeyi tercih ediyorum. Teknoloji asla bence plağın yerini tutamaz, tutacağını düşünmüyorum. Taş plağa beni çeken en önemli etken nostaljik olması olabilir yani etki olan her şeyin ruhunun yaşadığına inanıyorum. Şu anda her şey çok yüzeysel. Müziğin ruhunun yaşadığını hissettiğim için sanırım beni daha çok alıyor daha çok etkiliyor” ifadelerini kullandı.
Antika pazarında müzikseverlerin ve tutkunlarının beğenisine sunulan taş plaklar ise 140 TL’den başlayan fiyatlarla alıcılarını bekliyor.
Taş plaklar teknolojiye meydan okuyor
DÜZCE (İHA) – Cep telefonları, internet siteleri ve çeşitli uygulamalarla müziğe ulaşım günümüzde çok basit hale geldi ancak taş plakların yeri doldurulamıyor. Antika pazarının en rağbet gören ürünleri arasında taş plaklar yer alıyor.