İZMİR / İHA - Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Adalet Bakanlığı işbirliğiyle düzenlenen “Ceza Mahkemesinde Mağdurun Konumu” konulu sempozyum, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda yapıldı. Sempozyumda, 2005 yılında yürürlüğe giren Ceza Kanunu ile yeni kurulan Mağdur Hakları Daire Başkanlığı anlatıldı. Sempozyumun açılışına Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Recep Yaparel, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Doğru, Adalet Komisyonu Başkanı Akar Karasu, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Yusuf Karakoç, Hukuk Fakültesi Adalet Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof.Dr. Veli Özer Özbek, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürü Metin Kıratlı, Mağdur Hakları Daire Başkanı Muhittin Özdemir. Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Melda Sur ile çok sayıda akademisyen katıldı.
“MAĞDUR HEP DIŞLANAN TARAFTIR”
Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Karakoç, Ceza Mahkemesi’nde asıl korunması gerekenin mağdurlar olarak tanımlanan kesim olduğunu belirterek şunları söyledi: “Suçlu değil, mağdur hakları önemsenmelidir. Bunun yanında suçu işleyen kişilerin bakmakla hükümlü olduğu kişiler de zarar görmektedir. Onların da mağduriyetleri, istismara yol açmadan giderilmelidir.”
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürü Metin Kıratlı, Ceza Kanunu’nda 2005 yılında yapılan düzenleme ile önemli değişiklik yapıldığını ve mağdur hakları konusundaki eksikleri gidermek için de çalışmalar yürüttüklerini ifade etti. Geçen kasım ayında, Mağdur Hakları Daire Başkanlığı’nı kurup çalışmalara başladıklarını anlatan Kıratlı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mağdur Hakları Daire Başkanlığı, Türkiye’deki sanıkların mağduriyetleri üzerine kurulmuş bir sistemdir. Mağdur haklarının korunması gerekir. Mağdur hep dışlanan taraftır.”
Adalet Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Veli Özer Özbek de Ceza Hukuku’nda suçtan zarar görenin mağdur olarak tanımlandığını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Mağdur kavramı, 5237 sayılı kanun ile 2005 yılında yürürlüğe girdi. Yasada mağdurun gerçek kişi olabileceği kabul edilmektedir. Tüzel kişiler ise suçtan mağdur olan değil, zarar gören olarak adlandırılmaktadır. Genel olarak mağdurun, aydınlanma hakkı, dosyayı inceleme hakkı, avukat yardımından yararlanma hakkı, tanık-mağdurun korunması, mağdurun özel hayatına ve hassasiyetine saygı duyulmasını isteme gibi hakları bulunmaktadır.”
