Manisa’nın Akhisar ilçesinde 22 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen 5.4 büyüklüğündeki deprem ile Manisa’nın Kırkağaç ilçesinde 18 Şubat 2020 tarihinde meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki deprem ve sürekli devam eden artçı sarsıntılar bölgede yaşayan vatandaşların psikolojilerini olumsuz yönde etkiledi. Vatandaşlarda deprem kaygısı meydana gelirken, bazı vatandaşlar deprem korkusu nedeniyle 30 gündür evlerine girmekte korku yaşıyor. Depremin meydana geldiği ilk anda sahaya inen Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Manisa İl Müdürlüğüne bağlı uzman psikolog ekipler vatandaşlara destek sağladı. Vatandaşlar uzman psikologların destekleriyle deprem kaygılarını yavaş yavaş geride bırakmaya başladı.
Depremden etkilenen vatandaşlara destek olduklarını belirten Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Manisa İl Müdür Vekili Emin Koruyucu, “22 Ocak 2020 tarihinde Manisa’nın Akhisar ilçesinde meydana gelen depremin ardından özellikle Akhisar’ın ve Kırkağaç’ın mahalleleri deprem sürecinden etkilendi. Halkımızın yanında olarak psikososyal destek sağlamaya çalışıyoruz. Bunun yanında da devletimizin diğer kurumlarıyla da eşgüdüm içerisinde çalışıyoruz. Halkımızın bu süreci en hasarsız şekilde atlatması için İl Müdürlüğümüzün koordinesinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
“250 hanede 450 vatandaşımıza ulaştık”
Depremin olduğu ilk dakikalardan itibaren sahada bulunduklarını ifade eden Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Manisa İl Müdürlüğü Afet ve Acil Durumlarda Psikososyal Eğiticisi Fatih Akalın, “22 Ocak’ta deprem olduktan sonra sıfırıncı dakikadan itibaren alanda yer almaya başladık. Sahada insanlarımızla beraber birebir iletişim kurarak psikolojik ilkyardım müdahalelerinde bulunarak ihtiyaç ve kaynaklarını tespit etmeye çalıştık. Bunun yanında da vatandaşlarımızla bir araya geldiğimizde bu yaşanan depremin insan psikolojisini, insan ilişkilerini nasıl etkilediğine yönelik eğitim çalışmalarını hızlıca yapmaya başladık. Bu kapsamda yaklaşık 250 haneye ziyarette bulunarak 450 vatandaşımıza ulaştık. 220 vatandaşımıza yönelik de psikoeğitim faaliyetlerinden yararlandırmaya çalıştık” diye konuştu.
“Deprem kaygısının azalmasını bekliyoruz”
18 Şubat’ta meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki ikinci depremin vatandaşlarda kaygıyı yeniden alevlendirdiğini ancak bu durumun yavaş yavaş azalmasını beklediklerini belirten Akalın, “Artçı sarsıntılar ilk depremdeki gibi şiddetli olabiliyor. Bu da insanların yaşadıkları evde güven duygularına ve kontrol kaybına sebep olabiliyor. Burada hissedilen normal duygu korkudur. Korku da kalp çarpıntısı yapar. İnsanın elini ayağını titretir. Aldığı oksijen yetmiyormuş gibi onu soluk soluğa bırakır ve beraberinde de dikkat eksikliği, konsantrasyon kaybı, unutkanlık gibi belirtiler göstermesine yol açar. Bu durumda ilk seferlerinde deprem anının hatırlanması normaldir. Bir kaçınma tepkisi meydana getirir. Evlere girmekten kaçındırır, sürekli bir deprem oluyormuş gibi tetikte bırakır. Bunları yaşamak normaldir. İlk depremden sonra bu tepkiler yavaş yavaş azaldı. Ancak artçı sarsıntıların şiddetli olması sebebiyle bu korkular yeniden alevlendi. Bunların yine bu dönemde bu şiddetli depremden dolayı yaşanması şu an için normal. Biz yine bu durumun zamanla azalmasını bekliyoruz. Ancak bunlar azalmadığı zaman, uyku problemleri oluştuğunda, kabuslar görülmeye başlandığında, küçük çocuklar bu dönemde ailelerinden ayrılmak istememesi normal ama bu kalıcı hale geldiğinde, ilişki problemleri çıktığında mutlaka biz zaten mahallelerimizi geziyoruz. Mutlaka bizimle irtibata geçilsin. Biz gerekli yönlendirmelerini yapalım. Vatandaşlarımıza faydalı olalım” ifadelerini kullandı.
Deprem kaygısının kalıcı olup insan sağlığını etkilemesini önlemeye çalıştıklarını belirten Akalın, “Önemli olan burada bu korkunun kalıcı bir şekilde insanın sağlığında uzun süreli etkisi kalmamasını istiyoruz. O yüzden vatandaşlarımızın bizimle işbirliği kurarak birlikte bu kaygı verici süreci yönetelim istiyoruz” dedi.
“Eski alışkanlıklarınıza dönün” tavsiyesi
Öte yandan Akalın, deprem korkusu ve kaygısı yaşayan vatandaşlara depremden önceki rutin alışkanlıklarına geri dönmeleri tavsiyesinde bulunarak, “İnsan insanın ilacı. Bir kere bu yaşanılan korkunun ifade bulması gerekiyor. Düdüklü tencere alttan alevi alır eğer o basıncı boşaltacak bir hava bulamazsa patlar. İnsan da aynıdır. Yaşadığı korku, çaresizlik, güven kaybıyla ilgili içinde birikintilerini eğer sevdikleriyle kendilerine anlayış gösteren, kabul gösteren kişilerle paylaşmazsa psikiyatrik belirtiler göstermeye başlayacaktır. İnsan insana iyileştirici etki yapar. Sevdiği insanlarla birlikte olacaklar. Bunun dışında kendisine zor gelse de mutlaka eski alışkanlıklarına yavaş yavaş dönmesi gerekiyor. Eğer depremden önce örgü örüyorsa tekrar başlayacak. Tarlasına gidip ektikleriyle uğraşıyorsa bunları tekrar yapacak. Bunun dışında kahvehaneye gidiyorsa tekrar gitmeye başlayacak. İşe gidiyorsa tekrar işine dönecek. Burada şu gerçeği unutmayacağız: Biz deprem bölgesinde yaşıyoruz. Sallantıların olması her zaman muhtemel. Burada bizim içinde bulunduğumuz binanın güvenli olduğundan emin olmamız gerekiyor. Çürük bir evdeysek, hasarlı bir evdeysek oradaki kaygı değil gerçek bir korkudur. Bu da kendimize zarar verir. Biz korkularımızdan faydalanarak evimizle ilgili almamız gereken önlemler varsa bu önlemleri alacağız” diye konuştu.
“Sosyal Hizmetlerden gelen uzmanlar sayesinde hayata döndük”
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Manisa İl Müdürlüğü ekipleri sayesinde yeniden hayata döndüklerini belirten depremzedelerden Ayşe Sarıefe, “1 aydan beri çadırda kalıyoruz. İlk depremlerden sonra taşındık. Biraz evimizde kaldık. Son depremden sonra yeniden çadırımıza döndük. İlk depremde 10 gün sadece Kur’an-ı Kerim okuduk, namaz kıldık. Çok korkularımız vardı. Sosyal Hizmetlerden gelen uzmanlar sayesinde hayata döndük. Çok panik atağız. Eve giremiyoruz. Eve girsek bir iş yapamıyor. Ama Allah razı olsun Sosyal Hizmetler gelip bize destek oluyor. Onların destekleriyle ayakta duruyoruz. Onların konuşmalarından güç alıyoruz. 10 içerisinde dünya bitmiş gibiydi ama Sosyal Hizmetler bizlere destek olmaya başladı” dedi.
Öte yandan, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Manisa İl Müdürlüğü Soma Rehberlik ve Araştırma Merkezi uzmanları tarafından öğretmenlerle birlikte çocukların okuldaki eğitimlerinin en az şekilde etkilenmesi amacıyla 24 Şubat Pazartesi gününden itibaren çalışmalar yapacak.
