TİC Holding Header
  • USD 32.324
  • EUR 35.153
  • Altın 2294.427
  • BIST 100 8880.09
  • Genel

Kızına gelen misafirin davetiyle enkaz altında kalmaktan kurtuldu

Hatay'ın Antakya ilçesinde 6 Şubat'taki depremde evi yıkılan ve oğlu enkazdan yaralı çıkarılan 91 yaşındaki Fatma Sevinç, kızına gelen misafirin daveti üzerine evden ayrıldığını, bu sayede yıkıntıların altında kalmaktan kurtulduğunu söyledi.
AA -

ISPARTA (AA) - Isparta'da Gençlik ve Spor Bakanlığının Murat Hüdavendigar Öğrenci Yurdu'nda misafir edilen afetzedelerden Fatma Sevinç, AA muhabirine, deprem olmadan aynı ilçede oturduğu kızının yanına gittiğini belirtti.

Kızında bir süre vakit geçirdikten sonra akşam üzeri tekrar kendi evine döndüğünü ifade eden Sevinç, "Depremler yaşanmadan kızımı ziyarete gitmiştim. Eve gelir gelmez kızım bana telefon açtı. 'Anne geri gel, bir misafir geldi, seni görmek istiyor.' dedi. Ben de kalktım, gittim. Kızımda kaldım, yattım. Bu felaket başımıza geldi." dedi.

Kızının evinde yıkım olmadığını ancak kendi oturdukları 5 katlı binanın çöktüğünü, oğlunun enkazda kaldığını belirten Sevinç, "Biz apartmanın 3'üncü katında oturuyoruz. O sırada evde sadece oğlum vardı. Bina yıkılınca kapıdan çıkması mümkün olmamış. Kurtarma ekipleri evin duvarını delerek oğlumu sağ salim kurtarmışlar. Bu beni çok mutlu etti." ifadelerini kullandı.

Deprem sonrası 3 gün bir okulda konakladıklarını dile getiren Sevinç, "Kızım depremin ardından Antalya'ya geldi, ben de Isparta'ya geldim. Depremde dayımın kızı ve eşini, üç çocuğunu kaybettik. Kaynımızın kızı beşinci katta oturuyordu. Depremde torununu kucağına alarak korumuş, çocuk sağ çıktı ama kadın öldü. Çocuğun yüzü yaralıydı sağ çıktı." diye konuştu.

"Devletimiz bize sahip çıktı"

Ömrü boyunca görmediği büyük bir yıkımla karşılaştıklarını ifade eden Fatma Sevinç, şunları anlattı:

"Devletimiz bize sahip çıktı. Sağ olsun, yediriyor, içiriyor, 'üzülme' diyorlar. Benim gözlerimden yaş akıyor, durmuyor. Akrabalarımdan hayatını kaybeden çok oldu. Kızımın evi dağda kayalık alandaydı ama deprem sonrası eve bir daha giremedik. Devletimiz bize kapıları açtı. Burada (yurt) yemeğimizi yiyoruz, çamaşırımızı yıkıyorlar. Bu devlet olmasaydı halimiz ne olacaktı?"


Muhabir: Yalçın Çelen